Selamlarr! Nasılsınız bakalıımmm??
Bu kitap çerezlik ama sizi biraz sinir krizine sokma potansiyeli yüksek olan bir hikaye içeriyor. Öncelikle karakterler birbirinden bağımsız. İnatçılığı, dürüstlüğü gibi kişisel özellikleri tamamen benim kalemimden. Gerçek hayat ile bir bağlantısı yok.
Geçmeden önce oylarınızı ve yorumlarınızı sakın esirgemeyiinn. Çok öptüm bay!
,,,,
"Anladım hocam. Am daha önceden de dediğim gibi, maalesef yapamam. Aynı anda iki işi yürütebileceğimi düşünmüyorum. İsterseniz ilk işimi bitirdikten sonra sizin dediğinizi de hallederim ama çok uzun süreceği belli. Hastalığın tedavisi için olan paranın maliyeti de belli.. Yapacak, daha doğrusu elimden gelecek başka hiçbir şey yok."
"Anlıyorum Minho. Tanıdığın başka bu iş için güvenilir eleman var mı?" Aslında vardı. Hatta bayağı vardı ama onlarla da son zamanlarda görüşmediğim için utancımdan böyle bir şeyi onlardan isteyemezdim.
"Üzgünüm hocam." Kafasını sallayıp omzumu patpatladıktan sonra gitti.
Ne yapacaktım? Durum şuydu; Ciddi bir hastalığım vardı. Tedavi için de hastalığım kadar ciddi bir para gerekiyordu ve benim o parayı tek başıma bir araya getirmem yıllarımı alırdı. Bana yardım edebilecek kimse de yoktu. Aslında arkadaşlarım vardı, ama aynı zaman da yoktu işte. Şuan yanımda değillerdi, hastalığımı öğrendiklerinden beri telefonlarımı açmıyorlardı. Bende tek başıma halletmeye çalışıyordum.
Okuldan çıktım ve küçük bir kahve molası verdim. Kahvemi alıp sahile indim.
Denize en yakın şezlonga oturup düşünmeye başladım. Parayı denkleştiremezsem ne olacaktı? Sorun şuydu ki ben tedavi parasında bir adım bile yaklaşsam o zaman diliminde meblağ daha ada zamlanıyordu. Aynı yerde dönüp duruyordum.
"Ne düşünüyorsun böyle?" Hızla arkamı döndüm. Gördüğüm kişi ile kalp atışlarım hızlandı. Gerçek mi diye her yerini inceledim. Hayal gibi durmuyordu.
"Hey, neye bakıyorsun sen?" Tüm gerçeklik algılarım kendini yitirmiş gibiydi. O buradaydı. Han Jisung buradaydı ve bu gerçeklik algılarıma sığdıramayacağım kadar olağan bir şeydi.
14 Sene geçmişti. Koskoca 14 sene.
Bir adımda ona yaklaşıp sarıldım. Kokusu bile değişmemişti. Her şeyi aynıydı.
Ellerini belime götürüp sıkıca sarıldı. "N'oluyor?" Bir de ne oluyor diye mi soruyordu?
"14 sene geçti Jisung! Seni gördüğüme o kadar sevindim ki!" Garip garip bakmaya başladı.
"Aynısı benim için geçerli sayılmaz. Nasıl ayrıldığımızı unuttun mu? Bana siktiri çekmiştin."
Olay öyle değildi. Sadece annemin vefatından sonra kimsenin bana ulaşmasını istememiştim.
"Bunları konuşmayalım. Ayrıca sana siktiri çekmedim. Amacım sadece 1 hafta herkesten uzak durmaktı. 14 Sene görüşemeyeceğimizi bilsem buna hiç girişmezdim bile. Sen bana koreye gideceğini söylememiştin ayrıca." Derin bir nefes aldı. Şuan da Kpop idolüydü. 7 kişilik bir gruptaydı. Açıkcası onu sürekli sosyal medyadan takip ediyordum. Şu sıralar para mevzum olduğu için İngiltereye, yani buraya geldiğini hiçbir sayfada görememiştim.
"Hayalimizi birinin gerçekleştirmesi güzel, değil mi?" Bana baktı. Yılların acısını çıkarıyormuş gibi derin bakıyordu.
"Evet, ama iki kişilik bir hayali tek kişi yaşayınca, hayalime ihanet etmişim. Sana sarılınca anladım."
Ona bakmayı kesip önüme döndüm.
"Sana her şeyi anlatmak istiyorum, Han." Ve anlattım. 14 sene önceden bugüne kadar, her şeyi anlattım.
"Para verebilirim, Minho." Kaşlarım istemsizce çatıldı.
"Sana bunları bana para veresin diye anlatmadım, Han. Biriyle paylaşmak iyi gelir diye anlattım."
"Parayı denkleştirmene yardım edebilirim. Benimle birlikte Koreye gel. Yardımcı olurum. Solo olarak çıkış yaparsın, ya da belki.. grubumuza bile girebilirsin!" güldüm, ama devam etti.
"Sende ki yeteneği 14 sene önce bizi tanıyan herkes farkındaydı. Eminim şuan bile ara sıra bunun hayalini kurup şarkı söylemişsindir." Evet, söylüyordum ve sesim güzeldi. Dans yeteneğim de elbette vardı lakin şuan da bu söyledikleri imkansızdı.
"Her şeyi hallederim ben. Söylerim yanımda seni kimse görmeden koreye yerleştiririz. Arkadaşlarım da yardımcı olur! Zaten şu aralar JYP Entertainment için bir grup ve solo gerekiyor. Sen şuan daha avantajlısın. Bende varım! Yoksa böyle para toplayamazsın. Bu resmen, intihar."
Devam etti.
"Gel, Minho. Lütfen benimle gel."
Kabul etmeli miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liar/ MİNSUNG FİC
Fanfiction"Yine yalan söylüyorsun, Minho! Bilerek yanıma taşındın, değil mi? Sana benden uzak dur demiştim!" "Alt kat yeterince uzak değil mi?"