Benim melodim

Bölüm 4

Kumsalı omuzlarından tutup kendime çevirdim "Neyin var senin" dedim, dudak büzerek bana baktı "Bu çocuk niye gelip saçımı karıştırdı şimdi" dediği şeyle kahkaha atmıştım kumsalın koluma vurmasıyla sustum "Gülme ya" gülerek cevap verdim "Tamam tamam gülmüyorum" kumsal adının uzay olduğunu öğrendiğim çocuğa bakmaya geri döndü "Bu salak ne sanıyor kendini yunan tanrısı mı" dediği şeyle bir kahkaha daha patlatmıştım,katil Bebek chucky gibi birden bana dönüp "Sen bugün iyi güldün vampir hanım yarın çok ağlarsın dikkat et" diye dalga geçti ona, "çok biliyorsun"der gibi baktım zil çaldığında sınıfımıza girdik sırama oturdum, kumsal "Ben rehberlikle konuşup geleceğim" dedi ve eliyle öpücük attı onun bu hallerine gülerken. yanıma kahverengi kıvırcık saçlı, mavi gözlü bir kız belirmişti sıcak bir gülümsemeyle yanıma oturdu "Selam ben İkra" dedi kumsal gibi birine benziyordu, ama ona kanımın ısındığı söylenemezdi "Sahra" dedim gülerek bana baktı "Güzel isim anlamı ne" dediğinde tuhaf hissetmiştim, nedenini bilmiyordum "Ova ve çöl diye biliyorum" demiştim gülümseyerek "Güzel" dedi gözlerim kapıya kaydı bizi izleyen bir adet kumsal vardı,kumsal yanımıza doğru yaklaştı İkra onu görünce yerinden kalktı sıcak bir gülümsemeyle "tanıştığımıza memnun oldum sahra" dedi kafamı olumlu anlamda salladım, kumsal yanıma oturdu ve kulağıma fısıldadı "Ne dedi sana bu yılan" diye sinirle sordu,yılan derken? Yılan demesinin sebebi neydi? omzumu bilmiyorum der gibi silktim, bana kaşları havalanmış bir şekilde baktı onun bu bakışlarından kaçmak için dikkatimi kitabıma verdim Kumsal"kızım sana birşey sordum cevap versene"bakışlarımı kitabımdan ayırıp kumsala döndüm"sadece adımı sordu fazla birşey değil, sen neden yılan dedinki ne oldu kumsal"
Kumsal sessizliğini korurken"şimdide sen cevap vermiyorsun, haksızlık bu"diyip dudaklarımı büzdüm"o kızla eskiden yakın arkadaştım Sahra ama bazı olaylardan dolayı arkadaşlığımız bitti, zamanı gelince öğrenirsin zaten aşkım olaylar biraz karışık"bu dediğine karşılık ona saygı göstererek"sorun değil aşkım istediğin zaman anlatabilirsin, seni her zaman dinlerim"demiştim bana birden sarılıp "sanırım bu hayattaki en büyük şansım sensin Sahra" demişti bu lafı beni duygulandırırken gözlerim dolmuştu benden ayrılıp gözlerime baktı"hadi ama ağlayacak mısın cidden" diyerek kızmıştı bana"hayır hayır. Kumsal iyiki seninle tanışmışım bana bu kadar iyi hissettireceğini bilseydim önceden tanışmak için elimden geleni yapardım"diyerek yanıt vermiştim Kumsal gülümseyerek bana baktı ve "bence bugün bu kadar duygusallık yeter" dediğinde ister istemez gülümsemiştim.

İᴋʀᴀ Gᴏ̈ᴋᴄ̧ᴇɴ
Elime kalem alıp hocanın tahtaya yazdıklarını not etmeye başladım.
Yanımda oturan Başak kafasını sıraya gömmüş uyuyordu bu haline şaşırmamıştım tek yaptığı şey uyumak zaten,hafifçe kafasına vurdum "Kalk lan uykucu" kafasını kaldırıp bana öldürücü bakışlarını yolladı,onun bu haline gülerken gözüm Kumsal ve Sahraya kaydı ben onları izlerken başak "Yılan" diye seslendi adım yılana çıktığı için pek tepki vermiyordum böyle seslenmesine "Neyin var?" Sorduğu soruyla afalladım,başak sessiz bir kızdı sıra arkadaşım olmasına rağmen pek konuşmazdık ama ne zaman kötü olduğumu görürse neyin var diye sorar beni dinlerde. İyi bir dinleyiciydi ama iyi bir konuşmacı olduğu söylenemezdi ona dönüp"yok birşey" dedim başak bu dediğimle kafasını tekrar sıraya koymuştu bu haline gülümsedim ve tahtaya yazılanları not etmeye devam ettim.

Kᴜᴍꜱᴀʟ Kᴀʏᴀ
Zil çaldığında çantamı toplayıp kulaklıklarımı taktım, Sahraya dönüp "Ben bugün arabayla gitmiyorum gitseydim senide evine bırakırdım aşkım" demiştim dediğim şeyle sahra 32 diş sırıttı "Teşekkür ederim aşkım zaten bende bugün otobüsle gidecektim sorun yok" hafifçe gülümsedim ve beraber okul kapısına kadar yürüdük Sahraya dönüp "Parti için alışveriş yapmaya gideceğiz yarın, tamam mı" demiştim. Dudak büzerek bana baktı istemediği belliydi ama beni o partide tek bırakmazdı değil mi isteksiz bir şekilde kafasını olumlu anlamda salladı. ona gülümsedim ve el salladım vedalaşıp evlerimize doğru yola koyulduk normalde babam arabayla beni almaya gelirdi okula böyle gidip gelirdim ama yürümek benim için yaşam felsefesiydi bazenleri bazenleri yürüyerek bazenleri arabayla gider gelirdim. kulaklıklarımı takmış yürüyordum kafamı yan tarafa çevirdiğimde güneyi gördüm, güneyle çok iyi anlaşırdım Uzay, Yağız, Koray, ve Ekinle arkadaş olmasına rağmen hiçbir zaman onlar gibi olmamıştı, Ona bakıp gülümseyerek yanına Gittim "Naber lan ıssız adam" dediğim şeyle kafasını bana çevirip "sakat mısın"der gibi bir bakış attı sesim çok mu yüksek çıkmıştı acaba, sonra hiç bozuntuya vermedi ve gülümsedi "İyidir sarı kafa senden naber" birbirimize böyle hitap ederdik ona ıssız adam diyordum, çünkü aşk meşk işleriyle işi olmayan bir çocuktu "İyidir" diye cevap verdim ona dönüp "Korayın partisine gideceksin öyle değil mi" kafasını olumlu anlamda salladı ve bana döndü "sen gidecek misin?" Kafamı olumlu anlamda salladım "Hz.Korayın partisine gitmemek olmaz değil mi" dediğim şeyle kahkaha atmıştı.
Normalde çok gülen biri değildi onu güldüren nadir insanlardan biri olmak beni mutlu ediyordu. Evine yaklaşmış olacak ki "Görüşürüz sarı kafa" dedi gülümsedim "Görüşürüz ıssız adam" gülümsedi ve yanımdan ayrıldı.Bende evime doğru koşar adımlarla ilerliyordum, saat bayağı bir geç olmuştu.

Arkadaşlar parti olayı için bir kaç elbise bulduk eğer size de uygunsa elbiseleri fotoğraf olarak paylaşacağız, ama isterseniz betimleme yapabiliriz hangisi size uygunsa.