Angel (Omegaverse)

[24] Vururum

İyi okumalar 🦋
________

J: "Minho uyan"

Jisung gece saat 2'de koltukta uyuyan Minho'yu dürtüyordu uyanması için. Ama ayı gibi uyumuş alfa'nın kılı bile kıpırdamıyordu.

J: "Uyanıyor musun yoksa çakayım mı bir tane"

Omega, alfayı daha sert bir şekilde dürtmüştü omzundan ama Minho'da tık bile yoktu. Jisung sinirle elini kaldırıp alfa'nın yüzüne tokat atacağı sırada eli havada durmuştu. Daha doğrusu Minho tarafından durdurulmuştu.

M: "Uyu Jisung. Başımın üstünde ötme"

Jisung elini Minho'nun elinden kurtardıktan sonra kollarını göğsünde birleştirmişti.

J: "Ya belki önemli bir şey oldu. O kadar ciddi ki seni uyandırmak zorunda kaldım. Sen de böyle kış uykusuna yatmış ayı gibi uyudun. Uyandırmam için ne yapmalıyım?"

Alfa, tek gözünü açmış ve uzandığı koltuktan, ayakta duran omega'yı izlemişti.

M: "Öpmen yeterli"

Jisung, yüzünü iğreniyormuş gibi buruştururken, Minho şeytani bir şekikde gülümsüyordu.

J: "Seungmin hasta olduğu için onu uyandıramıyorum. Ve uyumak için de içimde biriken enerjimi harcamam lazım. Kalk sarayı turlayalım"

Alfa gülümseyerek uzandığı koltukta oturur pozisyona gelmişti. Bu çocuk gerçekten çok tatlıydı. Bir gün o tombul yanakları ısıracaktı. Minho bunu kafaya koymuştu.

M: "Sarayı turlamak yerine daha eğlenceli bir şey yapalım mı?"

Jisung, aldığı soruyla gözlerini sonuna kadar açmış ve bir adım geriye gitmişti. Ne demeye çalışıyordu bu alfa?

Minho, omega'nın yüz ifadesini gördüğünde hemen ayağa kalkmış ve kendini açıklamaya çalışmıştı. Asla bu soruyu arsız bir soru olarak sormamıştı. Bunu omega'sına asla yapmazdı. Onu koruyacağına, her zaman yanında olacağına söz vermişti. Ve bunu yapacaktı da.

M: "Özür dilerim. Sadece sarayı turlamak yerine başka bir şey yapalım.. yani şey.. açıklayamadım. Sen gel benimle."

Minho aceleyle kendini açıklamaya çalışsa da anlamlı bir cümle kuramamış ve Jisung'un kolundan tutarak çekiştirmeye başlamıştı.

Yürüme mesafesi çok uzun sürmüştü çünkü sarayın en alt katına, zindanların olduğu yerin bile bir kat altına inmişlerdi. Aslına bakarsan nereye gittiğini bilmeyen Jisung biraz tırsıyor olsa da bu yakışıklı alfaya güveniyordu...

Sonunda çelik bir kapının önünde durduklarında alfa, hızlı parmak hareketleriye şifreyi girmiş ve kapıyı açmıştı.

İçerisi her türlü silahla, ekipmanlarla, atış poligonlarıyla doluydu.

Minho, Jisung'a kendini korumayı öğretecekti. Çünkü biliyordu Jisung'un çok güçlü bir omega olduğunu ve 10 tane alfaya taş çıkaracağını. O yüzden küçük omegasına her türlü silah kullanmayı öğretecekti.

Hem de bu ağır silahları kullanmak belki Jisung'un yorulmasını ve sakin kafayla uyumasını sağlardı...

Omega ağzı açık bir şekilde elini silahların üzerinde gezdiriyor ve hepsini kedi severmiş gibi okşuyordu. Odadaki en büyük silahı gözüne kestirdiğinde koşmuş ve iki eliyle yaklaşık 70cm olan silahı eline almaya çalışmıştı ama Minho buna hemen engel olmuştu.

Bu silah tek seferde 249 mermi atabiliyordu ve eğer Jisung'un eline geçerse tüm şehir yok olabilirdi...

M: "Önce küçük olanlardan başlayalım"