Her güne umutla başlamak bu kadar zor olmasa gerek ?
2003 Nisan
''Anne bana da loliypop alalım mı ?.''dedi küçük kız masumca annesine bakarken.Annesi ön koltuktan kafasını yavaşça kızına döndürerek ona sevecen bir tavırla ''Ne alalım mı ? Bir daha söyle bakayım''dedi.Küçük kız ise ona doğru "loliypop !"diyerek çığlık atarak bağırdı.Küçük kızın babasının dudaklarından minik bir gülümseme döküldü."Tamam alırız ama sen önce bir söyleyebilsen keşke"diyerek kızını gıdıklamaya başladı annesi.Babası onların bu halini gördükçe içinden sevinç nidaları kopuyordu.Onların kendisi için ne kadar iyi melekler olduğunu düşünüyordu."Burası mıydı istediğin çelikoğlu ?"diyerek arabayı durdurdu babası.Küçük kız gülmekten helak olmuş bir şekilde gözlerini irice açarak camdan dışarıya baktı."Hayır ama burası ondan da büyük ve güzel !"diyerek bağırdı küçük kız.Hemen kemerini çıkardı ve kollarını babasının boynuna dolayarak ona arkadan sarıldı.Babası onu bir hamlede kucağına çekip yanaklarını ,kollarını,karnını öpücüklere boğdu.Yavaşça birbirlerinden ayrıldıktan sonra küçük kızın babası kapıyı açarak aşağıya indi.O sırada küçük kızın anneside inmişti.Yavaş ve bir o kadar da aceleci adımlarla lolipopçuya girdiler. Küçük kız babasının kucağında istediği lolipopları sayarken annesi ve babası mutlu bir şekilde onun yüzünü izliyorlardı.On beş yirmi dakikanın sonunda ellerinde lolipoplarla mağazadan çıktıklarında küçük kız halinden pek mutluuydu.Hızlı adımlarla arabaya bindiklerinde küçük kızın aklında eve gidince ilk hangi lolipopu yiyeceği vardı.Babası düz ve boş yolda ilerlerken küçük kızın gözüne karşı taraftan gelen araba takıldı.Küçük kız kafasını tekrar bacaklarının üzerindeki şekerlere eğmişti fakat ne olduysa sonra oldu.
Bir çarpışma sesi...
Karşı taraftaki araba ve küçük kızın bulunduğu araba fena halde çarpışmıştı.Arabaların ön koltuklarında oturan insanlar birer harabeye dönmüşlerdi...Onlardan geriye kalan ise arka koltuklarda oturan bir kız çocuğu ve karşı aranın arka koltuğunda oturan bir erkek çocuğuydu.Erkek çocuğu ne yapacağını şaşırmış halde ön koltukta kafasını cama ve direksiyona çarpmış babasına bakıyordu.Bir yandan da kafasını torpidoya çarpmış ve kafasından kan sızan annesine bakıyordu...Erkek çocuk da darbeler almıştı tabii..Ama annesi ve babası kadar olamazdı değil mi?Küçük kızda aynı şekilde darbeler almıştı.Onunda anne ve babası birer enkazdı.Küçük kız yavaşça dudaklarını araladı "Anne ,baba hadi kalın geldik.Bakın daha loliypop yiyeceğiz"dedi.Sesini neşeli çıkarmaya çalışarak.Ama hayatında hiç olmadığı kadar hüzünlü ve üzgündü...Sonra yavaşça kafasını kaldırdı ve karşı arabadaki küçük erkek çocuğunu gördü.Oda aynı kız gibi dolu dolu gözlerle ona bakıyordu...Oysaki ikiside birbirini o kadar çaresiz hissediyorduki bunu o yaşta anlayacak gücü kendilerinde bulamamışlardı.
GÜNÜMÜZ
Kendimi bazen o kadar yalnız hissediyordum ki anlatıcak kelime bulamıyorum.Hayatımın düzeni benim için 3 yaşında değişti.Annemle babamı kaybettim.Dünyaya olan bakış açım değişti.Ve o arabadaki çocuk hayatıma girdi.Kim bilir ona me olmuştu şimdi.Ama annemle babam kadar umursadığım hiç bir şey olamaz.O günden sonra hep kendimi suçladım .Nedeni ise o gün o lollipopçuya benim girmek istememdendi.O zamandan sonra asla ağzıma lollipop sürmemiştim.Biliyorum yaptığımı düşündüğüm şeyi telafi etmezdi ama işte ...Ama benimde kendimi avutma yöntemim buydu.Alarmın sesi ile uyandım.Ellerimle saçlarımı karıştırdım.Evet bu gün üniversitenin ilk günü .Bunun farkındaydım ama kendini hiç hazır hissetmiyorum.Çünkü annem ve babam öldükten sonra kimseye güvenmez olmuştum.Bu dünyaya ve bu dünyanın insanlarına alışamamıştım.Kendimi bir türlü mutlu hissedememiş ve alışamamıştım.2'nci denemede üniversite sınavını kazanmıştım.Bundan dolayı mutlu olmam gerekirdi ama dedimya ben annem ve babam öldükten sonra kendimi soyutlamıştım.Yavaşça ve sarsak adımlarla lavaboya doğru ilerledim.2+1 tatlı mı tatlı bir evim vardı.Bu evi burs param ve akrabalarım sayesinde ve de çalıştığım iş dolayısıyla tutabilmiştim.Bir cafe de çalışıyordum.Elimi yüzümü yıkamak için musluğu açtığımda avuç içime su doldurarak yüzüme çarptım.Bumu 2 kere tekrarladım.Yüzümü kurulamak için gözüm kapalı bir şekilde havluyu elime aldım ve hızlı bir.şekilde kafamı havluya gömecektimki duvara kafa attım.Sinirle kafamı duvardan kaldırırken duvara tekme attım.Hızlı bir şekilde oradan ayrıldıktan sonra odama gittim.Üstüme bir tişört ve altıma bol paça bir pantolon geçirdim.Sonrasında telefonumdan gelen bildirimlere baktım.Yine gündemdeki şeylerdi bu yüzden önemsememiştim.Hemen ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giyip sokak kapısını açtım.Tam portmantodan çantamı alıyordum ki yukardan inen bir genç gördüm.Yavaş ça elindeki telefona bakarak merdiven basamaklarını iniyordu.Ona doğru "Günaydın"dediğimde bana bakmadan basamakları inmeye devam etti.Onun arkasından "İNSANLIK BİTMİŞ BE !PUU BEN SENİN KALIBINA!" diyerek bağırdım.Eminimki bunu duydu.Ki keşke duysa.Hemen hızlı adımlarla aşağıya indim.Otobüs durağına ilerledim.Bem geldiğimde şansıma hemen otobüsüm gelmişti.Hemen akbil basarak bindim ve boş olan koltuklara ilerlemeye başladım.Ve hemen kendimi en arka koltuktan birine attım.Diğerine elimdeki çantamı koyamadım çünkü orda başkası vardı.Kafamı çevirdiğimde o çocuğu gördüm.Günaydın diyip bana cevap vermeyen çocuğu.Ama şuan bu çocuğa çok hak veriyordum.Çünkü beni duymamasının sebebi kulağında kulaklık olmasıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDEN ÖNCEKİ HAYAT
JugendliteraturÇok eskiden kaza geçirmiş bir kız...Bu kaza yaşanırken çarpışan arabalarda hayatta kalan iki çocuk yıllar sonra karşılaşacaklarını nereden bilebilirlerdi ki ?