1

83 8 1
                                    

Adımı duymamla koridordan sahaya doğru yürüdüm. Maçtan önce Nicolo ile kavga ettiğim için maçı yedek kulübesinden izleyip onun yanında oturmak istemedim. Okan Hoca'nın yanına gittiğimde 65. dakikada olduğumuzu gördüm ve Icardi'nin penaltı golüyle öndeydik.

Okan Hoca'nın benden istediği taktikleri Nicolo'ya çeviriyordum. Bunu yaparken benden gözlerini bir saniye bile ayırmaması sinirime dokunuyordu ama katlanmaya çalışıyordum çünkü bu işi de kaybedersem ne yapacağımı bilmiyordum.

İşim bittiğinde kenara geçtim ve maçı izlemeye başladım. Nicolo oyuna girmeden yanıma yaklaşıp işime son vereceğini söylemişti. Ne bok yiyeceğimi ya da ne cevap vereceğimi bilmiyordum o yüzden koridora geri döndüm ve çok az kişinin olduğu yerde sessizce ağlamaya başladım. Her şey üst üste geliyordu ve bu işi de kaybetmemle çevremdeki herkesin benim bir hayal kırıklığı olduğumu düşüneceğini biliyordum.

Kavgamızın sebebi ise, sadece kendisine tercümanlık yaptığım Nicolo'nun aptal tavırları. Beni bu işte istemediğini biliyordum ama bunu fazla belli etmesi ve dile getirmesi sinirime dokunduğu için kendisiyle konuştum. Tek söylediği şey hislerimin onun umurunda olmadığı.

Akan gözyaşlarımı yavaşça sildim. makyajımın akmayacağını biliyordum o yüzden burnumu çekip gözlerimi sildim. Gözyaşlarımla ıslanan saçlarımı geriye attım ve maçın bitmesini beklemeye başladım. Bu şekilde her şey daha kesin olacaktı. İşten kovulmam falan.

Koridorun sonundan gelen sesle irkildim. Kafamı uzatıp kim olduğunu görmeye çalıştım ve gelen kişinin Nicolo olduğunu görmemle tekrar yerime geçtim. Artık umurumda değildi ve olmamalıydı. Eskiden olduğu gibi patronum olsaydı kendisini sakinleştirmeye çalışırdım ama şu anda olanlar beni ilgilendirmezdi.

İtalyanca küfürler ediyor ve her yeri tekmeliyordu. Oradan gitmeyi düşündüm ama artık çok geç olduğunu anladım ve oturmaya devam ettim. Kollarımı göğsümde birleştirmiş, gömleğimin ön 2 düğmesini açmıştım. Nicolo benim olduğum yere doğru yürümeye başlayınca yüzündeki ifade beni biraz da olsun üzdü. Hem sinirli hem de üzgün bir ifadesi vardı ve bu ifadeyi sadece ben tanıyabilirdim.

"Ne oldu?"

Bakışları bana çevirildiğinde öfkesi biraz da olsun hafiflemişti. Etrafı tekmelemeyi bırakıp benim gibi yerde oturdu. Sol eliyle çenemi tutup kendine çevirdi.

"Ağladın mı sen?"

Şimdi ne desem tekrar ağlamaya başlayacaktım ve yalan söyleyecek mecalim yoktu. Hafifçe evet anlamında başımı sallamamla gözlerim tekrar doldu. Kendisine bakamazdım çünkü bunu kesinlikle bir zayıflık olarak görecekti ve işten çıkarılma zamanım geldiğinde baya lafını geçirecekti.

Gözyaşlarım artık durduramayacağım şekilde akıyordu. Saklamama da gerek yoktu çünkü biliyordu. Her şey o kadar üst üste gelmişti ki bağıra çağıra ağlayasım vardı. Annemin hiç bir şey beceremediğimin azarını işitmem, Nicolo'nun devamlı tavırlarıyla beni işimden soğutması, kendisinin tavırlarına karşılık verdiğim için beni kovmakla tehdit etmesi.. Azıcık gururum olsa bana yaptığı şeylerden sonra istifa ederdim. Ama yok.

Nicolo'nun aniden kolunu omzuma sarmasıyla küçük bir şok yaşamış olabilirim. Adam herkül sonuçta, bu herifin iyiliğinin ya da duygularının dokunacağı son kişi bile değildim. Ölümüne nefret ediyordu benden.

İkimiz de sessizdik. O kolunu bana sarmış beni sakinleştirmeye çalışıyordu, ben de sessiz sessiz ağlıyordum. Bir şey demiyorduk. Diyemiyorduk.

🖤

NE DIYORSUNUZ GENCLER TAMAM MI DEVAM MI BEN COK KARARSIZ KALDIM KEREM KURGUSUNA DA DEVAM EDEMİYORUM KEREME COK SINIRLIYIM CUNKU
BEGENDIYSENIZ YORUM VE OY ATIN YOKSA YEMINLE HEVESIM KACIYO YAZAMIYORUM
💋💋💋

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

number 17 | nicolo zanioloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin