2. Bölüm

18 5 59
                                    

                                   Geçmiş

"Annemin, Hadi kalk artık okula geç kalıyorsun" Sesi ile güne gözümü açtım. Ne gün ama bugün proje teslim günü ama ben bi salak olarak prejeyi sonra yaparım deyip erteledim ve şu an ortada bi proje yok. Harika gerçekten, yapacak bilet yok el mahküm hocaya yapmadığımı söyleyeceğim. Üstümdeki geceliklerden kurtulup mavi bir kot pantolon ve üzerine beyaz tişörtümü geçirdim. Makyaj masama geçip mascara ve ruj sürdüm, saçlarımı at kuyruğu yapıp topladım.

Okul çantamı, telefonumu alıp evimizin merdivenlerinden aşağı indim.

Annemin "çıkıyomusun kızım sesi ile ona baktım" evet anne çıkıyorum geç kaldım zaten dedim.

"İyi peki yolun açık olsun iyi dersler" dedi ve sonunda evden çıktım. Okulum Nişantaşı Üniversitesi 4. Sınıf tıp öğrencisiyim. Evim nişantaşındaydı, ailem benim okulumun İstanbuldayım olduğunu öğrenince benimle birlikte gelmeye karar verdiler 5 yaşında Ela adında kardeşim var. Babam bir şirkette pazarlamacı annem ise kendi butik mağazasını işletiyor, ben ise okula gidip geliyorum.

Okulun kapısından kartımı okutup geçtim ve arkadaşım Semayı aradım. Kendisi  25 yaşında sınıf öğretmenliği okumakta , lise sonda tanıştık ve en sevdiğim arkadaşlarımdan biri şu ana kadar hiçbir kötülüğü olmadı bana kendisinin Gökhan adında sevgilisi var iyi çocuk kendi halinde severim.

Telefonu açtı Sema ve en neşeli sesiyle "Aloooo" dedi! Telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırdım, sabah sabah nası Bİ insanda bu kadar enerji hayret edilesi! Konuşmaya başladım. Neredesiniz dedim!

"Kantinde oturuyoruz hadi gel yanımıza" dedi sema.
"Çok isterdim ama derse yetişeceğim akşam dışarı çıkabiliriz ama olurmu" diye soru yönelttim.

"Tamam akşam her zamanki kafede görüşürüz" Öptümm telefonu kapatıp hızla derse koştum, ama ne koşmak as kalsın yerle öpüşcektim neyse aseletimle derse girmeyi başardım.

Hoca daha gelmemiş çok şükür, hemen Bİ yer kapıp oturdum sınıfımız aşırı sıkıcı samiyetsiz insanlar ile dolu, kafamı sağa sola çevirdim ve hiç görmediğim esmer, siyah saçlı birini gördüm. Bu kim bizim sınıfımızda böyle biri yoktu acaba yenimi geldi siması aşırı tanıdık.Belki başka sınıftan neyse ya bana be kardeşim!

Ders boş boş geçti, eşyalarımı toplayıp sınıftan çıkmak için yeltendim ama geri zekalı birini görmeseydim! Evet işte karşınızda manyak platoniğim Berke safkonun önde gideni ve okula ilk geldiğim günden beri takıntılı ruh hastasının önde gideni.

Ve yanıma geldi "selam" dedi.

Cevap verme gereksinimi duymadan yanından geçtim. Ama koluma yapılınca öylece kaldım.

"Ne zannediyorsun kendini sana bakmıyorum tipim değilsin uzak dur artık yavşak herifin tekisin" dedim

"Bence sende beni seviyorsun inkar etme işte Tuğba" dedi

"Saçma düşüncelerin ve hayal dünyanda sana başarılar dilerim beni rahat bırak ve SİKTİR GİT tamamı" dedim.

Ve sınıftan hızla çıktım daha doğrusu koşarak, dersim bitti şimdi kafeye gidelim.
Eve gidip kıyafetlerimi değiştirsem iyi ederim çünkü buluşma için biraz basit kombin. Hızla evin yolunu tuttum.

Eve geldim ve üstüme bordo renkli bir elbise giydim. O sırada annem odama girip bugün neler yaptın adlı günlük klasik sorularını yöneltti, "her zamanki gibiydi işte bişey olmadı" dedim.

Ve kulaklarıma halka küpe taktım, duğıma lipglos sürdüm, maskaramı yeniledim, saçımı kıvırcık yaptım. İnci kolyemi de takmayı ihmal etmedim ve siyah blezeer deri ceketimi giyip siyah Nike ayakkabılarımı ve çantamı aldım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 07, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sıfır SıfırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin