İyi okumalaaarr ᕙ༼ ≖ᴥ≖༽ᕗ
Günlerce aradıktan sonra sonunda bir şirket bulmuştum. Eğer bu şirket de beni kabul etmeseydi orospuluk dahi yapmayı düşünürdüm- ama artık sorun değildi çünkü beni mülakata çağırdıklarına göre beni işe alacaklardı. Büyük bir sevinçle binaya girdiğimde herkesin bana baktığını farkedip hareketlerimi yavaşlatmıştım. Yavasça danışma bölümüne gittim ve kimlik kontrol ettirdim. danışmanlar benimle bizzat ceonun ilgileneceğini söyledi ve beni sekreterine yönlendirdi. Ceonun sekreteriylede konuştuktan sonra beni bi odaya aldılar. Bir hedef tahtası ve çeşit çeşit silah vardı. Bir süre sonra ceo olduğunu tahmin ettiğim, benden yaşça oldukça büyük bi adam gelmişti.
Ceo:" Sen yeni korumasın değilmi? "
Kai:" Evet efendim. "
Ceo sessizliğini koruyarak yavaşça hedef tahtalarına ve silahlara odaklandı.
C:" Hiç... silah kullandınmı? "
K:" Askerdeyken kullandım efendim. "
Dedim yavaşça. Ceo aşağı yukarı yavaşça kafasını salladı. Eline yakınındaki sniperı alınca bi an duraksadım.
Koruma olarak alınmayacakmıydım?
Normal silahlardan almam gerekmiyormuydu?C:" O zaman şurdaki hedefi tam kafasından vur "
Diyince şaşkınlıkla ona baktım ama sonra kendime bu işe ihtiyacim olduğunu hatırlatıp yavaşça silahı aldım ve sabitledim. Derin bir nefes aldığımda arkamdaki sesle irkildim ve aniden istemsizce tetiğe bastım. Gözlerimi kapatıp 'ugh- işte şimdi her şeyi mahfettim' diye içimden geçirdim. Yerimde doğrulup yavasça gözlerimi açtığımda 2. bi şok geçirmiştim. Hedefi tam kafasından vurmuştum. Ceo ya baktığımda onunda şok olduğunu görmüştüm, belliki sesi bilerek çıkartmıştı ve bunu beklemiyordu. Bana döndü ve elini yavaşça uzattı. Bende elimi kaldırdım ve el sıkıştık.
C:" İşe alındın... Ama koruma olarak değil, keskin nişancı olarak! "
İşte 3. bir şok... Ne keskin nisancısı? Nerde görev yapacaktım ki? Ben insan öldüremem ki! Ben öylece kalırken ceo elini çekip çoktan odadan çıkmıştı bile. Arkamda duyduğum sesle o tarafa döndüm.
?:" Ekibe hoşgeldin! "
Karşımda biri somurtgan diğeriyse aşırı neşeli iki kişi duruyordu. Tabi neşeli olan hemen atılıp hoşgeldin demişti.
K:" Ekip benle beraber sadece 3 kişimi? "
Demiştim yavaşça mırıldanarak. Sesim sürekli şikayet eden yaşlı adamlar gibi çıkmıştı.Neşeli olan bıkkın bi sesle konuştu:
?:" Ahh hayıırr! Bir somurtganı daha kaldıramam! "Diğeri hemen atılmıştı:
?:" Sen kime somurtgan diyorsun aptal! "Bu ortamı sevmemiştim. Aşırı neşeli bir boş boğaz ve aşırı somurtgan bi asosyal ile uğraşmak istemiyordum, ama başka çarem yoktu. Aslında bi bakıma kişilik ve dış görünüş olarak o ikisi Naruto ve Sasuke'ye benziyordu.
Birden Naruto'ya benzeyen diğerinin yakasına yapışıp yüzlerini birbirine oldukça yaklaştırınca kızarıp birbirlerini ittiklerini gördüğümde o ikisinin çift olduğunu bile düşünmeye başlamıştım.
Sarışın baş parmağıyla kendini işaret ederken konuştu:
Haru:" Ben Haru! Kod adım Bahar, ve o da- "
Raven:" Raven, kod adım ise Kuzgun. "K:" Uhm... Ben Kai... Daha bi kod ad almadım. "
O iki tip oldukça garipti, ama bu gariplikleri hoşuma gitmişti.
H:" Oh! Bi kod ad almalısım! Şey nası... Uhmm... Odun! "
R:" Daha saçmasını bulamadın mı Haru? "
H:" Daha güzelini bulda görelim! "Raven bana dönüp tam gözlerimin içine baktığında duraksamıştım.
R:" Ateş, kaos ve yıkım." bir an duraksadı ve devam etti "Bıkkınlık, üzüntü, uykusuzluk ve... Sessiz çığlıklar? Bunu ilk defa görüyorum. Ne yaşadığını bilmiyorum ama bir psikologla görüş. Kod adın Sessizlik "
H:" Aahhh gine psikolog kesildin başıma. Herneyse. Hey Kai kalıcak bi evin varmı yoksa odamı almak istersin?"
K:" Oda alsam daha iyi... " Raven'ın gözlerinin hala üstümde olduğunu farkettiğimde içime ürperme gelmişti. Neyse...
Haru'yu takip edip odaların olduğu kısma geldiğimizde baştan 4. odanın kapısını açıp anahtarını bana verdi.
H:" 1. odada silah stoğu var ve anahtar sadece baş güvenlikte var, 2. odada ben kalıyorum. 3. odada ise Raven kalıyor. Ama odasını geceleri pek kullanmaz genelde uykusu kaçtığı için devriye gezer. Ha bu arada kira yok, su ve doğal gaz indirimli o yüzden şirketin hisselerinin normalin fazlasıyla altına düşmesi durumunda bizi burdan çıkartıyorlar haberin olsun. Eğer ev bulamazsan beni araman yeterli bizimle kalabilirsin fazladan odamız var " dedikten sonra koca bi gülümsemeyle ayrıldı.
Odaya girip kapıyı kapattım ve kilitledim
-açıkçası buraya pek güvenmiyorum- o an yanımda hiç bir eşyam olmadığı aklıma gelmişdi. Kapıyı açtım ve çıktım. Asansöre doğru gidecektim ki şirket çalışanlarıyla dolu olduğunu görüp geri döndüm ve merdivenden indim. Kapıdan çıktığımda taksiye verecek param olmadıği için kendine hayrı olmayan daireme kadar yürüyüp eşyalarımı topladım. Zaten pek birşey yoktu o nedenle sadece 1 sırt çantası yetmişti. Apartman sahibine gidip daireden çıkacağımı söyledim. Tabi kendisi beni çok sevdiği için ayaklarıma kapanıp gitmememi söyledi✧. Haha tabi dalga geçiyorum beni düzgün dinledimi ondan bile emin değilim ama halledip geri şirkete döndüm. Her ne kadar eski dairem ve şirket binası arasında 3 km olsada taksiye verecek kadar param yoktu- Ben oturduğum kentte en zengin kişilerdenken nasıl bu hallere düştüm-Duş aldıktan sonra çantaya elimi rastgele atıp aldığım düz beyaz tişörtü üzerime geçirdim. Altımdada siyah bir şort vardı. Normalde şort giymeyi sevmem ama hava çok sıcaktı. Kendimi yatağa atıp biraz gözlerimi dinlediriyim demiştim uyumuşum...........
-
Bu bölüm nası oldu hiç bi fikrim yok -düşündüğumden daha uzunmuş- ama geçiş bölümu gibi olmuş- geçiş bölümü değildi-. Ben hala arkaplanda çok hızlı gidiyorum birazdan 9. Bölümü yazmaya başlıycam 🤡.
Haru ve Raven'ı çizmeye üşendiğim için dedimki neden bunlar Naruto ve Sasuke olmasın?
Herneyse. Yazım hatası varsa özür dilerim. Kontrol ettim ama emin değilim TwT
/Yardımcı yazar: kimjeonggukw/
-sanırım Tae'ye asik olduwm 🤭-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love born in danger is eternal |Omegaverse-Smut|
AcciónHiç bir alakası olmamasına rağmen babası nedeniyle mafyaya borcu olan Kai'nin hayatı Tae'yle tanışmasıyla tamamen değişir... Delta olan Tae ve vita olan Kai ile üzücü ve tramvatik bir hikaye ile sizlerleyim 🥳 ⚠Karakterlerin dış görünüşü, kişilikler...