Bölüm 3

20 4 1
                                    

Kumsalın gözleri dolmaya başlamıştı yavaşça ona yaklaşıp, çekingen bir tavırla sarılmıştım sarılmama karşılık vermişti"kumsal istersen bana anlatabilirsin, yani tabii güveniyorsan seni bunun için asla zorlamam"demiştim gömleğim nemlendiğinden kumsalın ağladığını anlamak zor olmamıştı saçlarını okşadım onu ilk defa böyle görüyordum etrafına neşe saçan hep güler yüzlü bir kızı bu hale nasıl getirebildi o çocuk,anlamış değildim kumsal gülümseyerek benden ayrıldı "güvenimi kazandın bebeğim" diyip yanağıma bir öpücük bıraktı bu hareketi utanmama sebep olmuştu kumsal"ay çen utandıyn mı çen"diyip yanağımı sıkmıştı ona tatlı tatlı bakıyordum.

Bir anda aklıma gelen şeyle kumsala dehşet verici bir ifadeyle bakıp "BİZ DERSİ UNUTTUK" diye bağırmıştım"kızım kulağım sağır oldu bağırmasana Allah Allah"demişti bu lafını takmayıp kolundan tutup tuvaletten çıkardım ve sınıfa doğru kahkahalar ile koşmaya başladık sınıfın kapısının önüne geldiğimizde kumsal pat diye içeri girdi bu yaptığına şaşırmıştım tüm öğrenciler bize bakarken kumsal"hocam özür dileriz geç kalınca hızlı girdik içeri"demişti gülmemek için kendini zor tuttuğu her halinden belliydi, hoca "sorun değil kumsal ama bir daha olmasın" diyip bakışlarını bana çevirdi "Sahra daha iyi misin?" diye sorduğunda"iyiyim hocam, sorduğunuz için teşekkür ederim"demiştim"peki yerinize geçin kızlar"dediğinde kumsal ve ben seri bir şekilde yerimize geçtik.

Zilin çalmasına son 5 dakika falan vardı, arkamı döndüm ve göz ucuyla adını bilmediğim sarı saçlı çocuğa baktım kumsala bakıyordu benim bakışlarımı fark ettiğinde başka yöne baktı. Bu ikisi arasında ne vardı bilmiyorum ama öğrenecektim, zil çaldığında kumsal elimden tuttu ve beni bahçeye çıkardı "hiç bahçeye çıkmaz mısın edward değilsin kızım sen, güneşe çık temiz hava al" dedi bu dediğine gülmüştüm haklıydı hiç dışarı çıkmıyordum"dışarı çıkmayı sevmiyorum fazla, genelde içeride oturup kitap okurum veya ders notu hazırlarım"diye cevap vermiştim kumsal"bundan sonra yok öyle içeride oturmak, senin başına bela oldum kızım ben"demiş ve gülmüştü"başımın tatlı belası" dedim gülümseyerek, kumsal gözlerime gülerek bakıyordu"gülünce gözlerin kısılıyor, çok tatlısın"demişti bana, birden söylediği için yüzüm kızarmıştı birinden bu kadar iltifat almaya alışık değilim. Yavaşça okulun çardak bölümüne gelip bir yer seçip oturduk ve aniden kumsal bana dönüp heyecanla konuşmaya başladı "birkaç gün sonra Koray evinde bir parti verecek gidecek misin" dedi meraklı gözlerle "Kumsal, bu ağaçlar çok tatlı değil mi ya. Renk renk çiçek açmış kokusu da güzel" diye geçiştirip ağaçlara bakmaya başladım "Vampir hanım bak hanım diyorum kıymetimi bil" bu dediğine Kahkaha atmıştım "Hadi ama sana en son bir soru sordum neden kaçıyorsun" dedi, kaçıyor muydum? Evet sanırım ama onlarla aynı ortamda bile durmaya tahammül edemiyorken korayın organize ettiği partiye nasıl gidebilirdim kafamı kaldırdım ve karşımdaki manzarayı görünce şok oldum Koray ve adını bilmediğim sarışın çocuk Bize doğru geliyordu onlara bakarak kumsala omuz attım, kumsal birden "ne vuruyon be" diye parladı "Karşıya bak..." Dediğim gibi, yeşil gözleri ikiliyi görmüş gibiydi bana dönüp "Bu sakatlar buraya mi geliyor yoksa bana mı öyle geliyor sahra" dedi aslında başka zaman olsa buna gülerdim ama şu anki durum bambaşkaydı "Maalesef sana öyle gelmiyor canım.." dedim ve gözlerim korayın mavi gözleriyle buluştu adını bilmediğim sarışın çocuk kumsalın yanağından makas aldı "Naber" dedi kumsal rahatsız olmuş olacak ki çocuğun eline vurdu ve ona öldürücü bakışlarını yolladı "ne istiyorsunuz lan" dedi Sarışın çocuk "sakin ol güzelim" demişti, kumsal bu lafından tiksinir gibi yapıp yüzünü ekşitti"bana bir daha güzelim dersen sana burdan bir çakarım görürsün hanyayı konyayı he"demişti bu tavırları oldukça komikti ona gülümseyerek bakarken kumsalın bakışları bana döndü ve"sahra gülme ya komik bir şey olduğunu sanıyor sonra götü kalkıyor"bunu dediği an kendimi tutamayıp gülmüştüm buna karşılık olarak Koray "çok fazla gülme, günün sonunda ağlatmayayım seni" dediğinde bakışlarımı ondan kaçırıp yere diktim yüzüm düşmüştü bunu fark eden kumsal "bebeğim sana bu malları takma dedim, en fazla ne yapabilirki sana bir kaç aptalca kelime söyleyip gidecek" diyip bana moral vermeye çalıştı bakışlarımı ona kaldırdım sonra koraya bakınca bana bakıp sırıttığını fark ettim Koray dudaklarını aralayıp"salak, bu maldan moral almaya devam et, sana yapacaklarımı hayal bile edemezsin"bu dediğine korkmadan edemedim okulumdan olmak istemiyorum tek kurtuluşum burasıydı koraya bakmaya devam ederken Kumsal iç çekerek adını bilmediğim sarışın çocuğa baktı "ne istiyorsunuz uzay" adının uzay olduğunu öğrendiğim çocuk aniden bir ciddiliğe büründü "Hâlâ benden nefret mi ediyorsun? " dedi kumsal hiç düşünmeden çocuğun yüzüne düz bir ifadeyle bakıp "Evet, çünkü sen insanları kendi çıkarların için kullanan pisliğin tekisin uzay" dedi uzay sinirlenmiş olacak ki kaşlarını çatmış ve kumsal tehdit içeren sesiyle"sözlerine dikkat et ve uslu dur, aksi takdirde seni bu okuldan postalamak iki saniyemi almaz"diyerek cevap vermişti. Koray birden lafa atladı ve "Sen insanlara kin tutan biri değildin kumsal, ne oldu sana?" Göz ucuyla bana bakıp iğneliyici bir ses tonuyla "yanlış insanlara takıla takıla böyle oldun sanırım" dedi ve göz devirdi hiçbir şey dememiştim ciddiye alınacak biri değildi çünkü uzay kumsalın saçlarını karıştırdı "Görüşürüz ufaklık, dediklerim aklından çıkmasın ona göre davran" dedi ve arkasında şaşkın, sinirli ve utançtan yüzü domates gibi olmuş bir kumsal bıraktı onlar gittiğinde kumsala dönüp "Bu neydi şimdi" demiştim ama kumsal pek oralı değildi

umarım güzel bir bölüm olmuştur şimdiden keyifli okumalar dileriz

Görüşlerinizi lütfen yazın, kötüde olsa yazın yanlışlarımızı düzeltelim.

Benim melodim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin