Giriş

8 1 0
                                    

Yavaş adımlarla üzerime ilerledi ben tepki veremeden gelip dibimde bitti. Nefesi nefesime karışacak kadar yakın, gözleri içimi alev alev yakacak, hedefimi unutturacak kadar çekici, bedeni ise hafızamı sildirecek yakınlıktaydı.

"Seni kendime bağlayacağım küçük avcı. Avcı konumundan av konumuna, benim eserim, benim tutsağım, benim kadınım olacaksın."

Sözleri ve nefesi dudağımı okşadı içli bir nefes çekmemek için derin bir savaş verdim. Zihnimde bir hançer düşünüp aynı hızla hançeri var ederek ona doğru savurdum. Kaçtı tabiki kolay değil.

Şeytanla dans bu olsa gerek.

"Kalbimi çalmak bu kadar kolay mı sanıyorsun küçük avcı?" Sesi keyifliydi. Hatta bunu kanıtlamak adına kıkırtılar çıkardı.

"Benim bir adım var!"

"Ah doğru benim hatam. Neydi ismin minik avcım?" Eğleniyordu kafasını kırdığım herifi!

"Bu adı unutma ! HERA! SENİ ÖLDÜRECEK ! KALBİNİ ALACAK OLAN AVCI!"

Yüzünü hafifçe ekşiterek bana baktı ve bana ışık hızı denilebilecek bir hızla yaklaştı. Dudakları dudaklarıma çok yakındı konuştukça sürtünüyorlardı.

"Bana sesini yükseltmesen iyi edersin avcı. Zira o güzel sesini başka aktivitelerde duymak isterim." Çapkınca bir gülüş belirdi dudaklarında bu da zaten beni öpmeden önce gördüğüm son şeydi.

Bir dakika bir dakika. Nasıl buraya geldik biz!

.
.
.
.
.

Uykulu gözlerimi ovalayarak açtım. Yataktan kalkmadan önce biraz halıyla bakıştım tabi. Zira dün gece yaşadıklarım bana travma geçirdiği için gram uyku uyuyamadım, aldığım bir mektupla özel bir okula davet edildim. Yar yine yangınlar yine ben modunda yataktan kalkıp banyoya ilerledim. 

Kendimi Harry Potter filminde hissediyorum doğrusu. Özel mektupla okula çağırılmalar falan. Belki gizli bir tren yolculuğu falan da yaparız.

Bu düşüncelere dalmışken ben de acaba güçlerim mi var kafasında Dudu peri gibi parmağımı oynatarak nesneleri falan hareket etme çabasındaydım. Cadı olacaktık sözde! Şu hale bak bizi bu halde cadının süpürgesi bile yapmazlar!

Banyoya doğru gidip elimi yüzümü yıkadım, elim banyo dolabına gidince bir durdum. Diş fırçam nerde lan? Ben diş fırçası aramaya üşenip söylenirken bir yandan da salona ilerliyordum.

"Şu an elimde bir diş fırçası olsa çok mu yani?"

Tam o an elimde hissettiğim bir sapla durdum yerimde. Hala uyku sersemiyiz tabi bir bok anlamadık. Elimi kaldırıp baktığımda elimde kırmızı bir diş fırçası vardı. Noluyordu ? Bu düşüncemi sesli dile getirdim.

"Noluyor lan?"

Ben şaşkınca elime bakarken sabahtan beri peri dudu takmitlerim aklıma geldi. Yanlış mı yaptık sabahtan beri hareketleri lan? Avucumu açıp baktım. Minik bir parlaklık bana göz kırpıyordu.

Allahım elime nur mu indi bu ne?

Az önceki olayı düşündüm diş fırçası istedim elime geldi. Tekrar denemek için aklımdan basit bir şey geçirdim.

Silgi

"LAN LAN LAN!?" Elim ahiret ışığı gibi parlıyordu?! Noluyor olum?! Bir saniye sonra avcumda bir silgi elimdeki nur ışığı ile dikildim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

~ Şeytanın Kalbi ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin