Ani Cinayet

9 1 3
                                    

BU HİKAYE BİZZAT BENİM BAŞIMDAN GEÇMİŞTİR, KURGU DEĞİLDİR!!!
Bir gün uyanmış, hazırlanmış ve kardeşimle okula gidiyordum. Evden çıktığımızda her yer ağaçlar, göller ve bulutlarla doluydu. Rüya alemi gibiydi. Okula yürüyerek gidiyorduk, bu yüzden kısa yolu tercih ettik. Kısa yoldan geçerken daha önce görmediğim bir göl gördüm. Suyu çok berraktı, bu yüzden göle bakmaya gittik. Tam göldeki balıklara bakmak için eğilecektim ki biri beni arkadan yakaladı. Çığlık atamadım ve hareket edemedim. Tam o sırada kardeşim beni tutan adama tekme attı ve adam tekmeyle sersemleyerek kaçtı. Bu olayın üzerine okula gitmekten vazgeçip eve gittim. Dün akşam misafirler gelmişti, o yüzden çok yorgundum. Saat daha çok erken olmasına rağmen biraz ders çalışıp kendimi rahat yatağıma bıraktım. O kadar çok uyumuşum ki, kalktığımda saat gece 2'ydi. Su içmek için mutfağa doğru gidiyordum, ta ki sokaktaki iki adamı görene kadar. Pencerenin önünde durup loş ışık yayan sokak lambalarının altındaki adamlara baktım. Biri eliyle bir yeri gösterirken diğerinin elinde silah vardı. Ardından eliyle bir yeri gösteren adam, beni gösterdi sandım ve irkilip beni görmesinler diye eğildim. Birkaç dakika sonra adamlar gitmişti. Bende mutfağa gidip su içip yattım. Ertesi sabah kapı zili sesiyle uyandım. Görünen o ki annemler kalkıp kapıyı açmışlardı bile. "Anne, bu saatte kim geldi?" Diye sormuştum ki dünkü adamları gördüm. Annemlere bağıracağım saniye adamlar bir gaz sıktı. Zihnim... Bulanıyordu..... ama bir dakika, bunun uyku gazı olduğunu anlamıştım. Hemen odama gidip kendimi kitleyip camı açtım. Gaz boşalırken nefesimi tutmaya çalıştım. Ve başarılı oldum. Ama sonradan adamlar anlamasın diye komodinin yanına çöküp gazdan bayılmış gibi yaptım. Birkaç dakika sonra bir silah sesi geldi. Ardından ise bir çığlık. Korkuyla olduğum yerde adamların gitmesi için beklerken göz yaşlarıma hakim olmaya çalışıyordum. Tam kendimi tutamayıp ağlayacaktım ki bir adam içeri girdi. Kısık gözlerle adama bakınca onun eliyle işaret eden adam olduğunu anladım. Bayılmış taklidi yapmaya devam ederken adam konuşmaya başladı: "Sessiz ol, küçük kız. Senin gazla bayılmadığını ve bunu yalandan yaptığını biliyorum. Sana merhamet edip seni öldürmeyeceğim fakat ölmüş gibi davran." İnanılmaz bir korku yaşarken bunları söyleyen adam ayağa kalkıp odamdan çıktı. Onun gidişiyle birlikte hemen salona koştum. Diğer adam da gitmişti. Ohh, çok rahatlamıştım çünkü kimse vurulmamıştı. Silah ise duvarı delmişti. Hemen en yakındaki polisi arayıp durumu bildirdim. Fakat onlar geldiklerinde adamlar gitmişlerdi bile. Polisler ailemi ayıltıp onlara sorular sorarken ben de evi havalandırdım. Polisler gerekli bilgileri öğrendikten sonra gittiler. Bir polis giderken silahını düşürdü, bunu görüp hemen polisin yanına gitmeye çalıştım fakat polis çoktan gitmişti. Silah bende kalmıştı, bu yüzden onu salon masasının üstüne yerleştirdim. Şoku yeni atlatmışken o gün antrenman olduğunu hatırladım. Hemen hazırlanıp giyinip spor salonuna doğru yola çıktım. Spor salonunda burada ismini veremeyeceğim o yüzden x diyeceğim kişiyle karşılaştım. X bana iyi olup olmadığımı sordu, bende ona olanları anlattım. Duyduğu şeyler karşısında afallamış gibiydi. X çok iyi dövüşüyordu, bu yüzden bana kendimi korkumam için birkaç hamle öğretti. Ona teşekkür edip çalışmama devam ettim. Antrenman bittiğinde eve gidip yattım. Fakat salonda uyudum, çünkü odamda kocaman bir örümcek vardı ve ben evde yalnızdım. Annem, babam ve kardeşim beraber yemeğe çıkmışlardı; fakat ben yorgun olduğum için gelmeyip evde kalmıştım. Her neyse, gecenin bir saati yine kapı ziliyle uyandım. Uyku sersemi olduğum için olanları unutup kapıyı uykulu gözlerle açtım. Fakat geçen gördüğüm silahlı adamı görmemle gözlerim korkuyla açıldı. Daha konuşmama fırsat vermeden beni salona götürüp yatırdı. Korkuyla bakarken başıma silahı dayadı. "Bu kadar genç ölecek olman ne kadar da üzücü! (!) elveda de, küçük kız." Korkuyla gözlerimi kapatıp ölümü beklerken böyle öleceğim düşüncesinin aklımın ucundan geçmeyeceğini fark ettim. Kader buydu ya, hiçbir şey belli değildi. Tam o sırada kelimenin tam anlamıyla aydınlandım. Çünkü masadaki polis silahını hatırladım. Hemen kolumu uzatıp silahı aldım ve tetiği çekip bende adamın kafasına nişan aldım. "N-ne-" bunlar ağzından çıkan son sözler oldu. Aman tanrım, kurtulmuştum. Hemen masadaki telefonuma uzanıp polisi aradım. Polis eve gelirken tanıdık bir ses duydum "Kızım, hadi kalk geç oldu." Kalktığımda farkına vardım, her şey bir rüyaymış...

Kısa Korku Hikayeleri (Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin