Kirlenmiş ayakkabılarıma baka baka sınıftan çıktım. Kime derdimi anlatsam bana ucubeymişim gibi bakıyorlardı.
Ne var yani katil birine tutulmuşsam?
Tuvalete gidip yüzüme su çarptım. Birazdan sonuncu derse giricektik. Kaçmanın tam sırasıydı, asla farkedilemezdim bu saatlerde. Tuvaletten çıkıp seri bir şekilde sınıfa girip hırkamı giydim ve çantamı da sırtlayıp okuldan çıktım.
O adamın evine gitmek istiyordum..
Bir senedirli adresini araştırmıştım ve sonunda bulmuştum. Hangi arkadaşıma benimle gelmesini teklif etsem ebeme kadar sövülüyordum. Tehlikeli oluşu umrumda değildi. O yüzden şuan gidecektim.
Cebimdeki sigaradan bir tane alıp yaktım. Onun evine hangi yoldan gideceğime dair bir fikrim yoktu. Yakın gibiydi ama çokta değil. İki kilometre yürüsem ölmezdim yani. Adımlarımı hızlandırıp yoluma devam ettim.
⨳
Sonunda gelecekteki kocamın evine varmıştım. Adresi nerden buldun diye sormayın, illegal işler falan filan.
Evin önüne doğru adımlarımı yavaşlattım. Evi koyu gri bir renkti, biraz da kasvetliydi. Onun dışında tek katlı ve lüks görünüyordu. Evini bilmesem bile burada yaşadığını tahmin edebilirdim.
Hemen tereddütsüz bir şekilde kapısına ilerleyip zile bastım. Yarım dakika sonra içeriden adım sesleri geldi. Heyecandan nefesimi tutmuştum. Büyük kapı ağır ağır aralandı ve işte...
İşte şuan tam da önümde duruyordu kutsal Toji,,
