~°•Purple haired boy•°~

°•4•°

Ah..~ nagi daha derine! Seni.. en diplerime kadar hissetmek istiyorum..!

Nagi daha da kendini altında inliyen mor saçlı çocuğun içlerine itti. İtmesiyle çıkan inleme bir oldu.

Tüm oda mor saçlı çocuğun inlemeleriyle dolmuştu adeta. Nagi daha da hızlandı durmadan Reo nun ıslak deliğine girip çıkıyordu. Islak etin ete çarpma sesi tüm odayı sarmıştı. Nagi eğilip Reonun boynuna ufak ufak öpücükler bırakıp fısıldadı seni seviyorum.. seni çok seviyorum..

Nagi alarmın sesiyle uykusundan uyandı. Doğruldu ve yorganın altına baktı. Sertleşmişti. Bu durumda gördüğü herşey sadece bir rüyadan ibaretti.

Ellerimi kendi saçıma daldırdım ve kendimi yatağa tekrar bıraktım.. neden.. neden böyle birşey gördüm ki? Neden neden neden.. haah..anlayamıyorum

Tabii kide anlayamazdı çünkü Naginin öncesinde bir kere bile sevgilisi olmamıştı. Ne kadar ondan hoşlanan bir çok kız olsada nagi onları her seferinde red ediyordu. Kızlara ilgisinin olmadığını orta okulda anlamıştı. Onun ilgilendiği tek ve son kişi sürekli izleyip hayran olduğu Reo'ydu.

Nagi lavaboya gidip eşofmanını yavaşca sıyırdı kendini kavradı ve çekiştirmeye başladı çekiştirirken durmadan iniltiler çıkartıyordu.

Ha..~ ahh.. R-reo.. reo..geliceğim..- ıhnmm

Eline bulaşan beyaz sıvıyla gözlerini açtı derin bir nefes verip temizlendi ve banyodan çıktı bitkin şekilde çantasını aldı ve evinden çıktı. okula doğru yürümeye başladı bu sefer Reo şoförüyle gelmişti. Nerden mi belliydi?

Okulun önünde kızlarla dolu kocaman bir yalaka topluluğu vardı çünkü. Hepsi sanki sadece Reo ya günaydın demek için ordaymış gibi davranıyordu. Ne saçmalık ama. Hepsi menfaatçi sadece.

Reo yavaşca arabasından indi ve yüzüne takındığı sahte gülümsemesiyle el salladı. Ve sakin şekilde hepinize günaydın dedi. O sırada nagi yanından sessizce hayalet gibi geçti. Ama ikisinin gözleri çoktan buluşmuştu. Reo kızları atlatıp Naginin omzuna elini atıp yürümeye başladı.

Ahh.. adamım! Yine iğrenç bir okul günü ha.. değil mi Nagi

Nagi sadece başıyla onaylamakla yetindi. Konuşmak istiyordu tabii kide ama insanlarla konuşma konusunda berbattı. Oyunda çok açık ve fazla konuşsa da oyundaki konuşmasını gerçek hayata uygulamada başarılı değildi.

Reo gözünü devirdi ve Nagiye yaklaştı fısıltıyla konuştu beden dersinde soyunma odasında buluşalım. Diyip nagiden ayrılıp hertaman takıldığı yalakaların yanına gitti. Nagi tepkisizce oyununu açıp telefona bakarak yürüdü.

İlk zamandan sonra Reo ve Nagi durmadan birbirlerini çekmeye başladılar. Genelde bu olay önemli bir sınavın,sözlünün öncesinde oluyordu. Reo durmadan gelip nagiye talimatı veriyordu ikiside işini görüp birşey olmamış gibi okul hayatlarına devam ediyordu. Sadece bu kadardı.

Sessizce gidip sırama oturdum. Dersler sanki su gibi akıp geçiyordu. Ve daha fark edemeden beden dersine gelmişlerdi herkes yavaş yavaş aşağıdaki spor salonuna iniyorlardı. Bende istemeye istemeye aşağıya indim. Kısa süreli herkesi süzdüm. Çoğu kişinin en sevdiği ders bedendi. Futbol klubünün çoğu bizim sınıftaydı nerdeyse. Ama onların aksine ben hem futboldan hem de bedenden nefret ediyorum. Fazlasıyla uğraştırıcı ve zahmetli. Neden durmadan bir topun peşinde koşiyim ki? Derin bir nefes verip soyunma odasına gitti Reo ve yanındakilerde oradalardı beden kıyafetlerini giyiyorlardı.

Kendi dolabımın olduğu yere geçtim ve bende üstümü değiştirmeye başladım.

Nagi üstünü değiştirirken durmadan gözü Reo nun vücuduna kayıyordu. Fark etmeden Reoyu baştan aşağı süzüyordu. Yumuşak bembeyaz teni..ince kemikleri..çılız vücudu.. herşeyi onu cezbediyiyordu. Nagi ona dokunmak istiyordu. Herşeyden çok istiyordu.