Mina

752 46 9
                                    

Seungmin utançtan kıpkırmızı olmuştu.  Hyujin  gülerek konuştu "bizim şu bilge dedoşu size kakaladık sonunda." Dedi. Diğerleri de gülmeye başladı ama Chan somurtuyordu. Herkes kahvaltısını edip gitmişti. Evde yine Minho ile Jisung yalnız kalmıştı. Hava hafif yağmurluydu. Küçük olan " hyung dışarı çıkalım mı?" Diye sordu dudaklarını büzerek.  Büyük olan bu tatlılığa karşı nasıl hayır diye bilirdi ki? Büyük olan " Olur güzelim hazırlan o zaman." Dedi. Küçük olan kafasını 'tamam' anlamında sallayıp odasına çıktı. Üstüne siyah bir tshirt altına tam dizinin üstünde biten bir şort giydi. Büyüğünün de hazır olduğunu düşünüp aşağı indi. Büyük olan hazır bir şekilde küçüğünü beklemekteydi. Küçüğünü gördüğünde gözlerini biraz büyütmüştü ve " beni delirtmeye mi çalışıyorsun? "Dedi . Küçük olan şaşırmış bir şekilde " hayır neden böyle söyledin?" Dedi. Büyük olan kıskanıyordu. Küçüğünün mükemmel bacaklarını başkaları görecek diye. Zaten onun tatlı suratını saklıyamıyordu. Büyük olan gözleri ile şortu işaret etti. Küçük olan" ya ne alaka sende çok kıskanç çıktın." Dedi. Büyük olan " neyse" diyip geçiştirdi. Tam çıkacakken Büyük olan küçüğünü durdurup " hava soğuk ceketini al." Dedi. Küçük olan kafası ile onaylayıp ceket aldı. Kapıyı kitledikten sonra küçük olan büyüğünün elini tuttu . Büyük olan gülümseyip kendi elini küçüğünün elleri ile kenetledi. Yarım saat yürüdükten sonra bir kafeye gelip oturdular.
Büyük olan " bebeğim özellikle istediğin birşey var mı? "Dedi.  Küçük olan heyecanlı bir şekilde " hyung hyung limonlu cheescake varsa nolurr.." dedi. Büyük olan küçüğünün bu hallerine güldü ve sipariş vermek için kasaya gitti. Küçük olan büyüğünü beklerken şortunun çekiştirildiğini hissetti.  Aşağı doğru baktığında altı yedi yaşlarında bir kız ona dolu gözlerle bakıyordu ve küçük  kız " r-rahatsız ettiysem ö-özür dilerim . Sizden birşey isteyebilir miyim?" Dedi. Küçük olan eğilerek küçük kızın önüne gelen saçlarını arkaya attı ve "  özür dileme sakin.  Ne oldu anlat bakalım ne istiyorsan rahatlıkla söyle." Dedi büyük olanın onları izlediğinden habersizce. Küçük kız " b-babam beni yine dövecek annem ö-öldü babamın yanında kalmak istemiyorum n-nolur yardım et." Dedi ve ağlamaya başladı. Küçük olan küçük kıza sarıldı ve " merak etme bundan sonra senin yanında ben varım baban olacak o insan sana hiçbir şey yapamaz." Dedi. Büyük olan geldi ve " sorunu benimle de paylaşır mısınız acaba?" Dedi. Küçük olan sarılmayı kesti ve küçük kızı bir sandalyeye oturttu. Büyük olana" hyung benim cheescake imi bu miniğe verelim." Dedi. Büyük olan  bir tane daha cheescake sipariş etti ve masaya oturdu . Büyük olan " anlat bakalım minik kız ne oldu sana?" Dedi. Küçük kız" b-benim annem iki gün önce öldü.  V-ve b-babam beni hergün dövüyor. B-beni yine dövecek. Nolur beni bırakmayın.'' Dedi ve ağlamaya başladı. Büyük olan minik kıza sarıldı ve " artık baban sana hiçbir şey yapamaz merak etme . Bundan sonra biz senin babalarınız . Şimdi şöyle bakalım senin ismin ne minik kız?" Dedi. Küçük kız ağlamayı kesip heyecanlı  " ci-cidden benim babam mı olacaksınız? Yaşasınnnn." Dedi. Küçük olan Jisung büyüğüne dönüp " cidden evet bizim çocuğumuz olsun." Dedi. Büyük olan gülümseyerek " tabi ki bu minik kızı bırakmayız. " dedi. Jisung çocuğa dönerek " söyle hadi minik kız ismin ne?" Dedi. Küçük kız neşeyle " Mina adım Mina ." Dedi.
Bir saat gibi bir süre konuşup kafede oturdular. Daha sonra Mina'yı resmi olarak evlat edinmek için karakola gittiler. Akşam geç saatlerde eve dönmüşlerdi. Küçük kız sarhoş gibiydi çünkü çok uykusu vardı. Eve geldiklerinde küçük kız kendini koltuğa bıraktı ve uyuya kaldı. Çift bunu görünce gülümsedi.  Çift küçük kızı odalarına bırakıp salona gelip konuşmaya başladılar. Büyük olan " bence artık senin odana ihtiyaçımız yok senin odanı onun odası yapabiliriz. " dedi. Küçük olan " Olur oda işini hallettik. Ama ona nasıl bakıcaz yani benim okulum senin işin var ya. Hafta sonu dert değil ama hafta içi ?" Dedi. Büyük olan" bakıcı tutalım? "Dedi. Küçük olan " hayır hayır bakıcı tutmayalım. Bakıcılar iyi değildir. " dedi. Büyük olan başı ile onaylayıp " hafta içi Hyujin ile Bangchan gelebilir. " dedi. Küçük olan " son sınıf olduğumuz için fazla yok yazılmıyoruz bende hafta içi gelirim. Haa bizimkilerde gelir. Sorun olmaz." Dedi. Büyük olan " tamam çok yoruldum hadi uyuyalım sevgilim." Dedi. Küçük olan da başıyla onaylayıp üst katta çıktılar.  Ve yatak odalarına girip uyudular.
.
.
.
.
.
Sabah olmuştu.  Çift yatağın sarsıntısı ile uyandı. Gözlerini açıklarında Mina'nın yatakta zıpladığını gördüler. Mina " babalarım uyanınn artıkkkkk sıkıldımm~"  dedi. Küçük olan Mina'ya sarılıp gıdıklamaya başladı. Mina gülücükler saçıyordu. Büyük olan ise gülümseyerek onları izliyordu. Artık bir ailesi vardı. Ve bundan çok mutluydu. Mina gülerken konuşmaya çalıştı " Minho baba Jisung babama birşey söyle. " Dedi. Küçük olan " bak bak şikayette edermiş." Dedi. Büyük olan " ee hadi kahvaltı edelim daha sonra çok işimiz var. Daha küçük hanıma elbiseler alınacak,odası düzenlenecek, okul bulunacak." Dedi. Mina mutluluktan zıplaya zıplaya alt katta mutfağa indi. Büyük olanda küçüğünün elini tutup aşağı indi. Mutfağa indiler ve üçlü yemek hazırladı. Kahvaltılarını yediler ve dışarı çıktılar . Mina'ya kıyafet ve odası için eşya aldılar.  Saat altıya doğru geldiğinde eve geldiler. Mina heyecanla Minho'nun kıyafetini çekiştirerek " baba baba odanın duvarlarını pembe yapıcaz dimi nolur nolur pembe yapalım. " dedi. Minho gülümseyerek " tabi güzelim yapıcaz." Dedi. Jisung trip attığını belli etmek için saçını savurdu. Minho gülerek"bebeğim kıskandın mı sen?" Dedi. Küçük olan " yoo ne kıskanması ya." Diyip trip atmaya devam ediyordu. Büyük olan küçüğünün bu haline gülüp dudağına ufak bir öpücük bıraktı. Mina " yaa ama beni öpmedin baba ya." Dedi. Büyük olan " getir yanağını prenses." Dedi. Mina yanağını uzattı ve büyük olan öptü.  Üçlü akşam on bir gibi işlerini bitirmişti. Artık Mina'nın herşeyi hazırdı. Küçük olan saate bakıp " oo prensesin uyku saati çoktan geçmiş bile! Yemek yedikten sonra direk uyuyorsun prenses hem Minho baban seni okula yazmadı mı yarın okulun var!!!'  Heyecanlı olmalısın." Dedi. Mina " Evet evet çok heyecanlıyım! Baba benim de sevgilim olur mu sizin gibi benide sever mi?" Dedi. Büyük olan tek kaşını kaldırarak " pardonn prensesimin sevgilisi olamaz sen sadece bizimsin ." Dedi ve sarıldı.  Küçük olan" boşver sen prenses seni gerçekten seviyorsa gel ilk bana söyle ben hallederim." Dedi.  Mina" Jisung baba bir tanesin! Yarın beni okul çıkışı sen al diğer gün Minho babam ondan sonra ki gün ikiniz alın!" Dedi. Ikiside gülümsedi . Büyük olan " eğer bu dediğini yapmamızı istiyorsan eğer uyuman gerekiyor prenses. "Dedi. Mina masadan kalkıp ikisininde yanağını öpüp odasına doğru koştu. Çift gülerek kızlarına bakıyordu.  Küçük olan " masal okumadık! Masal okumamız gerekiyor gel hadi." Diyip büyüğünün elini tutup yukarı çıktı. Mina'nın odasına girdiklerinde yatakta unicorn tulumu ile uyumaya çalışan bir adet Mina gördüler. Küçük olan odaya girdiğinde " prenses masal okumamızı istemez mi? " Dedi. Küçük kız yataktan doğrularak " Evet! evet! Nolur okuyun baba!" Dedi heyecanla. Büyük olan küçük kızı yatağa uzandırdıktan sonra ikili masal okumaya başladı. Masalın sonlarına doğru küçük kızın uyuduğunu anlayan Çift odasına gitti. Büyük olan odaya girer girmez kendini yatağa bıraktı " çok yoruldum. Bebeğim bence bir ödülü hakketim." Dedi. Küçük olan" Evet hakketin ama bugün olmaz çok yorgunum yarın olabilir belki." Dedi sırıtarak.  Büyük olan " sen bilirsin hayatım." Dedi ve küçüğünü yatağa çekti. İkili birbirine sarılarak uyudu. Sabah alarmın sesi ile Çift uyandı. Bugün Jisung okula, Minho işe, Mina ise yeni okuluna gidecekti.  Küçük olan" hyung sen Mina'yı uyandır bende kahvaltıyı hazırlayayım." Dedi. Büyük olan küçüğünün yanağını öptü ve Mina'nın odasına gitti. Kapıyı açtığında unicorn tulumu ile uyayan bir Mina gördü.  Mina'nın yanağını öptü ve uyandırdı. Küçük kız gözlerini ovuşturdu ve " baba bugün okul günüm~" dedi. Büyük olan küçük kızı gucağına aldı ve mutfağa doğru yol alarak " Evet çok heyecanlısın ama sana üzücü bir haberim var." Dedi. Küçük kız dudağını büzerek " Ne bu üzücü haber?" Dedi. Büyük olan" seni biz okula götüremiceğiz ama seni çok tatlış bir abla götürecek. Çıkışta da Jisung baban seni alacak." Dedi. Küçük kız " tatlış ablanın ismi ne?" Dedi. Büyük olan " bilmem bir sürü tatlış ablan var sen seç ." Dedi. Ikili mutfağa geldiğinde kahvaltıyı hazırlamayı bitirmek üzere olan Jisung'u gördü. Küçük kız Minho'nun gucağından indi ve Jisung'a sarıldı. Mina '' günaydın babaa~" dedi. Küçük olan" günaydın prenses." Dedi ve küçük kıza sarıldı.  Üçlü masaya oturdu ve kahvaltısını yemeye başladı.  Mina " Jisung baba beni hangi tatlış abla götürecek?" Dedi. Küçük olan büyüğüne ufak bir bakış atıp küçük kıza " sana fotoğraflarını gösterelim hangisini daha tatlış bulursan o olsun.'' Dedi. Ve fotoğrafları gösterdi
Mina" Şu şu!! Şu yanakları çok tatlı olan abla olsun!" Dedi. Büyük olan" Jennie mi? " Dedi. Mina " ismi Jennie mi ?çok güzelmiş ismi ." Dedi. Küçük olan " O zaman ben bir arayayım onu." Dedi . Büyük olan başı ile onayladı. Küçük olan Jennie'yi aradı.

Jisung : alo

Jennie: Alo efendim Jisungiee~

Jisung: senden birşey isteyebilir miyim?

Jennie: Aa bu da soru mu cidden? Tabi ki isteyebilirsin.

Jisung: şey biliyorsun ben okula gidiyorum Minho'da işe gruba yazmıştım bir kızı evlat edindik diye. Onun okulu Minho ile çıktıktan iki saat sonra rica etsem ona bize gelip bakma şansın var mı? Seni aramamın sebebi sizin fotoğraflarınızı gösterdik seni çok tatlı buldu sana yanaklı abla diyor.

Jennie :aaa  yanaklı abla onu yiyecek . Hemen geliyorum~. Hem çocuk bakmak iyi ise bende Jisoo'yu ikna edip çocuk evlat ediniriz.

Jisung: çok teşekürler bekliyorum

Jennie: görüşürüz

Jisung  : görüşürüz

Ve telefonu kapattı. Masada oturan ikiliye dönüp küçük olan " yanaklı abla geliyor prenses." Dedi. Minik kız " oleyyy. " dedi. Büyük olan " ödülümü unutmadım bebeğim. " Dedi. Küçük olan kızardı. Minik kız " baba niye utandın? " Dedi. Küçük olan " utanmadım . Ee hani sen hazırlanmamışsın. Yanaklı abla seni pijama tulumun ile mi gördün istiyorsun? Hadi prenses ol bakalım. " dedi. Küçük kız koşarak odasına çıktı.  Büyük olan güldü. Ve büyük olan ayağa kalktı ve küçüğüne doğru yaklaştı o ilerledikçe Küçük olan geri gidiyordu. Bu sahne çok tanıdık değil mi? En sonunda küçük olanın kalçası masaya değdi ve durdu. Büyük olan küçüğünün dudağına yapıştı.  Küçük olan şaşırsada büyüğüne karşılık verdi. Büyük olan alt dudakla ilgilenirken Küçük olan üst dudakla ilgileniyordu. Büyük olan küçüğünün kalçalarından nazikçe tutup masaya oturttu. Küçük olan ellerini büyüğünün ensesine koydu. Öpüşme gittikçe derinleşiyordu.  Büyük olan küçüğünün alt dudağını ısırdı ve küçük bir inilti kazandı. Gülümsedi.  Küçüğünün ağzının açık olmasını fırsat bilip araya dilleri devreye soktu. Öpüşme sabırların son demlesine gelirken zil sesi onları ayırdı. Büyük olan küçük bir ' siktir ' çekti . Jisung koşarak kapıyı açtı. Jennie gelmişti . Kapıyı açan çifti görünce " merhabaaa~" dedi. Çift Jennie'nin selamına karşılık verdi
.  O sırada Mina aşağı indi. Ve Jennie 'ye " yanaklı abla meraba~"  dedi. Jennie " merhaba prenses ." Diyip sarıldı. İkili kızların sarılmasına güldü. Jennie " siz gidin hadi biz prensesle kız kıza takılalım." Dedi. Çift kızlarına öpücük kondurdu  ve Jennie'ye tekrar teşekkür edip çıktılar. Arabaya geçtiler. Büyük olan şoför koltuğuna oturdu. Küçük olan ise yan koltuğa.  Küçük olanın okuluna geldiğinde büyüğüne öpücük kondurdu ve okula gitti. Ama okulda onu neler bekliyordu?

my mafia minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin