İyi okumalar :)
Tam hatırlamıyorum... Ama o zamanlar 3 yaşındaydım. Mutlu bir hayatımız varken babam ile annem bir akşam çok sert şekilde kavga etti.
Neden kavga ettiklerini bilmiyorum, çünkü hemen beni evin önündeki parka gödermişlerdi. Apartmanın 6. Katında oturuyor olsakta tabak ve bardak kırılma sesleri tüm apartmanda yankılanıyordu. Bu olaydan sonra aniden ayrıldılar. Neden kavga ettiklerini şimdi anlıyorum... O gün hastanede ne olduğunu bilmediğim bi test yaptırmıştık. Doktor vita olduğumu söylemişti. Ailem ilk başta vitaya benzemediğimi söyleselerde doktor test sonuçlarının doğru olduğunu söylemişti. Herşey benim suçumdu... Eğer lanet bir vita olmasaydım ailemiz hiç dağılmayacaktı.
Annem yeni bi sayfa açma bahanesiyle benim velayetimi babama kakalamıştı. Babam o günden sonra tamamiyle bozdu ve kendini içkiye verdi. Şirketi batmanın eşiğine geldiğinde amcam babama müdahale etmiş ve şirketin kurtulmasını sağlamıştı. O günden sonrada amcam şirketin başına geçmek istemişti. Ama benim bile bilmediğim bir şey olmuştu... Babam sırf şirketi kaybetmemek için mafya ile bi anlaşma yapmış ve yüksek miktarda borç almış, o parayla da şirket hisselerini fazla gibi gösterip herkese yalan söylemişti. Böylece şirket onda kalmıştı.
1 yıl sonra 4. yaş günümde babamı bodrumda kendini asmış biçimde bulmuştum. Korkuyla yerimde kala kalmıştım -tabi o sahne yanında büyük bir tramvada getirmişti-. İşte tam o zaman anladım... Hayat benim için acımasızdı... Toz pembe gözlüklerle bile bakılamayacak kadar acımasız...
Babamın cenazesinde en azından annemi görmek isterdim. Ama babamın cenazesine bile gelmemişti. O günden sonra annemden ve hatta aşktan umudumu kestim. Normalde şirketin mirasçısı(varisi?) bendim ama daha küçük olduğum için amcam hemen atılmış ve şirketin başına geçmişti. Tabi bunu kötülüğüm için değilde iyiliğim için yapmıştı, çünkü şirketi ben alırsam annemin beni rahat bırakmayacağını biliyordu. 18 yaşıma girdiğimde doğum günümü tek kutlayan kişi olarak şirketin başına geçmek isteyip istemediğimi sordu. Şirkette gözüm yoktu ki, istemiyordum da. Mafyayla başımın dertte olduğunu bilseydim reddetmezdim...
Amcamın sayesinde okula gitmiş ve kendimi o çöplükten kurtarmıştım. Şimdi ise 20 yaşına gelmiştim. Görsel sanatlar okumuştum ve okulda gerçekten tanınan biriydim. Öğretmenimin yardımıyla bi resim sergisi açmış ve fazlasıyla para kazanmıştım. Herşey iyi gidiyordu... Ta ki onlar kapıya dayanana kadar... Babamın anlaşma yaptığı mafya...
Bir akşam duştan çıktığımda daha üstüme tişört giyemeden kapı çalmıştı. Üstüme bi tişört arayacaktım ki kapı kırılacak şekilde çaldığında kapıyı açmak zorunda kalmıştım. Kapı açıldığı anda feromon kokusuyla beraber içeri silahlı adamlar girmişti. Kapının aniden açılması nedeniyle az daha geriye doğru yeri boylayacaktım ki son anda durdum ancak sakarlığım nedeniyle askılığa takılmış ve ne kadar çabalamış olsamda yeri boylamıştım. Silahlı adamların başında siyah saçlı ve güneş gözlüklü biri vardı. Alfa olamayacak kadar heybetliydi. Öyle ki dış görünüşte ben alfayım diğe bağıran korumaları yanında sönük kalıyordu.
Gözlükleri olmasına rağmen bedenimi süzdüğüne emindim. Garip hissettirmişti. Gözlüklü adam konuşmadı ama arkadan biri onlara borcumun olduğunu ve artık ödenmesi gerektiğini söyledi
Her ne kadar bununla bir alakam olmadığını söylesemde beni dinlemediler. Az daha evimi ve diğer her şeyi kaybediyordum... Hah... Ne komiktir ki kaybettim zaten. Evimi, arabamı, gitarlarımı ve baterimi... Elimdeki her şeyi satmama rağmen borcun sadece %0,001 lik bir kısmını ödeyebilmiştim... Ah lanet adam... bu kadar fazla borç almak zorundamıydın!..En sonunda sergiyi satmak zorunda kaldım... Hiç istemesemde başka çarem yoktu elimde hiç birşey kalmamıştı. En sonunda onuda satmak zorunda kalmıştım. Ama hala o lanet borç olduğu gibi duruyordu. Bilerek elimde küçük bi daire kiralayacak kadar para bırakmıştım. Tek sorun 1 ay içinde düzgün bir iş bulup bulamayacağımdı... Amcamdan yardım isteyemezdim çünkü babamla araları çok iyiydi ve babamı böyle bi pislik olarak hatırlamasını istemiyordum...
Bu türde yazdığım ilk kitap olduğunuda hesaba katarsak bence iyi gidiyor. Çoktan 4. Bölümü yazmaya hazırım sanırım biraz hızlı gittim eheh- Sanki biraz kısa oldu bilemiyorum. Başka kitaplara baktığımda 1 bölümü 10.000 kelimelik falan yazıyolar ve ben daha 550'lerdeyim- Neyse diğer bölümleri daha uzun yazmaya çalışıcam :')
(4. ve sonraki bölümlerden bahsediyorum)
Yazım hatası varsa şimdiden özür dileriwm
(yardımcı yazar:kimjeonggukw)Yazım hatası varsa şimdiden özür dileriwm :'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love born in danger is eternal |Omegaverse-Smut|
ActionHiç bir alakası olmamasına rağmen babası nedeniyle mafyaya borcu olan Kai'nin hayatı Tae'yle tanışmasıyla tamamen değişir... Delta olan Tae ve vita olan Kai ile üzücü ve tramvatik bir hikaye ile sizlerleyim 🥳 ⚠Karakterlerin dış görünüşü, kişilikler...