sana istediğini her anlamda vereceğim

1.1K 72 45
                                    

Küçük olan büyüğünün elini tuttu. Büyük olan gülümsedi ve onu kafeteryada dışına çıkardı. Jackson hayla olduğu yerde ağzı açık bir şekilde duruyordu. Seungmin ile Felix ise Jisung'un peşinden gitmek için ayağı kalktılar. Kafeteryadaki herkes onlara bakmıştı. Onlar kafeteryadan çıkınca fısır fısır onları konuşmaya başladı. Kafeteryanın çıkışına gelince büyük olan " güzelim eşyalarını almayacak mısın?" Küçük olan " nereye gidicez ki?" Dedi. Büyük olan " seni herkesin sevgilisi veya eşi ile gittiği iş yemeğine götüreceğim güzelim. " dedi. Küçük olan " iyide ben senin sevgilin değilim? " Dedi. Büyük olan " öyle olmadığını kim söyledi? " Dedi. Ve o sırada Seungmin ile Felix geldi. Seungmin " enişte tam zamanında geldin helal olsun Vallahi" dedi. Jisung " enişte? "Dedi. Felix " gerizekalı ikidebir bize ona olan aşkını bahsediyorsu-" dediği anda Jisung ağzına tokat attı. Felix" lan niye vuruyon yalan mı acıdı yağağ" diye titrek ve yalandan ağlama sesi ile. Minho " demek size bana olan aşkını bahsediyor hmm. İyiymiş neyse biz gidelim sizde bir ara gelirsiniz bize yemeğe. " dedi. Jisung'un suratı domatesten farksızdı. Yüzü kıpkırmızıydı. Seungmin " olmaz mı enişte ya yeriz yeriz." Dedi gülümseyerek. Minho " o zaman biz gidelim siz Jisung'un eşyalarını alırsınız. " dedi. Felix " enişte alırız almasınada yani keşke Bi İçecek ısmarlasaydın o kadar dayak yedim." Dedi . Jisung " Felix eğer ağzını bir daha açarsan 1 ay boyunca dayak yersin." Dedi. Felix " tamam sustum." Dedi. Minho gülerek ' tamam yarın akşam gelin siz bize ne isterseniz yaparız." Dedi. Felix ve Seungmin savaş kazanmış gibi birbirlerine sarıldı. Büyük olan " biz gidelim o zaman." Dedi ve Küçüğünün elini tuttu. Jisung yüzü zaten kıpkırmızı olmasına rağmen iyice kızarıyordu. Büyük olan küçüğünün elini tutup bahçede duran arabasına doğru yol aldı. Bahçedeki herkes Minho ve Jisung'a bakıyordu. Minho küçüğünün utandığını biliyordu. Onun bu
halleri istemsizce hoşuna gidiyordu.
Arabaya geldiklerinde büyük olan önce şoför koltuğunun yanındaki koltuğa açılan kapıyı açıp " güzelim otur hadi utanmana gerek yok." Dedi. Küçük olan cevap vermeden oturdu. Büyük olan küçüğünün oturduğu koltuğun kapısını kapattıktan sonra şoför koltuğuna oturdu. Araba hareket ederken ikiside konuşmadı. Fakat araba hareket ettikten on dakika gibi bir süre sonra küçük olan sessizliği bozdu. Küçük olan " yemeği bahane ettin değil mi? Sırf o çocuk bana çıkma teklif edecek diye geldin? " Dedi. Büyük olan " aslında evet Bi bakımdan onun için ama bu olmasada yemek için gelecektim." Dedi. Küçük olan tekrardan konuştu " bana güvenmiyorsun. "Dedi be başını eğerek. Ama bu sefer başını eymesinin sebebi utanması değildi. Büyüğüne olan öfkesiydi. Büyük olan şaşkınlıkla dudaklarını araladı . " hayır sana güveniyoru-" diyeceği sırada küçük olan sözünü kesti. Küçük olan " O ZAMAN O APTALI REDDETECEĞİMİ BİLDİĞİN HALDE NEDEN GELDİN!? YEMEĞİ BAHANE ETME ! OKULDA ADIM SÜRTÜĞE ÇIKACAK!'' bağırarak bunları bir bir söyledi. Büyük olan şaşırmıştı çünkü küçüğünün ani yükselmesini beklemiyordu. Sakin bir ses tonuyla " öncelikle bana bağırma bir daha son uyarım, ikinci olarak sana her zaman güveniyorum ister inan ister inanma üç kimse sana sürtük diyemicek emin olabilirsin." Dedi. Küçük olan büyüğünün durmayacağını zannettiği kısık ses tonuyla " seni gerçekten seviyordum." Dedi. Fakat büyük olan duymuştu. Büyük olan " şuan sevmiyorsun yani?" Dedi. Küçük olan büyüğüne ufak bir bakış attıp duymamazlıktan geldi. Camdan dışarı bakmaya başladı. Büyük olan içten içe korkuyordu. Ya küçüğü onu bir daha sevmezse ? Bu onun için aşkından kahrolup ölmek demekti. Yarım saat gibi bir süre geçmişti. Büyük olan küçüğünün kafasını cama çevirdiğindeki şeklinin hiç değişmediğini fark etti. Biraz küçüğünün yüzüne yaklaştı. Ve onun uyuduğunu fark etti. Eve kadar onu uyandırmadı. Eve geldiklerinde onu uyandırmak zorundaydı çünkü yemeğe iki saat vardı. İstemeye istemeye küçüğünü dürterek " bebeğim uyan hadi. " Dedi. Jisung uyandı ve gözünü açmadan " bana bebeğim deme rica ediyorum." Dedi ve arabadan indi. Büyük olan içinde birşeylerin kırıldığını hissetti. Ama bunu küçüğüne hissettirmedi. Evden içeri geçtiklerinde küçük olanın telefonu çaldı. Küçük olan '' izninle Seungmin arıyor açacağım. " dedi. Büyük olan başı ile onayladı. Küçüğü odasına telefonla konuşmak için gittiğinde kendini koltuğa bıraktı.
Minho tarafıdan anlatım
Kendimi koltuğa bıraktım. On dakika gibi bir süre oturdum . Küçüğümü düşündüm. Bana kızmıştı. Sanırım haklıydı. Okula gitmemem gerekirdi. Kıskanmıştım. Bu düşünceleri bir kenara attım ve hazırlamak için odama çıktım. Tam odama girecekken Jisung'un odasından hıçkırık sesi geldi. Kapısını onun durmayacağı şekilde araladım ve telefon ile konuşmasını dinlemeye başladım.

my mafia minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin