-Üst kattan duyduğum şiddetli gürültüyle uykumdan sıçramıştım. Telefonumdan saate baktım gecenin 3'ydü. Kim bu saatte ne halt ediyorsa derhal kesmeliydi! Üzerimdeki pijamalara bakıp omuz silktim. Ne olmuş üzerinde tavşan karikatürü bulunan pembe bir pijama giydiysem?
Hızlı adımlarla yeni taşınan komşumun kapısına dayandım.
Yıllardır boş olan bu daireden çok memnundum ta ki gürültücü yeni üst komşum taşınana kadar. Taşınalı yaklaşık iki-üç hafta olmuştu ve ben onu ilk bir hafta boyunca görmemiştim bile! Sanki benden kaçıyorlardı.
Belki karşı konulamaz cazibemden kaçıyorlardır kim bilir?
Sadece eve mobilyaları taşıyan birkaç nakliyeciden anlamıştım birilerinin huzurlu sessiz hayatımı işgal ettiğini. Fakat sorun şu ki gördükten sonra da ilgimi pek çekmediler. Ne kadın ne de adam standartlarıma uygundu. Ve söylemeliydim ki zevkleri çok farklıydı gelen birkaç tablodan anlamıştım bunu. Yani fazla cüretkar pozlar veren kadınlar ve antik yunan tanrılarının tabloları. Pekala Bay Lee bu seni ilgilendirmiyor.Yani sanırım...
Irz düşmanı değillerdir diye umuyorum.
Aslında pamuk gibi bir adam olmamın yanı sıra uykumun bölünmesinden nefret ederim õzellikle de finallerin olduğu haftanın yorgunluğu üzerimdeyken.
Zili çaldım. İçeriden sesler geldi fakat umursanmadığımı anlayınca pek de kibar olmayan bir biçimde kapıya vurmaya başladım. Ev sahibi en sonunda kapıyı açtı ve bana baktı. Pekala üzerimdeki pijamaya bakmayı kesmezse gözlerini oyup müsait bir şekilde... Aa! Doğru ''Küfür yok!'' Saygılar Chan!
Hey ahmak sadede gel.
Bir anda bağırmaya başladım:
-Tanrı aşkına hanımefendi! Uyumaya çalışıyorum ve bazılarımızın sizin cilveleşmelerinizi dinlemekten daha gerekli işleri var örneğin ''UYUMAK''. Cidden lütfen sesinizi kesin yoksa o inlemenizde kullandığınız ses telleriniz bir bakmışsınız ortada yok. Ayrıca yarın çok önemli bir işim var ve şu an da uyuyabileceğim her bir dakikaya muhtaç bir durumdayım. Umarım anlatabiliyorumdur!
Biraz fazla sinirlenmiş olabilirim ama dediğim gibi uyku her şeydir.
Kadın bir süre yüzüme boş boş baktı ve sessizce:
-Gerçekten üzgünüm beyefendi. Temin ederim daha dikkatli olacağız.
ZAFER! Pekala her şey bittiyse sıcak ve huzurlu yatağıma uzanıp otuz sekizinci rüyamı görebilir miyim lütfen?
Mutlu bir şekilde alt kata inip dairemin içine girdim. Yatağıma uzandım yumuşak battaniyemi üstüme örttüm. Ama hâlâ bir sorun vardı. Uğruna üst komşumla tartıştığım uykum sadece iki dakikada ortadan kaybolmuştu. Daha önce hiç bu kadar nankör bir şey görmemiştim.
Hey sana diyorum buraya geri dön! Bu kadar nankör olma yarın onemli bir işim var uyumalıyım!
(Yaklaşık Yarım Saat Sonra)
Acınası bir durumdaydım. Hem de Google'a uykuya dalmanın yolları diye aratacak kadar. Ama olmuyordu. Üst komşularımı halk sağlığını tehlikeye atmak suçuyla polise ihbar etmem az kalmıştı. Olabilecek her metot ve meditasyonu yapmıştım neden hâlâ şu kahrolası rahatlatıcı uykuya dalamamıştım?!
Sızlanmanın bir yararı olmadığını fark edince sabahın daha hızlı olmasını sağlayacak bir şeyler düşünmeye başladım. Ve bilgisayarımı alıp rastgele birkaç savaş oyunu oynadım. Fakat hâlâ canım sıkılıyordu. Aklım sadece şerefsizliğe çalıştığından gizli numaradan birkaç kez Hwang'ı aradığım oldu. Ama yaratıcı küfürlerini işittikten sonra ondan da sıkıldım.
Tam yapıcak bir şey olmadığından koltuğa uzanmıştım ve uyumak üzereydim ki üst kattan bir çığlık duydum.
Bana uyku yasak zaten.
Ses o kadar net ve yüksekti ve merağım öfkemin önüne geçti yani kısaca yine kendimi üst katın merdivenlerini çıkarken bulmuştum.
Ben tam kapını önündeyken bir tiz kadın çığlık daha duymuştum. Kadın inleyip duruyordu. Hayır başına bir şey mi geldi diye de korkmuştum. Kapıyı yumruklamaya başladım ve içeriden yavaş adım sesleri duydum. Kapıyı hemen hemen adam açtı saçı başı dağınıktı ve arkadan en az onun kadar berbat halde olan kadını gördüm. Yavaşça gözlerimi kadının şişmiş dudaklarına indirdim... Ve bingo! Olayı çok yanlış anlamıştım!
Ooo! Hayırlı işler de ben nasıl bilebilirim o işi yaptığınızı?
Dememe kalmadan kadının eline nereden geçtiği bilinmez bir tavayla kafama indirdi son hatırladığım şey de oydu zaten.
(Ertesi günden kesit)
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Ve koluma bağlı serumu görünce ufak çaplı bir şok geçirdim:
-Lan şerefsizler! N'aptınız lan bana?Hepinizi dava etmezsem bana da Lee Know demesinler!
Yanımdaki hemşire beni sakinleştirmeye çalışırken içeriye doktor- a pardon maşallah taş gibi bir adam girdi.
.
.
.
.
.Pekala ilk fic denemem ve başarılı olmadıgına eminim fakat deniyorum işte. Herneyse yorumlarınız benim için çok değerli lütfen olumlu olumsuz tüm eleştrilerinizi buraya belirtin.💓
HERNEYSE KARAKTER(LER) ILE ILGILI SORMAK ISTEDIM BIR SEY VAR SKZ UYELRINDEN HANGILERINI DAHIL EDEYIM?
YENI BOLUMDE GORUSMEK UZERE HOSCAKALIN!💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Mr Doctor°
Fanfiction"Şikayetiniz nedir beyefendi?" diye sordu düz bir ifadeyle.Tabiki sırıtarak cevap verdim: "Nefesimi kesiyorsunuz Doktor bey bir suni tenefus rica etsem..."