1 Temmuz 1996
Yine sıkıcı bir doğum günü diye düşündü Amelia. 16. yaş gününde her zamanki gibi yine bir sürü hediye ve iyi dilek almıştı ama nedense bunlar onun için değil başka biri içinmiş gibi hissediyordu. Sanki bu kişi kendisi değilmiş gibi.
Londra'da çoğu kişiye göre sıradan bir hayatı vardı. İyi gelirli bir ailenin üç çocuğundan en büyük olanıydı. Ama kendisini asla onlara ait hissetmemişti...
Okul notları iyi, taktir alan bir öğrenciydi. Onun için makul sayıda dostu vardı, ama onlarla sağlam bir bağ kurmak istemezdi. Zaten bir gün görüşmeyi keseceğiz, boşuna başkaları için zaman harcamaya gerek yok diye düşünürdü. Çok fazla aşık olmuş ama yine de hiçbir birlikteliği olmamıştı.
Güzel bir kızdı, uzun kıvırcık koyu renkte saçları vardı. Perçeminin altında koyu renkli doğuştan sürmeli çekik gözleri vardı. Dolgun ve kırmızı dudakları ve esmer tenine hafif kemerli burnu eşlik ediyor, ona eşsiz bir güzellik katıyordu. Boyu kısaydı, ama zaten topuklu ayakkabılara aşıktı. Basit bir spor ayakkabısında bile 5 cm topuk olurdu.
Bencildi, şımarık ve bonkördü de. Kendine aldıktan sonra başkalarına da hediyeler alırdı. Bir şekilde herkes onu severdi.
Tüm bunları düşündü, hayatını her gün yaptığı gibi gözden geçirdi. Bir yanlışlık var mı diye 500. kez düşündü ama yine bir şey bulamadı. O zaman neydi onu bu kadar huzursuz eden?
Derken bir şey oldu; odasının ortasında yaşlı, uzun sakalları olan bir adam belirdi. Komik bir cüppe giyiyordu.
Kıza bakıp, "Sonunda seni buldum, hadi, gel benim-
"SEN DE KİMSİN VE ODAMA NASIL GİRDİN!" diye bağırdı Amelia.
"Emin ol, tüm bu sorularını cevaplayacağım. Ama önce muggle ailen uyanmadan buradan gitmeliyiz."
" 'Muggle' kelimesinden kastın ne? Ve ayrıca odamda bir anda belirmiş tanımadığım yaşlı bir bunakla hiçbir yere gitmem!"
"Eh, sen de haklısın. Ama burada bir anda belirmem ben de garip bir şeylerin olduğunun kanıtı değil mi? Bence bunu merak ediyorsun."
Adamın haklı olduğunu biliyordu ve merakı içini kemiriyordu. Onunla gitsem bir şey olmaz, en kötü bu hayattan kurtulurum diye düşündü.
"Peki, seninle geliyorum." dedi ve adamın uzatılmış olan kolunu tuttu. Sonra bir anda kendini kocaman görkemli bir şatonun önünde buldu.
Ve sonunda asıl hayatı başlamış oldu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Theodore Nott or Draco Malfoy ~ Aşk Oyunları
FantasyDraco Malfoy ve Theodore Nott, Black Ailesinin son varisine aşık olursa ne olur? Tek hikaye, iki müthiş aşk... Hangisi efsane olacak hangisi tozlanmış sayfalarda yer edinecek. Elbette bunu yalnızca zaman belirleyecek...💋💋💋 •🍷🥀🐍•