LITTLE | yunki

ep. ten | kabullen ve bitsin

whatsapp
Niki-Jake

çıkacak mısın artık Jake

ağaç oldum kapının önünde

alt tarafı bir kafeye gidicez ne diye bu kadar özeniyorsun acaba

tamam anladık aşıksın bana ama bu kadar da abartmasan mı

bayıyor çünkü

kimmiş sana aşık

pardon?

tam tersi olmasın canım

1 haftadır ağzıma düşüyorsun
da çünkü

sevgilimsin çünkü

ayrıca ciddiye alma aq

biliyoruz heralde bana aşık
olmadığını

iyi

çıkıyorum şimdi

hem kafeye Hee orda diye gidiyoruz farkındaysan

o yüzden hazırlanmam uzun
sürdü yani

senin de aşkının da varya

aşk olduğunu nerden çıkardın

kudursun istiyorum sadece

güzel

güzel

|yavaş yavaş işliyorum Niki...
yavaş yavaş...

40 dakika sonra

telefonunu bırak da benimle
ilgilen

sesli söyleyebilirdin?

bir şey daha söyliycem o
yüzden yazdım

heh

ne oldu

Heeseung hyung beni lavaboya
çağırıyor

yuh

GİT HEMEN

sonra gelip bana anlat

anlatmakla uğraşmasam da
direkt peşimizden gelip bizi dinlesen

mantıklı

tamam git hadi

gelicem bende

okay küçük

(Jake'in lavaboda dinlediği konuşma. Normal yazılar Niki'nin metalik yazılar da Heeseung'un söyledikleri)

"Ben sana ne dedim Niki? 1 hafta geçsin diye sabrettim. Belki 1 hafta sonra sıkılır ve uyarımı dinler dedim ama sen hala devam ediyorsun. Canına mı susadın?"

"Canıma susamadım. Biliyorsun benim normal halim bu. Böyle biriyim. Ayrıca uyarının benim için hiçbir şey ifade etmediğini söylemiştim hyung. Kusura bakma yani. Seni her konuda dinlerim biliyorsun. Ama Jake konusunda dinleyemem."

"Bu kadar çabuk aşık olmuş olamazsın Niki. Çocuk yok senin karşında. Bunun da bir oyun olduğunu anlamadığımı mı sanıyorsun?"

"Madem sana göre bu bir oyun. O zaman neden sürekli beni uyarıp duruyorsun. Oyunsa benimle Jake'in arasında hiçbir şey yok demektir. E bu da istesem de onu üzemem demek. Çünkü her şey bir oyun. Ne diye uyarıp duruyorsun beni?"

"Oyun ya da değil. Yapma."

"Neden bu kadar battı ki? Daha önce böyle yapmamışsın. Ama bana gelince hemen uyardın ve sinirlendin. Bu kadar mı güvenmiyorsun bana hyung?"

"Konu sen değilsin ki Niki. Konu Jake. Üzülsün istemiyorum. Ve kusura bakma ama ilişkilerden anlamayan bir aptalsın. Onu üzersin."

"Sen üzmüyor musun sanki?"

"Konu ben değilim şu an."

"Konu o değil, bu değil hyung. Daha ne kadar bahane üreteceksin. Jake artık seni ilgilendirmemeli farkındaysan. Daha fazla karışırsan alınmaya başlıyacağım."

"Seni seviyorum Niki. Kişisel olarak seninle bir problemim yok biliyorsun. Sadece onun için endişeleniyorum."

"Ben bundan pek emin değilim ama."

"Neyden?"

"Onun için endişelendiğinden."

"Aptal mısın Niki. Dakikalardır ne konuşuyoruz biz?"

"Onu demek istemedim. Ben, onun için değil. Benim için endişelendiğini düşünüyorum."

"Seni bırak Jake'i annen bile üzemiyor. Neden senin için endişeleniyim ki? Hem ne alaka şu an sen?"

"Peki şöyle sorayım o zaman. Jake'ten hoşlanıyor musun? Hala yani."

"Hayır. Sadece onun için üzülüyorum. Benim yüzümden kendini üzecek. Bunun olmasını istemiyorum."

"Ya da beni kıskanıyorsun."

"Ne?"

(Kısa bir kahkaha)

"Duydun. Evet hyung. Beni sevdiğini biliyorum. Ve tüm bu uyarıları benden hoşlandığın için yaptığını da biliyorum."

(Sessizlik)

"Bir şey demiyecek misin?"

"Sadece saçmalıyorsun..."

"Ama inkar etmedin?"

"Kes sesini Niki. Bu konu hakkında senden tek bir kelime daha duymak istemiyorum."

"Sadece kabullen ve bitsin."

(Sessizlik)

"Sürekli bana şaka amacıyla temas ediyorsun, biriyle flörtleşmeye başladığımda gelip beni uyarıyorsun, sürekli beni izliyorsun, en çok benimle eğlendiğini söyleyip duruyorsun, ayrıca-"

"Yeter.. Sus."

"İnkar et hadi."

(Sessizlik)

"Sanırım bu kabullendin demek oluyor. Sende biliyorsun."

"Biliyorum Niki. Ve..............."

(Ve Jake bundan sonrasını dinlemeye dayanamayıp kafeyi terk eder.)

~

HEESEUNG AMİNA SENİN HE