17: seni istiyorum

8K 1.2K 959
                                    

elon musk duzelt su tıvıtırı alahın cezası ıkı bos paragraf okıcaz onda da hevesımızı kırıon

KONTROL ETMEDEN ATIYOM bastım bastım bastım vlla bastım gıttı

(♡)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(♡)

"seungmin! oğlum şu şişeleri kenara koy da alan açılsın bize biraz, daraldım yahu!"

bayan han her zamanki neşeli sesiyle kaşlarını çatarak bağırmaya başladığı sırada ben de jisung'un rahatsız olduğu böcekleri zarar vermeden kenara çekiyordum. o da kuma oturduğu an bacağına gelen karınca onu huylandırdığı için huysuz bir şekilde şezlongun tekine uzanmış öylece söyleniyordu.

"aptal karınca, şimdi tüm vücudum böcek doluymuş gibi hissediyorum."

gülümsememi içimde tutamayarak yanına doğru giderken cevap verdim söylediği şeye. "ama hiçbir şey gezmiyor vücudunda, ayrıca takılacağın alanı da az çok temizledim. gel hadi."

elimi uzatıp tutmasını beklediğimde o da gülüp doğruldu yavaşça. "çok şirinsin hyung, güneş kremimi sürüp geliyorum."

"evden çıkarken de sürmüştün."

jeongin düz surat ifadesiyle konuştuktan sonra sırtındaki çantayı kenara bırakıp felix'e döndü. "ben resim çizeceğim şu köşede, bir şey olursa seslen."

felix de dizindeki kumları zıplayarak temizliyordu. "tamamdır."

aslına bakılırsa, eğlencelilerdi. daha doğrusu kendilerine has bir ortamları vardı. jeongin sürekli sessizce söyleniyordu, ara sıra göz devirdiği de oluyordu tabii. felix her seferinde enerjikti, zıplıyordu hep ve bayan han'ı bir şekilde çıldırtmayı başarıyordu. seungmin ise kendisine söylenilen her şeyi yapıp soluklanmak için kenara oturduğunda başka bir şey için ayağa kaldırılıyordu. büyük çocuk laneti dedikleri şey sanırım buydu.

jisung ise bugün biraz huysuzdu. annesinin belirlediği evden çıkış saatine yetişemediği için zaten azarlanmıştı, üstüne bir de böceklerle uğraşmıştı işte. ben de daha fazla gerilmesini istemediğim için koca bir günümü onun için ayırmıştım. enayilik mi? sıradan bir lee minho hareketi.

"hyung, sırtımdakini iyi dağıtabilmiş miyim? ben göremiyorum da."

ayaklarını kuma çarpa çarpa yanıma doğru geldiğinde sırtına baktım göz ucuyla. dürüst olmam gerekirse eğer berbat sürmüştü, bir kısmında güneş kremi öylece yayılmayı bekliyordu resmen. gülerek elimi uzattım sırtına doğru, ardından kafama yediğim plaj topu ile birkaç adım geriye doğru sendeleyip duraksadım.

"abisi halleder onu canım benim, sen anneme yardım et istersen."

seungmin tarafından kafama yediğim top beni güldürürken jisung'a baktım göz ucuyla. abisine elleriyle çarpı işareti yapıp duruyordu anlamadığım bir şekilde.

pang! ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin