ep. twenty two final | bırakmamak üzere

690 80 61
                                    

"Sonunda gelebildin Niki."

"Eğer şehire 1 buçuk saat uzaklıkta olmasaydın hızlı gelebilirdim küçük."

Tamam anlamında mırıldandım.

Şu an gerçekten benimle konuşacağı şeyin ne olduğunu çok merak ediyorum ama sabah yapamadığı ayrılık konuşmasını şimdi yapar diye de korkmuyor değilim.

"Ne konuşmak istiyordun?"

"Yüzüme bakarsan anlatacağım Jaeyun."

Yüzümü yerden kaldıramadım. Nasıl bakabilirim ki sonuçta?

Yine sabah yaptığı gibi çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladı.

Yüzüme kısa bir bakış attıktan sonra nihayet konuşmaya başladı.

"Gözlerin şişmiş. O kadar ağladın mı gerçekten?"

Konuşmayıp sadece evet anlamında kafamı salladım.

Şu an yanağımı okşamaya başladı ve kafayı yiyeceğim sanırım. O el belki de bir daha yanağıma deymiycek diye çok korkuyorum.

Elimi yanağıma değdirdiği anda gözlerimi kapatıp sadece dokunuşuna odaklandım. O kadar narin okşuyor ki yanağımı... Sabaha kadar elini hiç çekmese tek bir kelime bile etmem.

"Hoşuna gitti sanırım hm? Kedi gibi mayıştın hemen."

Diyip kısa bir şekilde gülünce ümitlenmedim değil.

Ama elini yanağımdan çekince bütün hayallerim yıkıldı. Bende gözümü açtım.

"Çabuk konuşabilir miyiz Niki. Çok yorgunum. Eve gitmek istiyorum."

"Tabii eve git ve sabaha kadar tekrar ağla değil mi? Olmaz. Bugün bende kalacaksın ve artık tek bir göz yaşı bile dökmeyeceksin küçük."

"Nasıl yani?"

"Duydun."

"Farkındaysan ayrılma eşiğindeyiz Niki nasıl ağlamayayım? Her şeyi mahfettim resmen."

Ve yine kafamı yere eğdim. Kabul ettiğim o lanet plan aklıma geldikçe sinirlerim bozuluyor ve üzülüyorum. Resmen kendi kendini üzen bir gerizekalıyım şu an.

"Bebeğim o kafanı yere eğmeden önce bir söyleyeceklerimi mi dinlesen acaba?"

Bebeğim mi ne?

Anında kafamı kaldırıp gözlerimi büyüttüm. Beni bu şekilde görünce kahkaha attı.

HAYIR YANİ NEDEN GÜLÜYORSUN.

"Bakma şöyle çok tatlı oluyorsun."

"Sen şu an neler söylediğinin farkında mısın Niki?"

"Sence değil miyim?"

"İçtin mi?"

"Hayır. Neyse. Sus ve sakince dinle tamam mı?"

Yine kafamı sallayıp onu onayladım. Çünkü şu an tek bir kelime edecek halim yok.

KALBİM GÖTÜMDE ATIYOR DA ONDAN.

"Ben en başından beri biliyordum zaten. E aptal değilim haliyle. Senin böyle bir şeye kalkıştığını anlayınca bende senin gibi davranmaya başladım. Karşıklı yapmış olduk yani. Ama ben yine de bir ders alman için sabah seni orada bırakıp gittim. Keşke yapmasaydım. Tanrım şu gözlerinin haline bir bak."

Ellerini tekrar çeneme getirip gözlerimi tekrar kontrol etti. Çenemdeki elini ittirdim.

"Şaka yapıyorsun dimi? Beni affettin ve vicdan azabı çekmiyeyim diye böyle söylüyorsun."

"Seni affetsem bunu söylemekten çekinmem küçük. Çünkü gururum zaten sana olan aşkımdan kat be kat daha az. Emin ol, sana karşı benim gururum işlemez. Yine de eğer anlamasaydım küçük bir tartışma yaşardık o kadar. Ne kadar pişman olduğunu gördüm çünkü. Bu saatten sonra seni üzmeyi göze alamazdım. Sabahki yaptığım şey için de özür dilerim."

"Bir dakika şimdi yanlış anladıysam düzelt tamam mı? Sen benim sana olan yaklaşımımdan şüphelendin ve sen de benim gibi davrandın yani bir nevi sende planlı haraket ediyordun. Doğru muyum?"

Evet anlamında kafasını salladı.

"Ama ben senin gibi kendimi aşık edip sonra terk etmeyi planlamadım. Hatta bırak aşık etmeyi benden nefret ettiğini bildiğim için öylesine yavşadığım bile oldu sana."

Tamam. Ne?

"Yani şimdi. Biz ayrılmadık mı?"

Kahkaha attı.

"Hayır tabii ki. Sence böyle küçük bir şey bizi ayırabilir mi Jaeyunum?"

"Küçük değildi ama şey. Neyse bence de."

Diyip kocaman sarıldım.

O da sarılışıma karşılık verip kafasını boynuma gömdü.

"Bir daha ağlama tamam mı? Benim için bile olsa ağlama Jae. Gözlerini görünce içim parçalandı. Lütfen. Tamam mı?"

Yavaşça kafamı salladım.

Şu an zamanı durdursak olmaz mı ya?

"Sen yine mayıştın sanırım kedi gibi. Sesin çıkmıyor."

"Sadece bu anın bozulmasını istemiyorum."

"Anladım. Söylediklerimi de çabuk kabullendin sanki hm?"

"Aramız iyi olsun istiyorum Niki. Bir daha seni kaybetme korkusu yaşamak istemiyorum. O yüzden fazla düşünmemeye karar verdim. Söylediklerine çok şaşırdım ama belli etmek istemiyorum şu an. Sadece sarılmak istiyorum."

"Tamam küçüğüm. Sadece sarılırız bizde o zaman."

.
.
.
.

Ve işte o gün. Gerçekten de sabaha kadar sarıp sarmaladı beni. Hemde hiç bırakmamak üzere...

~

agliyorum ne...

bu bolumu o kadar sevdim ki alip icime sokasim geliyor imdatttt

OFFFF BU KİTABİ DA BİTİRDİM ERKEN OLDU GİBİ GELDİ AMA BİLMİYORUM AGLAYACAGİM SİMDİİ

bu arada bolumlerin kelime sayilari 500 civari oldugu icin cok uzun surmedi fic ozur dilerim 😭😭

ama ben cok sevdim asiri sevdim bu fici

ve umarim sizde cok sevmissinizdirrr

OY VERİP YORUM YAPAN HERKESE COK TESEKKUR EDERİMMMM

simdiye kadar olan yazim yanlislarim vb. icin de ozur dilerimmm

hepiniz askla yasayin ✨✨✨

ve yazar yine kacar baiiiiii

LITTLE | yunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin