Episode 1

6 0 0
                                    

-Ütopya'ya veda-

12 Temmuz 2014

Taehyung'un anlatımıyla

Ütopya, ne krallık ama! Heryer ışıl ışıl, hiçbir şey dünyadaki gibi değil. Hele benim büyüdüğüm ortamla alakası bile yok. Cehennemin içine doğmuştum ben, burası cennetti. Hele o yanımdayken buradaki heryer cennetin en güzel yeriydi.

Onu her gördüğümde kalbim alev alev yanıyor. Ne oluyor bana? Telaşlanıyorum, ellerim terliyor, enseme elimi götürüp başımı eğiyorum. Utanıyor muyum ben?!

Bahçedeki ağaçlardan birine yastlanıp, onun bahçenin tam ortasındaki bankta oturmuş kitap okumasını izliyordum. Kapağını tam göremiyordum fakat sanırım uyuyan güzeli okuyordu. Masallardan pek anlamam açıkçası, ben hep büyümeye heveslenmiştim. Bu nedenle çocuk halimle bile olgun olmaya çalışırdım. Ben düşüncelerime dalmış onu izlerken kitaptan başını kaldırıp bana baktığını fark ettim. Sanırım yanaklarım kızarmıştı. Eliyle ağzını kapatıp belli etmemeye çalışarak kıkırdadı. Yüzüme sinsi bir gülümseye yerleştirdim ve yanına gidip banka oturdum.

"Neden gülüyorsun?"

"Bir buçuk saattir buradayım ve sende öyle"

Bu 'bir buçuk saattir beni izliyorsun ve bunu biliyorum' demek.

"Peki neden yanına çağırmadın?"

"Bilmem, çağırmalı mıydım?"

"Bilmem, çağırmalı mıydın?"

"Taehyung!"

Güldüm sesli şekilde,

"Tamam tamam taklit etmeyeceğim"

Birden Lyna'nın sesini duydum arkamızdan,

"Ellie! Taehyung!"

"Geliyoruz Lyna!" Diye seslendim oturduğum yerden. Sonra da kalkıp Ellie'ye elimi uzattım, gülümseyip elimi tuttu ve reverans yaptı. Elini -her ne kadar istemesem de- yavaşça bıraktım ve Lyna'nın yanına yürümeye başladık. Sarayın içine girip yemek odasına gittikten sonra akşam yemeği yemek için masalara oturduk. Kraliçenin bakışlarını üzerimde hissettim. Yemeye başlamadan önce başımı kaldırıp kraliçeye baktım. Kaş göz hareketiyle 'yemekten sonra kal' dedi. Başımı salladım ve gülümsedim, kraliçede karşılık olarak gülümsedi sonra da yemeklerimize döndük.

Herkes masadan kalktıktan ve odalarına çekildikten sonra sadece kraliçe ve ben kalmıştık. Garsondan iki kahve istedi ve gelince konuşmaya başladı.

"Sana biraz fazla sorumluluk yüklüyorum Taehyung ama, başa çıkabileceğini bildiğimden yapıyorum. Senden son birşey istiyorum canım, eğer krallığa birşey olursa Ellie'yi ve Kevin'ı dünyaya götür"

"Orası sorun değil ama.. ne yapacağım ki ondan sonra?"

"Tabi ki sen bakmayacaksın, fakat sadece güvende olduklarından emin ol lütfen. Sana güveniyorum"

"Emredersiniz majesteleri"

"Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyorum"

(...)

"Gün batımını izlemeye hazır mısın?"

"Evet! Gidelim hadi"

Ellie ile birlikte sarayın yakınındaki bahçeye gittik. Her akşam orada güneşin batışını izledikten sonra geri dönüp öyle uyuyorduk. Fakat bu akşam diğerlerinden biraz farklıydı. Bakışlarım gökyüzünden uzaklaşıp görüş açımda olan sarayın ana kapısına kaydı. Kraliçe İzira... saldırı olacağını biliyordunuz ve o yüzden mi söylediniz bana bunu?

BAD BLOOD IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin