{23}

156 29 30
                                    

İdris eve geldiğinde sinirliydi ve aynı sinirle çalışma odasına geçerken
"Karaca Kahraman amcanı çağır bana" diyip odasına geçti

Karaca Kahraman amcasını çağırmaya gitti , her kes bi yerlere dağılmıştı , Salih ise Asyaya masal anlatıyodu çocuk odasında

Asya kapandı kapanıcak olan gözleriyle "Akadaş benide kül kedisinden prensese çevricek bi prens olur mu?"

Salih "Sen zaten prensessin çünki Sen Kralın kızısın Asyacık"

Asya uykulu sesiyle "Ben kralın kızıyım di mi amca?"

Salih "Öyle tabi" der ve odadan çıkar , Asya ise uyur

🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸

Salih Kemalin onu aramasıyla arka bahçeye geçmişti , Salih "Kemal beni buraya niye çağırdın?"

Kemal ağlar bi tonla zar zor anlatmaya başlar
"Dünki baskından sonra ' İdris baba içimizde bi köstebek var ' dedi ve onu bulduk , sorguya aldık , daha sonra başına birini dikip gittik ama sonra adam ölmüş diye duyup oraya gittik , o sırada adamın yanında sadece Celasun vardı diye o yaptı sandılar" dedi tek nefese ve hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladı

Salih "Eeeeee?¿"

Kemal "Abi öldürücekler ... Celasunu öldürücekler"

Salih hemen İdrisin çalışma odasının yolunu tutar ve bu sırada kendi kendine
"Yapmaz ... babam benim sözüme güvenir ... yapmaz ... hem Celasun ya Celasun bunu ona nasıl yaparlar ?!"

Bu sırada İdris Kahramana
"Görüyo musun Kahraman , haaa görüyo musun ? Kızını emanet ettiğin adam hain çıkıyo " Kahraman ise sessiz sedasız babasının sinirinin geçmesini bekliyodu

İdris "Silahını çıkar!" Kahramanın öylece durduğunu görünce bi daha tekrar eder ve Kahraman silahını çıkarır , İdris
"Git şimdi o haini öldür , bunu sen yapmalısın çünki onu içimize sen soktun"

Kahraman hiç bi şey demeden kapıdan çıkarken Salih girer

Odada sadece İdris ve Salih vardır , Salih sağ elinde altın kaplama silahı tutarken sol eli boş bi şekilde yukarı doğru tutuyodu , Salih titreyen sesiyle
"Baba benim bi elimde silah varken , kan varken , diğerinde sevdiklerim var onları benden alma ... Celasunu kurtar nolur kurtar onu ... hem o hain olamaz ki"

Salih daha kaç dakika dil döktü , yalvardı belli değil ama tek bi şey belliki İdris mimiksiz bi şekilde ona bakıyodu ve hiçte vaz geçicek gibi durmuyodu . Salih bunu anlayınca susar ve hemen odadan bi hışımla çıkar

🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸

Salih Kemalden öğrenmişti Celasunun mahsende olduğunu ve az çok tahmin ediyodu Kahramanla İdrisin konuşmasını bu yüzden oldukca hızlı sürmeye çalışıyodu arabayı

Bu sırada mahsende

Kahraman kol düğmelerini takarken
"Beni uğraştırma kafanasıkmak istemiyorum ... Çünki torunumun babasısın bu yüzden" der başıyla tavandan astığı ipi işaret ederek
"Kendini as" der ve mahsenin kapısını kapatıp gider

Celasun ise kanlar içinde yerde yatıyodu , Kahramanın arkasınca
"Baba bi dinle" dedi belkide bininci kez ama bu kez sesi çok kısık çıkıyodu çünki Kahraman onu hiç dinlemeden dövmüştü , tüm sinirini Celasuna dökmüştü

Celasunun yüzü gözü her yeri morluklar , yaralar olu vermişti , Kahraman öyle bi dövmüştüki ...

🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸🔸

Karanlık odanın laneti √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin