Jotaro gözlerini birden hastanede açtı yanında biri vardı, kırmızı saçlıydı, sakin ve durgun güzel sesi sanki mırıldanıyordu ama mırıldanmasını yarıda kesti ve "Doktor! Uyandı." dedi. Jotaro anlamıştı yanındaki kişi onun ilk aşkıydı yani Noriaki Kakyoin'di. Jotaro kolunu kaldırmaya yeltendi ama başarısız oldu kendisini çok bitkin hissediyordu. Bu sefer ağzını açmayı denedi fakat Noriaki bir erkeğe göre fazlasıyla yumuşak olan parmaklarından sağ işaret parmağını onun ağzına değdirdi. "Sus. Zamanı değil. " ardından 3 dakika sonra doktor geldi "Çok güçlü bir bünyeniz var Kujo-san. Kakyoin-san sizi bulduğunda geçirdiğiniz psikolojik travmadan yaklaşık 4 saat geçmişti. Normal bir bireyin yaklaşık 2 saatte ölmüş olması gerekirdi. (burda pis salladım tıpla ilgili gram bilgim yok) Kakyoin-san sizi elinden geldiğince hızlı bir şekilde hastaneye getirdi geldiğinizde sayıklıyormuşsunuz sayıkladığınız şeyse 'O, beni affedicek mi?'ymiş Onun dışında raporlarınıza anlık yaşayanan psikolojik travma ve uykusuzluk olarak geçti size bir kaç ilaç yazacağım bunları aldıktan 3 saat sonra hastaneden taburcu olabilirsiniz. Bu sebeple yanınızda biri kalmalı ben bu iş için Kakyoin-san'ı uygun görüyorum kendisinin rızası varmı acaba?" Noriaki evet anlamında başını salladı. Doktor"o zaman ben ilaçları getiriyorum." doktor odadan çıktığı zaman Jotaro daha iyi çıkan bir sesle
Jotaro: Neden bana yardım ettin?
Noriaki: Ben bir arkadaş olarak görevini yerine getirdim.
Jotaro: Ama ben seni haketmiyorum.
Noriaki: Bence böyle düşünme.
Jotaro: Neden?
Noriaki: Hadi yeni bir sayfa açalım. Arkadaşlıktan başlayarak sonrasında neler olacağını birlikte görelim.
Jotaro: Ama ben seni sev-
Kakyoin: Biz artık yeni tanışmış iki arkadaşız. Arkadaşlar ne yaparsa onu yapacağız.
Doktor içeri gelir ve ilaçların nasıl tepki verebileceğini Noriaki'ye açıklar Jotaro ilaçları aldığı sırada doktor odadan çıkar ve başka bir hastaya bakmaya gider. Noriaki konuşmaya başlar Jotaro da ona katılır havadan sudan muhabbet ederken Jotaro kendi kendine mırıldanmaya başlar sanki Noriaki'ye birşey söylemek istiyormuşçasına. Bunu fark eden Noriaki "Ne oldu Jotaro bana bir şey mi demek istiyorsun?" Jotaro evet anlamında başını sallar.
Noriaki: Ne demek istiyorsun Jotaro, anlat dinliyorum
Jotaro: Noriaki, sana bir itirafta bulunacağım
Noriaki: Neymiş bu itiraf hadi söyle
Jotaro: Ben... B-ben... Ben! Eski zamanları özledim. Sizinle geçirdiğimiz o günleri özledim Jiji'yle, Abdül'le, Iggy'yle, Jean'le ve seninle geçirdiğim o 50 günü özledim...
Noriaki: *şaşırmış ifadesini durgun sesinin arkasına saklayarak* Bende özledim sizinle geçirdiğim o 50 günü. Tatlısıyla tuzlusuyla (aw ne yazıyom ben alalwlellele) Sonu çok güzel bitmedi Abdül ve Iggy'yi kaybettik, ben ölümden döndüm, ama... Dio'nun yendik. Bardağın dolu tarafından bak lütfen. Elbette Abdül'ü, Iggy'yi bende özledim. Elbet bir gün onları yeniden göreceğiz.
Jotaro: Sana söylemem gereken bir şey daha var
Noriaki: Hm... Söyle dinliyorum
Jotaro: Seni görmeye gelmememin sebebi ben değildim. Karımdı... Başlarda senin öldüğünü düşünüyordum. Bu beni çok üzüyordu çünkü Abdül ve Iggy'den sonra birde seni kaybetmek mi, kalsın. Bunlardan sonra derslerime odaklandım bu sırada denize ve deniz canlılarına ilgim olduğunu fark ettim. Marin biyolojisi okumaya karar verdim.Amerika'da iyi bir üniversitenin deniz canlılarıyla ilgili bölümde okumaya başladım. Ama geçmişim beni rahat bırakmadı rüyalarıma Dıo, Abdül, sen, Iggy giriyordu Dio'nun siz üçünüzü öldürdüğünü kaç defa gördüğümü sayamadım bile. O sıralarda Jiji ile iletişime geçtiğim en yoğun zamanlardı. Onunla konuşmamızın çoğu Joestar Soyu ile ilgiliydi benim artık bilinçaltıma yerleşmıştı soyunuzu devam ettirmek. Bu sıralar çok zordu 2. Yılımdaydım ve herşey çok ağır gelmişti bu sebepten dolayı başka bir çözüm yolu buldum. Alkol! Kafam dağılmaya başlamıştı. Dersleri ayıkken hallediyordum geriye kalan işler çokda bişey istemiyordu. Hani sana demiştim ya soyumuzu devam ettirmeye kafayı takmıştım diye işte o olay tamda sinir bozucu bir hal aldı. Ben ortalıkta ayyaş bir şekilde dolanırken yine bir sürü kız benim peşimden geliyordu bende ne yaptığımı bilmeden içinlerinde en sakin olanını kendime kız arkadaş yaptım onun için sorun değildi nede olsa beni ona ait sanıyordu. Bu olaylar ilerledikçe ilerledi en sonunda çok içtiğim bir gün kız odama geldi tabi ki benim bilinçaltım hala aynı; soyunu devam ettir bunun üstüne. Kıza dokundum ve odamda 17 yaşımdayken seninle yapabiliriz diye aldığım bir kutu prezervatif olsada kullanmadım. O kutu halan evimde duruyor. Kıza dokunmamın üstünden yaklaşık 2 hafta sonra ben içmeyi bırakmıştım yaptığım şeyin farkına varınca kendimi içkiden uzak bir yaşama sürüklemeye başlamıştım o sırada kızdan epeydir uzak duruyordum.
Jotaro iyice soluklanır çünkü çok konuşmuştur Noriaki ona su verir ve Jotaro devam eder:
Kız ona dokunmadan memnun gibi duruyordu ve benimle daha da yakınlaşmak istiyordu ama ben istemiyordum sana ihanet ettiğim hissine kapılmaya başlamıştım. 1 ay sonra kız kapımı çaldı ve şunları söyledi 'Jotaro canım, ben hamileyim.'
Dedi ben bunun olacağını biliyordum. Ama hiç istemiyordum kızın karnındaki çocuk benimdi. Artık başka seçeneğim yoktu onunla 21 yaşındayken evlenmek zorunda kaldım. Kız büyük ü k bir evlilik planlamıştı ve planladığı gibi oldu. Aslında salonun %90'ı onun tarafıydı. Ben çok isteksizdim. Jiji benim sana deli gibi aşık olduğumu ve senin yaşadığını fakat komada olduğunu bilen az kişikerdendi fakat bana senin yaşadığını söylememişti sebebi senin ilk 4 yıl boyunca yaşama ihtimalinin çok az olduğunu biliyordu beni heveslendirmek istememişti. Sonra kağıt üstündeki karımla bir eve taşındık benim eşyalarımı da o kız eve getirmiş o sırada Mısır'dan kalma günlüğümü bulmuş. O günlük sana aşık olduğumu gösteren tek yazılı şeydi 1 günü 3 sayfaya yazıyorsam 2 sayfası seninle ilgili kurduğum ıslak hayallerimi yazıyordum. İşte kız bunları öğrenmiş ve senin adının geçtiği her yere müdahele etmişti. Ben senin yaşadığını Japonya'ya geldiğimde öğrendim-Noriaki, Jotaro'yu susturur ve şunları söyler "Sen şimdi dinlen. Buna ihtiyacın var" Noriaki odanın banyosunda girer ve aynaya bakar yüzünde bir şeyler olduğunu görür. Gözyaşlarını görür... Kendisini toparladıktan sonra banyodan çıkıp Jotaro'nun dediklerinin doğruluğunu merakından Jotaro'ya bakan doktoru bulup hastanın ilacın etkisindeyen dediği şeylerin gerçekliğini sorar doktor 'dediği şeylerin hepsi gerçek' der. Noriaki odaya geri döndüğünde Jotaro uyuyordur Noriaki Jotaro'nun yumuşak dudaklarıba dokunur hüzünlü bir sesle 'sana neden aşık olamadan duramıyorum ben... Keşke bilseydin seni hala sevdiğimi...'
❖❖❖
930 kelime√
(bune amk az daha yazsaymışım keşke harifen bune la narkoz etkisindeki adama bu kadar şeyi nasıl söyletmişim aklım almıyo neyse oku sen )6. Bölüm neden bu kadar gecikti orasını ben de bir bilsem. Lan insan bir bölümü 4 defa yazar mı neyse daha fazla boş yapmıcam😃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Me And You
Teen Fiction(jotakak) Vallaha gönlümden ne geçtiyse yazdım sonre gelip sovmwyin