KEKORACHA

final

Gay topluluğu

Changbin
La hadi insenize aşağıya bekliyoruz iki saattir

Hyunjin
Cidden dobloyla mi geldin amk

Emobin
Hayırdır birader bi sorun mu var? Begenmiyosan yürüyerek git
Minho sen aldın mi diğerlerini

Minho

*Ses kaydı*

Aldım biz çıktık yola sizin mahalleye giriyoruz

Felix
Yolda yer değişelim mi? Jisung sen abimin yanına otur ben changbinin yanına oturcam

Jisung
Tamam olur. Biz de bindik şimdi
Ayrıca benim yüzümden değil hyunjinin 3 tane bavulu almaya çalışması yüzünden geç kaldık zorla birini bıraktırdım evde

Hyunjin
Ama ama benim valizim!!!
Hani aldım demiştin yalancı

Jisung
Nasıl sığsın o kadar şey amk
Sanki ülke değiştiriyon
Lazım olursa alırız

Hyunjin
Of tamam be

.・゜゜・.・゜゜・.・゜゜・.・゜゜・

Yolda jisung ve felix yer değiştirip felix benim yanıma oturdu. İlk defa bu kadar kalabalık bir yere gidiyoruz. Hyunjin felix ben ve chan benim doblodayız. Diğerleri de minhonun arabasına bindi. Jisungun çenesinden kurtuldum en azından. Yol tamı tamına dört saat sürdü. 2 saat sonra chanla yer değiştirdik. Bacaklarım uyuştu. Uzun zamandır bu kadar yol gitmemiştim.

Eve geldiğimizde ( ev demeye bin şahit lazım saray yavrusu) herkes hemen odalarını seçmeye başladı. Felixle ben , hyunjinle felix, minhoyla da jisung bir odada kalıcak. Geriye sadece chan ve seungmin kaldı. Seungmin chandan pek haz etmese de kabul etmek zorunda kaldı. Çünkü başka oda kalmadı. Chan azıcık yavşasın şu çocuğa tatilde valla gına geldi plotonik aşkından.

"Changbin ben yerleştirdim eşyaları, yardım et de kahvaltı hazırlayalım erkenden çıktık yola. " Dedi felix. Tabiki hemen kabul edip yanımızda getirdiğimiz kahvaltılıklardan güzel bir sofra hazırladık. Diğerleri hala odalarına yerleşmeye çalışıyor.

"Hadi lan altı üstü bir valiz koyacaksınız. Karnım acıktı, hazırladık yemeği. " Diye bagırdım. Jisung yemek kelimesini duyar duymaz merdivenlerden koşarak aşağıya indi.

"Offf çok fena açım. "
Herkes masaya gelip yemeğini yemeye başladı. Bi de bana domuz derler bunlar benden de beter. Silip süpürdüler masayı.

" Yediklerimizi sindirelim biraz da öyle denize girelim. İnsan tıkanır valla. " Dedi minho. Onu onaylayıp kendimi salondaki koltuğa attım. Televizyonu açıp dmax depo savaşlarını açtım. En sevdiğim program. Keşke burda da olsa bu depo işleri hemen girer alırdım. Bayılıyorum. Felix de yanına uzanıp başını omzuma yasladı.

"Niye emekli amcalar gibi bunları izliyip duruyorsun sürekli? "

"Sen anlamazsın gülüm. Sanat bu sanat. Dünyanın en iyi programı. " Ben programı izlerken felix omzumda uyuyakaldı. Yolda yorulmuş sanırım. Gerçi ben sürdüm bunlar niye yoruluyo.

Felixi koltuğa yatırıp başının altına bir yastık koydum. Odaya çıkmak için merdivenlere gidiyordum ki hyunjin koşarak üstüme geldi.

"Koru beni changbin! "

"Noldu la? "  Sinirli bir şekilde jisung merdivenlere geldi.

"Çekil bak changbin seni de döverim. "

"La noldu? "

" Bu hyunjin benim anime izlemek için aldığım telefon ekini kırdı. Ben geceleri anime izlerken uyuyakalacaktım. "  Ben hemen hyunjinin önünden çekildim. Yesin dayağı amına koyduğum. Hiç acımıyorum piçe. Jisung hyunjini hemen yakalayıp ensesine bir tane yapıştırdı. Hyunjin de hemen kendini yere atıp ağlamaya başladı. Chan da koşarak merdivenlerden indi anne edasıyla.

