Koçovalı evi , kahvaltıdalar hala
Efsunun kendi evlerinde olduğu gibi Sadettinine bu gün ile ilgili bi şeyler der
"Sadettin ben Azerle sevkiyyatda olucam , akşama kadar dönerim , oradan senin depoya geçip malları yollarız"Sadettin ise her zaman ki gibi "Olur" der
Ama ikiside masadakilerin pür dikkat onlara baktığını yeni fark ediyodu
Salih "Bi şey mi oldu ?"
Yamaç "Çocuklar var ya hani , iş konuşmasak mı?"
Salih "Küfr yada yasaklı kelime kullanmadım"
Kahraman "Sizin dediğiniz Azer Azer Kurtuluş mu?"
Efsun "Evet" diyince Karaca öksürür
Karacanın kafasındaki sorular ise aceba Azerle Karacanın sosyal medyada konuştuğunu falan biliyo mu Efsun
Azer Adanadan İstanbula geldiğinde Karacayı avmde görmüştü ve o günden beridir sohbet ediyolardı , arkadaşca
Kahraman "Azer ve sen ne ortaklığı?"
Efsun "Çocuklar var " der gülerek ve kalkıp gider
Salih "Benim işi var iyi günler" der ve oda gider
🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸
Akşam olmuştu , sofra kuruluyordu
Koçovalılar her zamanki işlerini hall edmiştiler , kadınlar aş evine gidip gelmişti , ve yemek zamanıydı
Her kes masaya oturduğunda Efsun ve Salihin sandalyesini boş gören İdris
"Bunlar nerede?" der gözüyle onların uerini işaret ederekCumali "İşleri vardır"
Yamaç "Salih tüm gün deredeki depodaymış ve sürekli bi hareketlilik varmış dedi çocuklar"
Selim "Gelirler ya"
Sultan "Bizden olmadıkları belli" der ama İdris ona aldırış etmez
İdris "Yamaç Salihi ara ve hemen gelmesini söyle her kes masadayken yemeğe başlıyıcaz" bunu söylemesinin nedeni Salihi bu aileye alıştırmak istemesiydi
Yamaç "Tamam baba"
-Babamınoğlu aranıyor-
Salih telefonu açar , Yamaç hoporlörde konuşuyodurbu yüzden her kes sessizce dinler
Salih "Söyle babamınoğlu"
Yamaç "Salih babam dediki yemeğe gelsin hemen"
Salih "Gelemem işim var"
Yamaç "Masadayız sizi bekliyoruz"
Salih "Biz kim?"
Yamaç "Seni ve eşini"
Salih "İşim var benim"
Yamaç "Ama yemeğe gelmeniz gerek"
Salih "Ya sabır Ya selamet , bak Babamınoğlu şu an sana küfr etmemeye çalışıyorum kapat şu telefonu . Hem zaten ben gelsem eve varmam en az 4 saat sürer kapat"
Yamaç "Neredesin ki sen?"
Salih "Sınırdayım sınırda Türkiyenin sınırında" diyip telefonu kapatır
Salih ve Efsun olmadan yemeğe başlamak zorunda kalırlar
Sultan ise son zamanların en iyi akşam yemeğini yiyodu , EfSad yok diye mutluydu
Kahve fastına geçtiklerinde Efsun eve gelir
Sena "Efsuncum yemek yiyicen mi?"
Efsun "Yok Senam ben dışarıda yedim , üstümü değisəyim bi kahve içelim birlikte"