13 Ocak günü Jeon Jungkook'un hayatının miladıydı, içine hüzün tohumları atılmış, gözlerindeki birikmiş yaşlar yıldızlarını saklıyordu.
O da adımlarını özgür bıraktı ve ruhu ruhunu buldu.
Aynı anda, aynı kitapları okuduğunu farkettiği çocuğa bakmaya başladı uzaktan, o kitaplarına kıyamazken hararetle doldurduğunu gördü sayfaları; o an bu küçük zıtlık çok hoşuna gitti. Zamanla öğrenecekti aynı olan tek şeylerinin birbirlerine ait sevgilerinin olmasını.
Kendisini bulutların dokuzuncu katında buldu, cennet ayaklarına serildi sanki öylesine başdöndürücü bir andı ki sonrasında okul koridorlarda gözleri hep gizemli çocuğu aradı, onu gördüğü banka sevdiği şiirlerden alıntılar kazıdı ve bir sabah uyandığında artık dünyası onun çevresi etrafında dönüyordu.
Taehyung'a sandviç yaparken bile elleri titriyordu, nasıl severim diye düşünüyordu bazen. Dokunmaya kıyamayacağı kadar masum, elleri altında yok etmek isteyeceği kadar da günaha davet eder bir hâli vardı.
Onun görünmek için ışığa ihtiyacı yoktu ağaçların içinde, karanlıkta bile parlıyordu Jeon'un biricik yıldızı.
Bazen bahçede piknik masalarında çalışırken, tam camın önündeki masayı kapmış Jeon Jungkook'la denk gelirdi Taehyung'un gözleri o an aklından sadece nasıl muazzam olabildiği geçerdi, karakterinin, başarılarının yanında özellikle gözleri yaşatıyordu onu nitekim böylesine bir güzellik ölüm gibi bir kavrama yakışır değildi. Parlak gözlerde saklanmıştı, sanki tüm dertlerinin devası.
Bu gece ona yazarken doğru kişi olduğunu biliyordu, bir şekilde içinden bir ses bu çocuk yüzünden hiç yargılanmayacağını fısıldıyordu ona. Şimdi silüeti gözürken uzaklarda rahatlamıştı bu yüzden.
Koşar adımlarla yanına gelen çocuğun elindeki poşetten çıkarttığı sandviçleri az önce yemek için her şeyini verirdi şimdiyse karnı tok gibi hissediyordu evrenin kuralları hep aynıydı; çok açsanız yemek yiyemez, çok uykusuzsanız uyuyamaz ve çok sevgisizseniniz sevemezdiniz.
Bazense öyle birisi çıkagelirdi ki, sizin tüm eksilerinizi sarıp sarmalardı. Geçmişteki acılarını unutturacak kadar değer vermişti Jeon ona.
Jungkook'un hüzün tohumları Taehyung'un sevgisiyle güzel çiçekler olmuştu.
Elinde lokmaları koparıp sevdiğine verirken akşama sığınıyordu, yarın sabah kafasını yastıklarda boğmak isterken anın büyüsüne kapılıp gittiği konusunda sakinleştirecekti kendisini.
Jungkook'un sevgisiyle dolan bulut artık yağmurunu çiseliyordu, yakında sel her yanı götürecek ve ruhları bu yağmurlu günde birbirlerine verdikleri şemsiye ile bağlanacaktı.
-
-
namjoon ve askerleri
jungkook:
KİM TAEHYUNG'A ELLERİMLE YEMEK YEDİRDİMjin:
Olayı anlatmasını mı istemeliyiz yoksa acil psikiyatri kliniğine mi gidelimjungkook:
Ne zaman yalancılık yaptığımı gördünüzyoongi:
Yalancılık demeyelim de ateşlenme döneminde bir şizofren olduğunu düşündürtüyordun aradajungkook:
Taehyung şu an açlık grevinde biliyorsunuzArkadaşları ile iddalaştığı için onlardan yemek isteyemiyor
Ve benim getirmemi istedi
Ellerimle sandviç yaptım ona 🥺
Yulaf lapan nasıl bu kadar güzel dedi senin için kas yaparken öğrendim diyemedim 🤏🏻
Giderken bana sarıldı aynı boyda olduğumuz için yüzlerimiz birbirine denk geldi ellerim belinde gözlerim gözlerindeydi
namjoon:
Ve sonra aradaki çekime dayanamadınız öpüşmeye başladınız aranızdaki uyumu keşfedince onu ağaca yaslayıpjungkook:
HAYIRYüksek libidodan sikin kurumuyor mu oğlum senin
namjoon:
Görmek ister misin 🥱yoongi:
Artık Taehyung adım attı gerçekten inanılmazjungkook:
Bizi doğum gününe davet ettijin:
Bu sene parti yapmıyordu kijungkook:
Arkadaşlarıyla küçük bir kutlama yapacakmış ona gideceğizyoongi:
Bana gelmem için sebep ver?jungkook:
Bedava bira ve pizzayoongi:
Ne zamandı doğum günü ☺️☺️☺️jin:
Taehyung'u öylesine güzel seviyorsun ki sonunda olmasına çok sevindim meleğimNe olursa olsun biz hep yanındayız
namjoon:
Ben arkasındayım×
mini minnacık dedim ama ben düz yazı yazmaya dair tüm şevkimi kaybetmişim üç yüz kelime çıktı 😕 o yüzden texting de ekledim 💥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mateizm | taekook
Fanfictionmatematikten nefret eden kim taehyung bir grup arkadaşıyla mateisler derneğini kurar, yıllardır gizlice ona aşık olan dünya matematik olimpiyatları şampiyonu jeon jungkook ise bu işi kendi lehine çevirmenin bir yolunu bulmaya yemin etmiştir. mini mi...