Bugün öylesine mutluydum ki sanki kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Annem, babam ve ben nihayet beklediğimiz kararı aldık: yaz tatilinde birlikte Antalya'ya gitmek! Heyecandan içim içime sığmıyordu. Ancak, annemin sesini duyduğum anda sevincim kısa süreli bir ara verdi."Elif kızım, bir baksana" dedi annem. Ben de merakla "Efendim?" diye cevap verdim. Annem, marketten atıştırmalıklar alıp akşam için ailece film gecesi düzenlememizi istemişti. Evet, şu anda ne yapıyordum? Tabii ki, hemen markete gitmeliydim.
Fiyatlarına bakınca neden böyle düşündüğümü anlayacaksınız. Cipslerin fiyatları gözümü kamaştırmıştı. Kendime engel olamayarak sordum:"Pardon, bakar mısınız?" dedim kasireye. O da gülerek arkadaşça "Buyrun, size nasıl yardımcı olabilirim?" diye yanıtladı. Ben de dayanamayıp, "Ablacığım, siz mi üretiyorsunuz bu cipsleri? Kusura bakmayın ama kurbanınız olayım, bu nasıl fiyatlardır? Buradan cüzdanımı boşaltmadan çıkamam!" dedim.
Kasiyer kız yine tebessüm etti ve alacaklarımı alıp hızla evin yolunu tuttum. Asansöre binmek istedim, ancak ne yazık ki çalışmıyordu. İçimden geçirdiğim "Hadi ya, kim çıkacak şimdi 17 katı" düşüncesiyle biraz muzipçe gülümsedim. Neyse ki, binamızın en üst katında oturuyorduk, ama bu kadar merdiven çıkmak da hiç kolay değildi.
"Hadi, aman Allah'ım, 17 kat!" dedim kendi kendime. 25 basamak daha çıkacak olmam beni yıldırmamıştı, oturup bir an mola verdim ve kendime cesaret verdim. "Yallah, bismillah" dedim ve ayağa kalktım, evimize doğru yürümeye başladım.
Tam eve girerken birdenbire büyük bir gürültü duydum. Binamız sallanmaya başladı. "Anne! Baba!" diye seslendim, ancak sesler karşılıksız kaldı. Aniden, ayağımın altındaki zeminin çöktüğünü hissettim. Panik içindeydim, binamızın çöktüğünü fark ettim. Karanlık bir boşluk beni sararken her şey aniden sona erdi.
Gözlerimi açtığımda etrafım enkazla doluydu. Neler olduğunu anlamaya çalışırken kalbimde hüzün ve acı birbirine karışıyordu. Ailem neredeydi? Onları kaybetmiş olamazdım, olamazdı! Tüm sevincim ve umutlarım bir anda yerle bir olmuştu. Binamızın enkazı altında kalan ailemle beraber hayatımın da altüst olduğunu hissediyordum. Bu dramatik ve acı dolu an, artık hayatımın bir parçası olmuştu ve içimi sarsan bu olayı unutmam imkansızdı
Kahramanmaraş İlinde 6.3 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi
Ülkemizin doğusuna yakın bulunan Kahramanmaraş ilimizde büyük bir deprem yaşandı. Depremin büyüklüğü 6.3 olarak ölçüldü. Neyse ki, deprem sadece Kahramanmaraş ilçesini etkiledi ve diğer illerde hissedildi. Ancak diğer illerimizde ciddi yıkımlar meydana gelmedi.
Kahramanmaraş ilinde enkaz altında kalan vatandaşlarımızın kurtarılması için seferberlik ilan edildi. Yetkililer ve kurtarma ekipleri, enkaz altında kalan vatandaşları kurtarma çalışmalarına hızla başladılar.
Bu gelişmeyi yakından takip etmekteyiz. Deprem sonrası yaşananlar ve kurtarma çalışmalarıyla ilgili güncel bilgileri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Umarız ki, enkaz altında kalan vatandaşlarımız sağ salim kurtarılır ve bu tür doğal afetlerin etkileri en az seviyeye indirilir. Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Belli bir süre sonra
Caner, gözlerini haberlere doğru dikip, kalbinde bir üzüntü ve umut karışımıyla dolu bir duygu seliyle dolmuştu. Arkadaşlarına döndüğünde kararlı bir sesle, "Komutanım, ne duruyoruz? Hemen enkaz altındakilere yardım edelim," dedi.
Samet, Caner'ın içindeki bu insan sevgisini ve cesareti takdirle izledi ve ekibine dönerek, "Haklısın Caner," dedi. "Hazırlanın, Kahramanmaraş'a gidiyoruz!"
Sis Timi, disiplinli bir şekilde cevap vererek, "Emredersiniz Komutanım!"
Bir saat sonra, Kahramanmaraş'a varmışlardı. Samet, ekibini toparlayarak güneş binası olarak bilinen 17 katlı yapıya doğru yöneldi. Samet, yorgunluğunu unutmuş, kalbindeki endişeyi bastırmıştı. Bu yer, enkazın olduğu yere en yakın noktaydı ve zaman kaybetmek istemiyorlardı.
Samet içeri adım attıklarında, "Hoşgeldiniz Komutanım," dedi. "Lütfen, enkazın olduğu binaya yakın olan güneş binasına gidelim."
Caner, komutanının önderliğinde gururla yürüdü. Samet'in kararlı ve güven veren duruşu, onu daha da motive ediyordu. "En yakın noktaysa, hemen oraya geçelim," dedi heyecanla. "Buyrun, önden yola koyulalım."
Samet'in liderliğinde ilerlemeye başladılar. Tim, içindeki duyguları dizginlemekte zorlansa da görevine odaklanıyordu. Her adım attıkları yerde neler yaşanmış olabileceğini düşünüyor ve dualar ediyordu.
"Tamamdır, takip edin Komutanım," dedi Caner, Samet'in emrine sadık bir şekilde.
Birlikte ilerlerken, etraflarında yavaş yavaş bir umut ışığı belirdi. Diğer yardım ekiplerinin ve gönüllülerin çalışmalarını gördükçe, samet'in içindeki hüzün yerini daha güçlü bir dayanışma duygusuna bırakıyordu. Burada, acıların içinde bile birlikte hareket eden güçlü insanlar vardı ve onların arasında yer almak, tim'e gurur veriyordu.
Kahramanmaraş'ta yaşananlar, sıradan bir gün değildi. Bu, insanlığın en zor zamanlarda bir araya gelip yardımlaşma gücünü gösterdiği bir andı. Samet ile ekibi, bu gücün bir parçası olarak, insanlığın en yüce değerlerini temsil ediyordu. Burada, gerçek bir hikayenin kahramanlarıydılar. Samet liderlik ve cesaret örneği gösteriyordu. Sis Timi ise disiplinli ve görevine odaklanmış bir ekibi temsil ediyordu.
Elif, gözlerini açtığında şiddetli bir baş ağrısıyla irkildi. Hafızasındaki son anılar, enkaz altında olduğu gerçeğini anımsamasına neden oldu ve içgüdüsel olarak bağırmayı düşündü. "İMDATTTTT YARDIM EDİNNN, BURADAYIMMMM! SESİMİ DUYAN YOK MU? PAPATYA BİNASI 17. KATTAYIM, İMDATTTT! AİLEMLE ENKAZ ALTINDAYIZZZ, YARDIM EDİNNN LÜTFEN!"
Heyecanla ve üst üste tekrarlayarak bağırmaya devam etti. Uğur, Elif'in yanına gelmiş ve durumu komutana iletiyordu. Tüm tim sessizce, enkazın içinden gelen sesi dinlemeye çalışıyordu. Sonunda beklenen cevap geldi.
"İMDATTT YARDIM EDİNNN, BURADAYIMMMM! SESİMİ DUYAN YOK MU? PAPATYA BİNASI 17. KATTAYIM, İMDATTTT! AİLEMLE ENKAZ ALTINDAYIZZZ, YARDIM EDİNNN ALLAH RIZASI İÇİN SESİMİ DUYAN YOK MU YA, HİÇ Mİ KİMSE YOK? İMDATTTTTT."
Bu, enkaz altındaki bir bayanın sitem dolu sesiydi. Enkazın altında kalan kişiyle haberleşebilmişlerdi. Elif, içten bir şükranla dolup taştı.
Samet, sakin bir şekilde sesin geldiği kişiye yönelik konuştu. "SENİ DUYABİLİYORUZ, FAKAT BİZE YERİNİ BİLDİREBİLİR MİSİN?"
Evet, sonunda haberleşiyoruz. Şimdi hızlıca onlara yerimi bildirmem lazım. "ÖNCELİKLE SİZİ DUYABİLİYORUM. SİZE VAKİT KAYBETMEDEN YERİMİ ANLATMALIYIM. ÇÜNKÜ HER AN BAYILABİLİRİM. ŞİMDİ, SESİNİZ BANA UZAK VE SANIRIM SOLUMDASINIZ. SOLDAN BAŞLAYARAK 5 ADIM SAĞA DOĞRU YÜRÜYÜN VE SESLENİN BANA."
Elif'in kalbi hızla çarpıyordu. Kurtuluşunun yakın olduğunu bilmek umut vericiydi. Duyduğu sesi doğru bir şekilde yönlendirebilirse, en kısa sürede kurtulma şansı olacaktı. Ailesiyle birlikte sağ salim kurtulabileceklerdi. Kendini ve diğerleri için dua ederek beklemeye devam etti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enkaz Çıkışı
Humorbir büyük depremle sarsılan şehire enkazdan depremzede çıkarmak için giden bir timin bir kızı yanlarına almalarıyla başlyan nefes kesici hikayemiz