"Noluyor burda? Noldu hyunjin niye ağlıyosun? " Dedi chan.

"Ben jisungun bi şeyini kırdım o da beni kırdı. " Dedi hyunjin.

"Çocuk gibisiniz aynı. Kalk sen yerden. Jisung tamam sen de vurma artık. Hazırsanız çıkalım öğlen güneşi vurmadan girelim denize. "

Felixi uyandırıp yanağına bir öpücük kondurdum. Chan diğerlerini o sırada teker teker aşağıya indirdi. Bu chan benim annem bak. Ben inanıyorum. Beni o doğurdu başka açıklaması olamaz.

Ellerimizde eşyalarımızla sahile doğru indik. Bunlar zengin diyorum ben. İki adımlık mesafede sahil var şaka gibi.

Plaj havlumu yere serip hemen üstüne uzandım. Felix de yanıma oturup göğsüme güneş kremini sürmeye başladı. Benim de göbek baya çıkmış. Spor zamanı gelmiş geçiyor. Ona kolaylık olsun diye olduğum yere oturup sırtını döndüm. Güzelce kremlenirken diğerleri de dibimize oturdu. Hyunjin koca şişeyi yüzüne boca etmiş. Zaten beyazdı iyice una dönmüş. Chan garibim kimse ona güneş kremi sürmedi. Ben de acıyıp sürdüm. Napalım bazen annelerle ilgilenmek lazım. Gözlüğümü takıp tekrar uzandım. Girmeden önce biraz güneşleneyim.

"Koşun koşun. " Jisung koşarak yanımıza doğru geldi. Nefes nefese kendini yanımıza bıraktı.

" Noldu lan? "

" Hyunjin boğuluyo. Minho da kurtarmaya atladı. "

Yerimden apar topar kalkıp denize doğru koştum. Minho hyunjini sudan çıkartmış sahile yatırmış. Hyunjini hiç sevmem diyemem. Uzun süreli bi arkadaşlığımız var. Ona bir şey olacak diye korktum. Elim ayağım titredi. Bir an kendime gelemedim. Ben ne yapacağımı bilemez bir şekilde dizlerimin üstüne çökerken chan hemen ağzına burnuna nefes verdi hyunjinin. Ne olduğunu tam göremedim ama hyunjin bi anda yuttuğu  suları ağzından çıkarttı. Hemen hyunjinin üstüne atlayıp sarıldım sımsıkı.

"Ölmedin dimi lan? İyi misin? "

"İyi olucam. Beni bırakmazsan bir daha boğulacam ayı. " Dedi öksürerek.

Felix hemen bana sarılıp gözlerimdeki yaşları sildi. Ne ara ağladığımı fark etmedim bile. Bir anlık dünya tamamen durdu benim için. Kendime geldiğimde hyunjine iki tane tokat attım.

"Az daha 60 lirayı vermeden gidiyordun amcık. "

*:..｡o○　○o｡..:**:..｡o○　○o｡..:**:..｡o○　○o｡..:**:..｡o○　○o｡..:**:..｡o○　○o｡..:*

Bu fici yaklaşık iki sene önce yazmaya başladım. O zamanlar  benim için bir hevesti. İlk defa yazıyordum. Çok heyecanlıydım. Ama başıma hoş olmayan şeyler geldi. Ben de bu fici bir daha asla yazmamaya karar verdim. Ne zaman bu fici görsem anılarım canlanmaya başladı. O yüzden girip bakmadım bile.

Şimdi bu fici yazmaya cesaret ettim. Başkası için cok basit gibi gelse de benim için cidden çok önemli. Uzun zamandır kendimi ilk defa cesur hissediyorum.

Umarım sizde  hayatınızda yaşadığınız kötü anları veya hisleri atlatmayı başarabilirsiniz. Size inaniyorum
Fightinggggg

Okuduğunuz için teşekkür ederiz başka ficlerde görüşmek üzere.
Sizi seviyorum kocaman öptüm