En Fazla Ne Olabilir? ,Minsung

14.

Minho'dan

"Hyung yüzüme vurdun boyayı"

Parmağımla burnuna değen boyayı sildim ve büyük bir dikkatle işime devam ettim.

"Tamaaaaam. Işte bitti. Tek yapman gereken biraz beklemek ve yıkamak. Şimdi benim saçımı boyaman lazım"

Jisung aynada kendini incelerken konuştu.

"Ben kendime hiç güvenmiyorum. Saçların mahvolabilir hyung"

"En azından sen mahvetmiş olacaksın ve yine güzel olacak"

Pekala diyerek boyaya daldırdığı fırçayı saçlarımda gezdirmeye başladı. Her ne kadar iddialı konuşsam da saçlarım için azıcık (🤏🏻) endişeleniyordum. Sonuçta saç bu boru değil ki!

Jisung dilini dışarıya çıkarmış özenle saçımı boyuyordu ki Hyunjin içeriye girdi.

"Alışveriş yapacağımızı söylemiştin, beni kandırdın. Şimdi de saçlarınızı boyuyorsunuz. Ne zaman gideceğiz? ."

Arkamı dönmeden cevapladım.

"Onu söyleyemiyoruz maalesef"

Söylenmeye devam etmişti.

İkimiz de onu takmamıştık çünkü saat henüz 7 olmasına rağmen alışveriş diye tutturmuştu.

"Gideceğiz dedim Hyun, ama saat daha çok erken ayrıca bizim işimiz de o kadar uzun sürmez sabret"

Hyunjin dilini çıkarıp "Orispikler" dedi.

"Hyun sen istiyor ıslak odun?"

Hyunjin odadan kaçarak istediğim cevabı vermişti.

"Hyung kalan mavi boyayı Saçlarının uçlarına vurursak güzel durabilir"

Arada santimler varken kurduğu cümle derin bir nefes alamama yol açmıştı.

"Yap güzelim. İstediğini yap"

Dün gece beraber uyumuştuk. Ve Jisung utancını az da olsa yenmişti.

Diğer boyanın içindeki fırça saçlarımda gezinirken kaderime razı gelmiş bir şekilde olacakları bekliyordum.

『』『』『』『』『』『』『』『』『』『』『』『』『』

Alışveriş merkezinde yeni yanarlı dönerli saçım ve yanımda mavi bir sincap ile geziyordum. Hyunjin'i Felix'e kakalamıştım.

"Saçların gerçekten güzel oldu hyung"

Haklıydı. Korka korka yıkamıştım saçlarımı ama oldukça güzeldi. Oyle ki kuaföre gidip bu modeli istesem yapamayabilirlerdi.

Jisung ise mavi saçları ile ortalığı resmen yakıyordu. İnsanlar dönüp dönüp bize bakıyorlardı.

"Ne alışverişi yapacağız?"

Masumca sorduğu soruyu karşımızdaki mağazayı işaret ederek cevapladım. İlk olarak kıyafet alışverişi yapacaktık. Sonunda Jisung üstüne oturan daha düzgün kıyafetler giyebilecekti.

"Gerek yok hyung. Ben senin kıyafetlerinle mutluyum"

Onu mağazaya doğru çekiştirdim.

"Lütfen inat etme. Gel güzel bir şeyler alalım sana"

Mağazaya zorla sokmuş üstüne de bir sürü kıyafet denetmiştim. Hepsi ona çok yakışmıştı ama beğenmediğini söyleyerek inat ediyordu.

"Meleğim neden beğenmedin ki? Bak nasıl güzel durdu üstünde"