11.BöLüm:hastane.....

98 4 5
                                    

*Sizi Çok özledim neyse uzatmayayım *

2 hafta tam 2 haftadır burdayım. Bora ve Ender konuşurken duydum. Biz Amerikadayız.....
Yağmur =bir benim başıma gelir bu olaylar
Kapıyı zorladım, camlar son bir yer bonyo camı..... AÇTİM 1 katta olduğumuz için yaralanmadan aşağı inebildim hemen şehre doğru koştum bir dakika bile bana neler kaybederebilecekti belki güneşi belki aileme Belki kendi canımı bile riske atabilecek durum o yüzden hiç beklemeden kaçtım yolda bir taksi gördüm neyse ki derslerim iyi olduğu için İngilizce biliyordum acilen nerede olduğumuzu sordum ve söylediği yer inanmayacaksınız ama Amerika'nın  New York şehrindeydim bir şekilde havalimanına gitmem lazımdı Ama yanımda nakit vardı Ne de herhangi bir şey yapabileceğim hiçbir şey yoktu öylece bir banka oturup düşünmeye başladım
" Are you okay" yan tarafıma baktığımda gözlerime inanamadım
"Çiçek!? " diye bağırdığımda bu benim ilkokul arkadaşımdı çiçeğin suratındaki ifade inanın o kadar komikti ki bir yandan şaşırmış bir yandan mutlu bir yandan da Halime üzülmüş bir şekilde bakıyordu
" Yağmur" diye seslendi yanıma oturdu Ve hikayemi baştan sona anlattım güneşi Damla'yı Buraya nasıl geldiğimde ender'e Bora'yı her şeyi nasıl kaçtığımı ve hamile olup olmadığımı
" Yağmur istersen benim eve gidelim hamilelik testi de var hem hamilelik testi yaparsın hem de Güneş'in numarasını biliyorsan arayabilirsin" o an O cümleler o kadar beni ısıtmıştı ki hem güneşi görebilecektim hem de Aklımdaki soru işareti gidecekti acilen kalkıp onun evine doğru gittik eve acayip büyüttü benden sonra acayip gelişmişti acayip zengin mi eve girdik beni çok güzel bir şekilde ağrıladı New York'un yiyeceklerinden tatlılarından sonra açıkçası midem hala almıyordu ya gerçekten hamileydim ya da gerçekten hastaydım
"Al" Hamilelik testini bana uzattığında odaya gidip Hamilelik testini yapsın ve o çift çizgiye bakarak saatlerimi geçirdim gerçekten de hamileydim bir yandan mutlu bir yandan üzgün bir anda şaşkın bir yandan korkulu kaç tane Duygum iç içe girdi anlatamam ama en azından içim rahatladı çiçeğin telefonunu alarak Güneş'in numarasını çevirdim
" alo siz kimsiniz" güneşin sesiydi o kadar rahatlamıştım ki elim karnımda birleşti ve içinden şunları dedim Güzel bebeğim Bak bu senin baban ne kadar güzel bir sesi var değil mi hayatımda gördüğüm en iyi en yakışıklı en tatlı en cana yakın baba
" güneşim" o an güneşin tepkisini o kadar çok merak ediyordum ki ağladığını yemin edebilirim
" sevgilim" inanmayacaksınız Ama gerçekten ağlıyordu Sesinden o kadar belli oluyordu ki Arkadan gelen sesler Büyük ihtimal Burak abinin Mert abinin Zeynep ablanın Onur abinin sesleriydi galiba Beni o kadar çok özlemişlerdi ki şimdi gerçekten bir ailenin içinde gibi hissediyordum kalbimi nasıl attığını anlatamam
" neredesin"
Nefes aldım Onlara niye viapta olduğumu söyledim yerimi konumuma her şeyimi Onları söyledim bir iki saate beni alacaklarını söyledim Neyse ki içim rahattı Çünkü çiçek yanımdaydı başım dönmeye başladı Sanki nefes alışverişi azaldı sonra Gözlerim yavaş yavaş kapandığını hissettim oldu bilincimi yavaş yavaş kaybettim saatler Belki de günler geçti işte bugün gözlerimi ayarladım etrafa bakıyordum gece miydi gündüz müydü Ben neredeydim Güneş Burada mı adı veya çiçek ona bir şey olmuş muydu yavaş yavaş doğrulurken kimse olmadığını fark ettim hastanedeydim ve saat kaçtı yanımda bir telefon vardı telefonu elime attığımda ekran profilinin ben olduğumu gördüm Bu güneşin telefonuydu heyecanla Aldım şifreyi bildiğimden açtım Saat Gecenin 12'sinde kendi telefonumu arandığımda buldum ve çiçeğin numarasını çevirdim çiçek hemen telefonumu açtı Bir süre konuştuktan sonra benim Türkiye'ye geldiğimi öğrendim sadece iki gündür baygınmışım Güneş Bunu duyunca neredeyse bir saatte eve gelmiş beni alıp Türkiye'ye gitmişler Ben hala uyanmayınca da hastaneye götürmüşler dışarıdan kavga sesleri duymaya başladım Onur abi ve güneş kavga mı ediyordu kapıya doğru ilerledim kulağımı kapıya dayadım ve dinlemeye başladım anladım ki güneş benim hamile olduğumu biliyordu Ve Onur abi de anlamıştı Bu yüzden kavga ediyorlardı Onur abi benim Bebeğimin alınmasını istiyordu Güneş ise bunu reddediyordu sonra Kıvanç ve ateşin seslerini duydum buraya geliyorlardı hızlıca kalkıp yatağımı girdim ve uyuyor takınca yaptım Neyse ki taklit yapma konusunda iyiydim yanıma geldiler
" abi günler oldu bu ne zaman uyanacak korkmaya başladım" Kıvanç'ın sesi ile gözlerimi yavaşça erdaladım Çünkü onlara yalan söylemeyi sevmiyordum beni görünce az kalsın bağıracaklardı ki onları susturdum
" lütfen ses çıkarmayın Ben hiçbir zaman kalkmadım Siz de hiçbir zaman beni görmediniz lütfen" bunu Gözlerim dolu dolu söylediğimde Kıvanç ve ateşim olanları öğrendiğimi anlamışlardı Açıkçası bu kadar strese girdiğim zamanı hiçbir zaman hatırlamıyorum Annem öldüğünde bile bu kadar üzülmemiştim Ateş yanıma oturdu saçlarımı okşayarak üzülmememi istedi ama ben onu gerektim Çünkü açıkçası şu anda kimsenin desteğine ihtiyacım yoktu anahtarı vermesini istedim ve istediğimi de yaptı onları dışarı atıp Kapıyı kitledim sonra uzanıp sessizce ağlayarak bütün gecemi geçirdim kapı açıldığında içeri bir doktor girdi arkasından güneşin girdiğini hissedebiliyordum Çünkü kokusu buram buram burnuma geldi bir uyuyor numarası yapmaya devam ettim o sırada doktorla güneşin konuşmalarını duydum Anlaşılan hastalığım yüzünden bayılmıştım hem Hamile olup hem kanser geçirmek Benim için zor bir dönem olacağını söylüyordu hatta Bebeğimin almasını bile istedi ama Güneş Bunu reddetti Benim isteğime bakacaktı Eğer ben istemesem yapmayacaktı doktorun sonuçlarını söylerken güneşi ikna etmeye çalışıyordu Biraz nefes alarak olanları anlamaya çalıştım Belki de yaptıkların bir hataydı Belki de gerçekten olayın en başında geri dönmeliydim Güneş ve doktor dışarı çıktı mı Acilen kalkıp Üzerimi değiştirdim gece saat 12'yi geçmişti Çantamı aldım gizlice dışarı çıkmayı denedim Neyse ki hemşire değişim saatiydi hızlıca asansöre binip aşağı kata gittim Güneş Onur Zeynep herkes aşağıdaydı onlar konuşurken gizlice kapşonumu yukarı çekerek çıktım Neyse ki beni fark etmemişlerdi çiçeği aradım beni almasını istedim geldi beni aldı Bundan sonra çiçekten başka kimsem olmayacaktı çiçekle bu durumu konuştuk saatler boyunca çiçek beni ne kadar ikna etmeye çalıştı bir bilseniz ama ben kararından kesinim





Aga be sizi çok özlemişim Belki de aylardır görüşmüyoruz 8 sınıf oldum sınav haftası bitiyor size de dedim ki böyle uzun bir bölümle bir bomba patlatmaz mıyız bu arada ben gidip geldim Bir baktım 1000 kişiden fazla kişi bu Kitabı okuyor acayip mutluyum Çok teşekkür ederim Sizce Yağmur bebeğin ismine koyacak Güneş ne tepki verecek onu neden buna karşı geliyor Zeynep aslından kurtulabilecek mi ya da Bebek sağlıklı doğaya bilecek mi Ender ve Bora nerede biliyorum sizi çok yoruyorum şu an beyniniz alev alev yanıyor ama yapabileceğim hiçbir şey yok Sizi çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok seviyorum görüşürüz! !!

karantina 6Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin