Hoseok elindeki kağıtları okurken Yoongi de onu izliyordu.
Hoseok'un tanıdıkları sayesinde test yaptırıp sonucu almaları 30 dakika bile sürmemişti, kağıdı Yoongi'ye uzattı Hoseok. Ona da güvence vermek için kendisi de test yapmıştı.
"Tamam, doğruyu söylüyormuşsun"
"Cidden beni tanımadın mı yani?"
Sadece göz devirdi Hoseok.Bu adamın onu dinlediği falan yoktu.
"Hayır kardeşim, kimsin şarkıcı falan mı?"
"Basketbolcuyum, ünlü basketbolcu Min Yoongi, cidden hiç mi duymadın"
Hoseok kaşlarını çatıp hafızasını biraz zorladı, sonra gülümseyerek parmağını şıklattı.
"Ha kardeşimin fanı olduğu, maçlarına gitmek için paramı çaldığı orospu çocuğusun sen"Yoonginin kocaman açılmış gözleri ve şokla bakan ifadesini gördüğü gibi eliyle ağzını kapadı.
"Özür dilerim, cidden yanlışlıkla dedim yemin ederim"Yoonginin bir anda kahkaha atmaya başlamasıyla ise elmacıkları utançla kızarmış, ağzını kapadığı ellerini indirip oynamaya başlamıştı, başını da suçlu bir çocuk gibi yere eğince Yoongi çenesine hakim olamadı.
"Yatak arkadaşı olalım mı?"
"SEN NE DİYORSUN BE TERBİYESİZ!"
Ve yanağında sert bir acı hissetmesi bir oldu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızgınlık / Sope
FanfictionKızgınlıklarını beraber geçiren dansçı omega Jung Hoseok ve ünlü basketbolcu Min Yoongi. "Ne o, bana aşık mı oldun? Kahvaltı hazırlamalar falan. Üzgünüm Seok-ah, ilişkimiz yatak arkadaşlığından ileri olmayacak" "Şizofren misin amk, insanlık yaptım g...