PARTİ İPTAL

0.1 - deli kader seni karşıma

ı. BEN APTAL MIYIM

''Gel her gün aynı şeyi yap!'' Hofur hofur bir gelin var odada, hararetle inip kalkıyor göğsü, büstiyerinin fermuarı yarıya kadar indirilmiş, eteği bir saat önce filan çıkarttı attı. Pahalı bir jartiyerle fare gibi sokum sokum dönüp duruyor köşeleri. Gelin odası burası. Evlenecek üç saate ama makyajı filan hep aktı. Sabote etti aslında biraz. Banyodaki jakuzide damadın kuzeniyle yattı. Beta meta, oğlanın takım taklavat on numara, performansı da iyi. Terledi, seks ve buhar.

''Git her gün aynı yola sap!'' neredeyse çığırıyor. Elindeki balayı terliklerini bir hışımla eşantiyon el valizine tıkıyor. PFIZER yazıyor üzerinde, hepsi büyük. Eczacılık kongresinden kaptı dün bunu. Babası sponsor oldu koca kongreye. O kadar olsun. Kuzenini korkuttu aslında ama oğlan anlamamış gibi de bakıyor. ''ANLAMIYORUM!!!!'' diye bağırıyor zaten. İkisi var bir tek odada. O da kendisi gibi omega, ama erkek. Küçüklüğünden beri strese gelemez. Tırnaklarını yiyor, gömleği ter içinde kaldı.

Gelin hanım oğlanın kendisinden iki beden daha çekici olduğunun ve daha güzel koktuğunun farkında, hep farkındaydı o yüzden önce onu everirler diye düşünmüştü zaten, piyangonun kendisine dan dun vurması ona da şok oldu. Ama olan oldu bir kere, babasına olur babacığım demiş bulundu, zaten bu damatla olmasa başka damatla evlendirirlerdi onu, alfa dediler, yakışıklı çocuk dediler, ailesi ailene denk dediler. Bunların hiçbirine bir diyeceği yok, on bilemedin on beş dakikaya damadın kuzeniyle kaçacak olabilir ama damadının da hakkını yedirmez. Alık filan olsa da süper çocuk.

Yani gönül işte. O da böyle olsun istemezdi, iki saat önce beta kuzen onu jakuzide son kez becerene kadar böyle bir niyeti de yoktu zaten. Kader mader diyecek, hevesini alana kadar öbür oğlanla yatıp kalkmaya devam edecek, bu kadarı kafi dediği ya da artık cazip gelmediği yerde de önüne bakıp bir iki tane bebe doğuruverecek ve jet sosyetede Chanel çantasıyla dernekler kurmak için boy gösterecekti. Evdeki hesap çarşıya uymadı, 1 - beta kuzen Oh Sehun'a aşık olmuş olabilirdi, 2 - oğlan öyle böyle becermiyordu vazgeçebileceğinden emin değildi, 3 - çok fena gecikmişti ve düğününe değil. Rahmine.

Eczacı kalfasının otel lobisini geçip kıpkırmızı bir suratla odaya çıkardığı çift çizgili hamilelik testi en dibe sokuşturulmadan önce öylece çöp kutusunun üstünde bırakılmış, kader kartları kendisi için yeniden karılmış, bazı kararlar alınmış ve kuzen Oh Sehun yaka paça damat tıraşından odaya çağırılmıştı. ''Housekeepingle karıştırdın sen beni galiba'' demişti oğlan alık alık çöp kovasına bakarken, bu alıklık bunlarda genetikti, anladık.

İşin özü, gelin hanım düğüne iki saat kala odada dört dönmek zorunda, müsaade ederlerse kaçması gereken bir düğünü var, kuzen Sehun özel uçak ayarlamakla meşgul. Öyle böyle zengin değil, asıl varlıklı olan damadın babası aslında, adamın adası var. Adada yapıyorlar düğünü. Otel de onların. Ama kuzenler işte, Sehun da az anasının gözü değil yani. Ada onun da adası sayılır.

''Bak ben aptal değilim tamam mı'' diyor kuzenine, duvağı kafasından öyle sert asılıyor ki kuzen Kyungsoo ''Ayy'' diye ciyaklıyor tel tokanın ucundaki saçları görünce. ''Junmyeon anlamıyorum seni'' diye geline yalvarıyor, gelin hanım valizin fermuarını çekip duruyor takıldı cebelleşiyor, ''dur çekiştirme bırak'' elinden alıp düzeltiyor. ''Bir dakika-'' Bak mis gibi kapandı şimdi, orantısız güce gerek yok. ''Allah aşkına bu valiz ne ya'' diye yalvarma işine geri dönüyor. ''Pfizer mı- eşantiyon mu bu ne?''

Gelin transa geçti, jartiyerini soyarken hışımla oğlanın güzel yüzüne bakıyor. ''Kyungsoo ben aptal mıyım'' sorunun muhatabı kim artık emin değil.

''Birtanem ne alakası var-''

''Kyungsoo ben evlenmiyorum''

''Yavrum onu anladık-''