Fırtınalı Deniz

44 3 10
                                    

Uyanınca hastaneden taburcu olacak Jotaro, ilacın etkisinden kurtulup yeniden uyandığında odayı kızgın, çam ağacı ile karışık okyanus değil de endişeli yımuşak bir çiçek kokusunun sardığını fark etti. Jotaro'nun yanındaki Holly'ydi, biricik oğlunun gözlerini açtığını fark eden, Holly ona öyle bir sarıldı ki Star Platinum'u çıkarmak zorunda kaldı. Tam Holly'yi uzaklaştıracağı sırada bilinmeyen bir sarmaşık Jotaro'yu tuttu.

-Jotaro, kuzum benim şu garip mor şeyi çıkarmadan dur artık

-BEKLE! Sen standları görebiliyor musun!?

-*Holly kıkırdar* Seni tutan sarmaşık kimindi sanıyorsun?

-Ama senin yanında o mücadeleden sonra 2 yıl daha kaldım ben yanındayken standın yoktu!?

-Sen gittikten 1-2 ay sonra bu sarmaşıklar çıktı bende olayı babamla konuştum ve bana ne olduğunu ve nasıl kullanacağımı söyledi. Sana söylemedim çünkü Kakyoin-kun'u ve diğer arkadaşlarını çok özlediğin için aynı travmayı yaşatmak istemedim

-Çok garip bir kadınsın ama seni çok seviyorum, anne

-Oyyy kuzum benimmm

-Tamam, o kadarda abartma

-Tamam tamam. Hadi gidip seni bu iğrenç yerden çıkartalım

-Bekle şu yataktan bir doğrulayım

-Yardım edeyim bekle, Böğürtlen Dalı!

-Bekle gerçekten onca ad koyabilecekken Böğürtlen Dalı mı koydun yani?

-Evet nolmuş? Hem sen küçükken çok seviyodun böğürtleni.

-YA BENİ SÜREKLİ UTANDIRMAK ZORUNDA MISIN?!

-Tamam tamam hadi kalk ta gidelim buradan

Jotaro yataktan kalktıktan sonra Holy doktorla görüşür. Doktor onayını aldıktan sonra hastaneden çıktılar yolda giderken Holy marketten ev ihtiyaçlarını almak için girdikleri dükkanda; Holy yeni gelen ürünlerin arasında kaybolurken, Jotaro harbiden markette kayboldu. Peşindeki kızlardan kurtulmak için Holy'den ayrıldığına bin pişmandı şuan. Holy'yi çağırabilirdi ama utanıyodu kendi başına dolanırken bahar koleksiyonundaki kiraz temalı şeyleri gördü bir an oradaki kirazlı tişörtün içinde birini gördü, biricik aşkını, mor gözlü, kızıl saçlı, soluk tenli sevgilisini gördü o tişörtün içinde süzülüyor gülerek Jotaro'ya bakıyordu. Jotaro bir hiç bişey düşünmeden o tişörtü askıdan çıkarıp aldı ve hızlı adımlarla Holy'yi aramaya başladı çünkü şuan düşündüğü tek şey bu tişörtün sevgilisinin üstünde nasıl duracağıydı. Baktı ki böyle bulamadı annesini çünkü yine kayboldu, artık Star Platinum'u kullanmanın zamanı geldi diye düşünde ve gözlerle aramaya başladı sonradan gördü ki Holy bir raf arkadaymış. Jotaro söylenerek annesinin yanına gitti bir baktı, 2. Bir şok ve daha büyük bir şok yaşadı Holy koca bir alış veriş arabasını doldurmuştu!

-Ya anne bu kadar şeyi yarım saatte nasıl aldın?!

-Anne olunca anlarsın kuzum

-Ya hadi alacakların bittiyse gidelim sıkıldım ben

-Dur! Şu reyondakiker yeni gelmiş!!!!

***

Holy bunları 2 saat boyunca tekrarladı.
En son marketten 3 market arabası kadar poşetle çıktılar.

-Sana inanamıyorum anne ya BUNE? YILLIK MI DOLDURUYOSUN!

-Sen sus bakim anneler en iyisini bilir ayrıca geri döndün ben seni nelerle beslicem bekle sen. A dur Jolyne de gelicek ara sıra. Hepinize yemek yapcam ben. Bu dünyaki en mutlu anne benim

-Evet anne, sensin hadi eve gidelim

-Noldu ya naptım ki ben?

Jotaro'nun bıkmış ifadesini görünce Holly susmayı tercih etti. Ardından eve doğru olan yolculuk sessiz geçti- geçmedi. Holly, Jotaro yokken neler yaptığını anlattı. Laf arasında şunlar geçti

-Joy da hiç dışarı çıkmıyor. Ben ona - o bana evlere gidip geliyoruz. Hiç dışarda gezinmek istmiyo kadın. Noriaki'nin neden içine kapanık olduğunu şimdi anlıyoru-

Holy, Noriaki deyince Jotaro o umursamaz tavrını bırakıp ciddileşti ve elinde olmadan lafa girdi

-Bir dakika! Sen az önce Noriaki mi dedin? Ayrıca Joy kim?

-Oğluşum benim ya hala benim için endişeli

Zavallı Holy'nin Jotaro'nun onun için endişelendiğinden değilde Noriaki'yi kaptırmaktan korktuğunu bilmiyordu fakat birazdan anlayacaktı.

-Saçmala anne lütfen ve sorularıma cevap vera

-Tamam tamam, ilk olarak buradan başlayacağım

-Nereden başlayacaksın başla da yeter ki anlat

-Bak şimdi Joy diye bahsettiğim kişi Noriaki'nin annesi, öyle korkmana gerek yok kaptırmayacan kiraz küpelini

-BUNU NERDEN BİLİYOSUN?!

-Ben bilirim. Annenim oğlum ben senin tabi bilirim! Bırak da devam edeyim;
İşte Joy be ailesi Kore'den buraya gelmişler uzun bir zaman önce. Ailesi sürekli Japonlarla evlenmiş ama kendi geleneklerini unutmamışlar bu sebepten kadının adı Joy, aslında Jia'ymış fakat bir ara ailesi İngiltere'de de yaşadığı için adını Joy'a çevirtmişler. Ama eninde sonunda Japonya'ya geri gelmişler Joy da burda bir Japonla evlenmiş. Joy kendi gelenekleri yerine Japon kültürünü sevdiğinden bahseder sürekli bu yüzden bir Japonla evlenmiş.
Bu sebeple Noriaki melez oluyo aman kimin umrunda!

Holly ve Jotaro pardon sadece Holly muhabbet ederek eve giderken, o sırada ise Noriaki evde tembellik ediyordu.
Jotaro'nun aklından Noriaki dışında hiçbir şey geçmezken, Noriaki'nin aklından Jotaro dışındaki herşey geçiyordu. Ama en çok en sevdiği müzik grubunun solistinin onun komada olduğu bir senede ölmesiydi. Japonya'ya geldikleri zaman Noriaki daha 4 yaşındaydı. Yine de ailesi onu da alıp onu da götürmüştü konserlerine. Noriaki sonradan ailesinin bu zevkini onlardan daha çok takıntı yapmaya başladı hatta o 15 yaşındayken Wembley Stadium'da olan Live Aid'e gitmek için canı çıkmıştı ve en sonunda başarmıştı. Noriaki'ye göre müziğin tek bir harikası vardı; Queen. Ailesi yüzünden başlayan bu hobi zamanla takıntı olmaya başladı. Ama şuana kadar hiçbir albümlerini alamadı, evdekiler hep ödünç alınmış ve dinlendikçe sahiplerine geri verilmişti. Birden bire kiraz kafalının aklına bir şey dank etti artık sadece kendisine harcayağı bir aylık maaşı vardı ailesine veriyordu ama o kadar da değil. Babası da annesi de o çocukken gayet iyi gelirli işlerde çalışıyorlardı ve geçen sene emekli olmuşlardı. Kendilerini iyi bir şekilde geçindirecek kadar paraları vardı bu sebepten Noriaki'ye ihtiyaçları yoktu. Noriaki de bundan şikayetçi değildi maaşı ona kalıyordu istediği şeyleri yapabilmeyi seviyordu. Haftasonları gece geç saatlere kadar oyun oynuyor, geçmişten kalma müzik tutkusunu devam ettirmek için plakçılara gidiyor, hafta içinde işe gidiyor ve günlük işlerini yapıyordu bazenleri vakfın verdiği görevleri yerine getiriyordu. Kısacası hayat gayet güzeldi onun için ama aynısını Jotaro için diyemeyiz. Kiraz kafalı sevgilisi olmadan kalktığı her sabah cehennem gibi oluyordu onun moralini biraz da olsun Holly ve ara sıra gelen Jolyne yükseltebiliyordu.


Mrb millet evet biliyorum erken yazcam dedim ama işte bendenadamolmazmış
Neyse bu bölümü inş beğenirsiniz🤭🤭🤭




Me And YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin