GÖLGE

10 1 0
                                    

Kimsesiz hissediyorum. Şu kalabalık dünyada gerçekten sadece ben varmışım gibi hissediyorum. Nerede bu insanlar, onlar da mı kaçtı benden? İnsan hiç gölgeye ihtiyaç duyar mı durun ben cevaplayayım, duyar. Kendimden örnek vermek istiyorum. Bazen o kadar yalnız o kadar kırgın hissediyorum ki birini istiyorum. Bir gölge görmek istiyorum, gölgemin yanında.
Kendimi tanıtmayı unuttum, ben Açelya Dora. 16 yaşındayım ve lise öğrencisiyim. Kendini kaybetmiş bir lise öğrencisi. İstanbul'da yaşıyorum ve bu şehirden nefret ediyorum elimde olsa tam şu an terk ederim burayı. Annemle babam ayrıldıktan sonra annemle İstanbul'a taşındık, babamı sorarsan şu an hangi şehirde onu bile bilmiyorum tek bildiğim evlendiği ve bir çocuğunun olduğu. Bazı insanlar çok komik biliyor musun daha kendi kızına babalık yapamadan başka bir çocuk sahibi oluyor, vazgeçtim o insanlar komik değil BENCİL. Her neyse bugün 11. Sınıfın ilk günü ve benim hızlı bir şekilde hazırlanmam ve okula yetişmem gerekiyor. Hızlıca yatağımdan kalktım ve dolabımdan okulun formalarını çıkardım. Etek giymekten nefret ederim ama bu havada asla o iğrenç pantolonu giyemem. Hızlıca giyindikten sonra odamdan çıktım, banyoya gidip saçımı tarayıp dişimi fırçaladım. Okula giderken pek süslenmem, hem çok üşenirim hem de okuldaki erkekleri etkileme gibi bir düşüncem olmadığı için daha rahat davranabiliyorum. Her neyse evden çıktım ve hızlıca durağa gittim ve gelen otobüse bindim. Otobüs yolculuğum tam 40 dakika sürüyor kulaklıklarımı takıp dış dünyadan uzaklaştığımda o 40 dakika bana 10 dakika gibi geliyor. Okula geldiğimde beni bekleyen Kumsala kocaman gülümsedim. Kumsal benim en yakın ve tek arkadaşım tanışalı tam 5 sene oldu yanında rahat hissettiğim tek insan."Nerede kaldın be kızım ağaç oldum burda." Dediğinde ne diyeceğimi bilemedim çünkü ben her zaman geldiğim saatte gelmiştim. "İyi de kumsal ben her zaman bu saatte gelirim yaz tatilinde unuttun herhalde." Eliyle kafasına vurdu. "Doğru ya nasıl unuturum. Dediğin gibi bu yaz tatilleri benim ayarlarımla oynuyor kızım seninle de bu yaz hiç buluşamadık bir sorun yok değil mi?" Yazın benimle çok kez buluşmak istemişti ama onu reddetmiştim. Kendimi iyi hissetmediğim zamanlar insanlardan olabildiğince uzaklaşırım, yokmuşlar gibi davranırım Kumsala da aynısını yapmıştım. "Heey kızııım uyanamadın mı sen duymuyor musun beni?" Kumsalın beni sarsmasıyla düşüncelerimden kurtulmuştum. "Pardon bi an daldım ben bir sorun yok sadece ders çalıştım vaktim yoktu." Sınıfa doğru yürümeye başlamıştık. "Ay kuzum bu sendeki çalışma hırsını ne yapıcaz biz, gezip eğleneceğin vakitleri kaçırıyorsun sonradan pişman olacaksın." Bu laflara çok sinir oluyorum çalışmanın neresi kötü. "Kumsal şu konuyu açma lütfen ya biliyorsun büyük bir hedefim var tıp istiyorum ve ben bu hedefe gezip, eğlenerek ulaşamam." "İyi tamam bir şey demicem dediğin gibi olsun." Bu konuşmadan sonra derse girdik okulun ilk günü olduğu için hocalar pek ders işlememişti. Okul çıkışında Kumsal bir şeyler yapmayı teklif etti ama onu özür dileyerek reddettim ve eve döndüm. Eve geldiğimde annem işten gelmişti ona görünüp odama geçtim. Bilgisayarımı açtım çünkü biraz içimi dökmem gerekiyordu. Uzun bir zamandır kullandığım 'Darknet' uygulamasına girdim. Bu uygulamaya hissettiğim duyguları yazmak çok hoşuma gidiyor çünkü hem benim kim olduğumu bilmiyorlar hem de seninle aynı duyguları hisseden insanların da var olduğunu görmek biraz olsun insanın içine su serpiyor. Hesaba girdim ve yazmaya başladım.

^uçurumunkenarındakiaçelya^
"Kalbimin attığını hissedemiyorum. Sanki durdu ama ben yaşamaya, nefes almaya devam ediyor gibiyim. Neden böyle olduğu hakkında en ufak bir fikrim dahi yok. Bu bana verilmiş bir ceza mı ya da insanların saçma davranışları kalbimi fazla acıttığı için kalbim bana küstü mü? Bir zamandır şu sorulara bir yanıt arıyorum. Kafamı kaldırdığımda parlayan gökyüzünü görüyorum. Yüzümü ıslatan yağmur damlaları sanki bir şey anlatmaya çalışıyor bana. Keşke anlayabilsem onları. Keşke elimden tutup çıkarsalar beni bu bataklıktan ve keşke insanlara değil de yağmurlara sarılabilsem. En azından onlar beni incitmezler."

Gönder tuşuna bastığımda derin bir nefes verdim. Her yazdığımda rahatlıyordum sanki. Gözlerimi kapattığımda kendimi bir uçurumun kenarında hayal ettim, o inanılmaz manzaranın karşısında. Bildirim sesiyle gözlerim açıldı. Yeni yazımın altında ismini daha önce görmediğim birinin yorumu vardı;

^gölgelerinadamı^
"Gölgeler de incitmez, onlara da bir şans ver."







EVEEET 1. BÖLÜMÜN SONUNA GELDİİİK. UMARIM BU BÖLÜMÜ BEĞENMİŞSİNİZDİR EN KISA ZAMANDA 2. BÖLÜMÜ ATACAĞIIM.🧡

UÇURUMUN KENARINDAKİ AÇELYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin