MOONLİGHT

TANIŞMA

Aralanan kapının ardından içeri girdim yüzüme vuran kavurucu sıcaklık beni geriye itti öylesine sıcaktıki her tarafımın yandığını düşündüm fakat heryerim sapasağlamdı aksine kendimi daha enerjik ve genç hissediyordum cesaretimi toplayıp içeri girmiştim eşyaların arkasına ve duvar kenarlarında geçtim heryer kırmızı ve siyaha gömülmüştü yerde kan gölleri oluşmuştu hertarafım kana bulanmıştı biraz daha yürüyünce diyarın meydanına varmıştım uçan şeytanları gördüm beni görmemeleri için kan dolu bir varilin arkasına saklandım ağzında melekleri taşıyorlardı ne yaptıklarını merak edip peşlerinden gittim meleklerin kanatlarını kesip melekleri diri diri gömüyorlardı her tarafta meleklerin çığlıkları ve şeytanların kahkahaları duyuluyordu en üst tepede meleklerin kanatları ile yapılan bir Tantra oturan bir şeytan vardı sanırım onlara hükmeden oydu meleklerin kanatlarından çıkan kanları hükümdarın bardağına dolduruyorlardı hükümdarda onu keyifle içiyordu.
Onları izlemeye öyle dalmışımki arkasına saklandığım varilin yuvarlandığını fark etmemiştim varil o kadar ses çıkarmıştıki bir anda tüm şeytanların gözü üzerindeydi o an elim ayağım boşalmıştı banada o diğer melekler gibi davranacaklarınsa adım gibi emindim kendi kendime güç veriyordum" hadi kızım hadi jennie korkma sakın" diye beni görür görmez iki kolumdan tutup hükümdarın karşısına götürdüler çok korkuyordum fakat belli ettirmemeliydim ama ediyordum
Seytan1: hükümdarımız diyarımıza meleklerin dışında gelenlerde varmış
Melek kanınıdan sıkılmış olmalısınız

Hükümdar (jisoo): kanına doyum olmaz öyle değil mi?

TÜM ŞEYTANLAR: EVET AHAHHAHAHA

korkudan gebericektim beni öldürüceklerdi ve kanımı içeceklerdi napıcağımı bilmiyordum

Jisoo: götürün onu zindana akşam için hazırlık yapın

İki şeytan kolumdan tutup kulenin zifiri karanlık olan bodrum katındaki zindana kilitleyip kahkaha atıpakşama ziyafet var ,diyip gittiler .
Ne olursa olsun kaçmalıydık beni öldürmelerine göz yumamazdım