MOONLİGHT

gitme vakti

Yiyecek bir şeyler almak için çıkmıştı Lisa o sırada etrafı toparlıyordum yatağın baş ucunda bir mektup gördüm daha önce hiç görmemiştim sanırım yeni olmalıydı açıp baktım kimden geldiğini dair bir bilgi arıyordum Lisa yazmış ama neden zaten yanımda değil mi neden yazma gereği duydu
Okumaya başladım

Sevgili ay ışığım jennie;

Bu mektubu sana zamanı gelince vericem eğer şuan elinde ise tam zamanı demektir
Sana söylemek istediğim şeyler var
Sen mükemmel birisin öncelikle bunu söylemek istiyorum daha önce tanıdığım hiçbir meleğe benzemiyorsun sen farklısın
Bana daha önce hiç tatmadığım duygular yaşattırıyorsun eğer bunu adı aşksa sanırım sana aşık oldum biliyormusun daha önce hiç aşık olmamıştım bir insana olacağımı bile düşünmemiştim fakat duygularımız karşılıklı değil sen benim ve ülkemin ezeli düşmanı olan jisoo'ya aşıksın ama neden onun gibi bir zalime neden aşık oldun bazen düşünüyorum sana büyü mü yaptı belkide yaptı sen onun gibi kötü biri için fazla iyisin tıpkı bir melek gibi sadece şunu bilmemini istiyorum ben yaşadığım tatdığım en güzel duyguları ilkleri seninle yaşadım ben sadece seni seviyorum demekle yükümlüyüm seni seviyorum ay ışığım

Her bir satırında dahada şaşırıyordum bana bahsettiği aşık olduğu kız benmişim jisoo'ya aşık olduğumu söylediğimde yüzünün düşmesinden anlamalıydım kalbini kırmış olmalıyım ahh ne kadar aptal biriyim
Lisa kapıyı çalıyordu açıp kahvaltı için hazırlık yaptık daha sonra Lisa yatak odasına gidip birşeyler arıyordu aradığı şey mektup olmalıydı.
Jennie-hey Lisa ne arıyorsun
Lisa- buralarda bir mektup gördüm mü
Jennie- hayır nedenki
Lisa- önemli değil konseye verecektim her neyse kahvaltı yapalım
Jennie- pekala çok acıkmıştım
Kahvaltımızi yaptıktan sonra ormanda yürüyüşe çıktık fakat Lisa erkenden gitmesi gerektiğini söylemişti ve gitmişti birazcık dolandıktan sonra eve döndüm
                             ***
Bir kaç gün sonra Lisa beni dünya'ya gönderme yolunu bulmuştu 100 yılda bir ormanın en tepesindeki dağın eteklerinde duran geyik beni dünya'ya götürecekti Lisa ile birlikte  gitmek için hazırlık yapmıştık hemen ardından yola koyulup dağın eteklerinde bekledik geyiği bir kaç saat sonra burada olacaktı
Artık kendi dünya'ma geri dönecektim burada kalmaya devam edersem daha çok kafayı yiyecektim çünkü aklımda hep jisoo olacaktı yaptığım her şeyde aklımda olacaktı hala öyle olacak ama bilemiyorum geri dönmeliyim buraya ait değilim.
Yolculuk sırasında Lisa tek kelime etmedi gitmemi istemiyordu hal ve hareketlerinden belliydi
Lisa- gitmek zorunda değilsin
Jennie-kendimi buraya ait hissetmiyorum
Lisa- oraya da ait değilsin jennie
Jennie- bilmiyorum Lisa ama bildiğim tek şey artık beni burda tutacak bir şey olmadığı
Lisa- senin için bir sebep değil miyim

Jennie- öyle demek istemedim

Lisa- ama öyle dedin
Jennie
lütfen gitme

Jennie- lisa yapma gitmeliyim
Lisa-neden??

Jennie- çünkü bilmiyorum sadece
gitmeliyim

Lisa- bak içimde kötü bir his var burada benimle kalmaya devam et

Jennie-abartıyorsun Lisa lütfen daha fazla zorlama artık gitmeliyim

Lisa-pekala zorlamıyacağım
Al bunu

Jennie-  bu ne?

Lisa- buraya tekrar gelmek istersen bu düğmeye bas seni almaya gelinceğim

Jennie-öyle bir şey olmayacak ama teşekkür ederim

Lisa- seni özleyeceğim ay ışığım

Jennie- bende seni özleyeceğim Lisa
Hoşçakal

Lisa'ya veda edip geyiğe bindim ve yolculuk başlamıştı gözümü açıp kapatıncaya kadar Dünya'daydım fakat
Havası beni boğuyordu nefes alamıyordum dayanamıyordum
Bir anda nefesim kesildi ve yere yapıştım gözlerim kendi kendine kapanıyordu heryer bembeyazdı anlam veremediğim bir soğukluk vardı ellerim ayaklarım buz kesiyordu yardım çağırıyordum çığlık çığlığa bağrıyordum fakat sesimi duyan yoktu tıpkı bir ölü gibiydim