20'

6.8K 547 245
                                    

MERAHABAAA

Fic 20 bolum olmus inanamiyorum

Of bir de duz yazi bu bolum:((

Baslayalim bakalim

Keyifli okumalarr💋

Yorum yapmayi unutmayin sakin👹




Jungkook

"Sana hâlâ güvenmiyorum Yoongi."

Yoongi öldürücü bakışlarını Bay Kim'in üzerine çevirdi. Elindeki közlenmiş mantarı ağzına attı ve şapırdatarak çiğnedi.

"Çok da umrumdaydı. Bokumu ye." Yoongi'nin omzuna kafasını yaslayan Jimin kıkırdadı. Bay Kim ise hâlâ elindeki mantarı inceliyordu. Elindeki mantarı yavaşça ağzına götürdü, bunu yaparken Yoongiyle göz temasını kesmemişti. Neden bu kadar abartıyordu ki?

Ağzındaki lokmayı çiğnemeye başlayınca Yoongi gülmeye başladı.

"Sanki bok yiyor, hareketlere bak hele."

Yoongi bu sefer elinde tuttuğu mantar parçasını Jimin'in ağzına uzattı. Jimin de dünden razıymış gibi ağzını açtı ve o da elindeki mantarı Yoongi'nin ağzına verdi.

"İnşallah hep böyle birbirinizin ağzına verirsiniz."  deyip gülmeye başladım. Jimin sinirli ama tatlı bir şekilde bana bakmaya başladı, Yoongi ise sessizce kıkırdıyordu. Kafamı Bay Kime çevirdiğimde beni izlediğini fark ettim. Bozuntuya vermeden konuşmaya devam ettim.

"Ee, marşmelovlar nerde?" dediğimde Jimin hemen elini çantasına attı ve bir paket çıkarttı. Hemen yanındaki çubukları da ateşin yanına koydu.

Elime bir çubuk aldıktan sonra Jimin'in açtığı paketten bir tanesini aldım ve çubuğa geçirdim. Elimdeki çubuğu da ateşe tutup Bay Kime baktım.

Hâlâ beni izliyordu. Gözleri önce gözlerime değdi, daha sonra burnumu, yanaklarımı, kaşlarımı incelerdi. Bakışları yavaşça dudaklarıma indi, orada takılı kaldı. Dudaklarımı incelerken dilini dudaklarında gezdirdi, bu hareketi dudaklarını parlatıp daha da öpülesi bir hale getirmişti.

"Jungkook! Baksana yaktın, sim siyah oldu." anında kafamı Jimine çevirdim. Çenesiyle elimdeki çubuğun ucuna takılı yanmış marşmelovu işaret etti.

"Ya-yemeyeceğim ben. İştahım kaçtı." Bay Kimin dudaklarını yemek için daha iştahlıyım şu an.

Bay Kim kamp sandalyesini sandalyemin yanına -yeterince yakın değilmişiz gibi- yaklaştırdı. Elini enseme uzattı ve ensemi okşamaya başladı. Bu gerçekten iyi hissettiriyordu. Daha sert okşamasını istediğimden kafamı önüme eğdim. Her bir teması insanı rahatlatıyordu.

Elini ensemden indirdi ve tişörtün altından sıcak eli çıplak belime temas etti. Belimi okşayarak dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Bir şey söyleyecekti fakat söylemeden önce kulağımın arkasındaki hassas deriye bir buse kondurdu. Huylanmıştım. Geri çekilip kulağıma doğru konuştu "Seni çok güzel bir yere götüreceğim, bebeğim." her bir kelimesinde sıcak nefesi kulağımı yalayıp geçti.

Yavaşça ayağa kalktı ve belimi sıkıca tuttuğundan ben de kalkmak zorunda kaldım "Biz gidiyoruz, geri döneceğiz. Merak etmeyin." derin sesiyle konuştuğunda, Jimin kafasını yerleştiği omuzdan kaldırıp Yoongiye sırıttı. Aynı şekilde Yoongi de gülümsedi. Bu, hiç de masum bir gülücük değildi.

Daha fazla oyalanmadan yola çıktık, nereye gideceğimizi bilmiyorum fakat sormaya da niyetim yoktu. Güzel bir yere götürdüğü belliydi.

***

mr. kim ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin