ʚSelamm yine benn. Bu bölümü gece yazıyorum bitirirsemse atarım bitnezse sabah uyanınca atarımɞ
Uyandım ve günlük rutinimi, antremanımı vb. yaptım. Düşündüm ki sahile gitmeliyim. Hazırlandım ve çıktım. Sahilde oturuyordum iki saatdir birden yanımda birinin oturdu. Yanıma oturan kişi Hannah'tı kendisi eskiden aynı okulda okuduğumuz okulun zorbalarındandı. Hiç sevmem piç. Bana baktı ve sırıttı. Ne sırıtıyon oç neyse.
"Duyduğuma göre, ailen öldükten sonra zengin bir aile tarafından evlat edinilmişsin. Artık bize de verirsin para hm? Yok yani eğer vermem diyorsansa da-" başladı yine gerizekalı bende lafını kesrim devam ettim. Normalde bitirmesini beklerdim ama sinir olsun istiyorum. Lafının kesilmesini ve okey sözünü hiç sevmez madam. Zaten okulda benden başka her kese zorbalık yapardı bir tek bana yapamazdı. Çünkü götü yemezdi.
"Ay sus Hannah. Sana para vermek zorunda değilim ben okey? O kadar çok paraya ihtiyacın varsa siktir olup kendine bir iş bula bilirsin. Ben sana eskiden de olduğu gibi 5 kuruş dahi ver-mem. Zengin bir aile taragından büyütüldün diye 'cici kız' olucak değilim" dedim şu an ki yüz ifadesine gülmemek için zor duruyorum. Neyse canım sıkıldı bunu görüp en iyisi başka yere gitmek sessiz ve güzel bir yere.
Bir sokaktan geçiyordum ama sesler duydum. Merak etdiyim içinde gittim. Büyük bir yere geldim iki çete kavga ediyordu galiba. Birden karşıma bir erkek çıktı ve buraya giremeyeceğimi söyledi. Bende ona tekmeyi basdım. Basmamla yere halı olarak göreve başlaması bir oldu. Eh artık en azından böyleside olsun dimi kaç yıldır dövüş sanatlarına gidiyorum. Ve 4 haftadan bir test ediliyorum. Tabi oda Allah'ına kavuşunca ses dönenler oldu. Ama siklemiyorum. Saate baktığımda geç olmuştu eve gitmeliydim. Tam dönüp arkamı gidecekken yine o sesi duydum. Tam arkamı dönüp bakıcakken etraf bi karardı amk.
Akari kafasına gelen sopa yüzünden bayılmıştı. Bunların hepsi planlanmıştı. Akari'nin bu sokaktan geçeceğini onlara iletilmişti. Bu seslerde Akari'nin dikkatini çekicekti oda bakmaya gidecekti. Sonra Akari arkasını dönüp gidecekken sesin sahibi ona seslenecek oda duyduğu tanıdık sesle arkasını dönecekken kafasına sopayı yeyip bayılacaktı. Böylelikle onu kaçırmak daha kolay olurdu çünkü uyanıkken ne yaparsan yap kaçırılması mümkün değil.
ʚTime skipɞ
Uyandığımda başım acayip şekilde ağrıyordu. En son nolmuştu ki? Odamın kokusunu içime çektim- lan bir dakika benim odam böyle kokmuyor ki. Anlık kendime geldim ve etrafa baktım. Siyah rengin üstün olduğu bir odadaydım. Odabın içinde iki kapı, bir kitaplık, masa, oturacak, dolap ve yatak vardı. Kapılardan biri mutamelen dışarıya diğer kapı ise tuvalete açılıyor olmalıydı. Benle karşı karşıya olan kapı büyük ihtimalle tuvaletti. Tam kalkıp bakıcakken bir şey bana engel oldu. SİKTİR LAN kelepçelenmişim buraya. Lütfen tanrım beni kaçıran yaşlı, sapık bir piç dayı olmasın ya dayı taraftan sikilmek istemiyorum. Ben bunları düşünürken kapı açılma sesi geldi. Tahminim doğruymuş lan eh kendimi övmek hibi olsunda çon zekiyimdir. Kapıdan giren kişilere baktım. Beyaz saç, esmer ten diğeri siyah saç yarası olan. Bu şeyler bir yerden tanıdık geliyor amaa nerdenn? Nerdenn? Bir anda beyazlı konuşmaya başladı.
"Bebeğim uyanmışsın. Nasıl hissediyorsun? Başın çok ağrıyor mu? Ayrıca yüzünü buruşturup gözünü kısıp dik dik bize baktığına göre hatırlamaya çalışıyorsun bizi" dedi. Oha nasıl bildin? Gerizekalı bebeğim hemde sikerim seni diyeceğim de sonunda sikilen ben olurum.
" 1. Beni nerden tanıyorsun? 2. Çok kötüyüm. 3.Evet acıyor hemde çok kötü bir şekilde. 4. Kafama hangi piç vurdu benim? Sonunca olarak evet tanıdık geliyorsunuz." diye açıkladım. Siyahlı beyazlıya dönerek
"Ben demiştim işte görevi Ran'a vermeyelim diye. Sanki düşmanına vuruyor o kadar yavaş vur dedim." diye şikayetlenmeye başladı. Galiba hatırladım kim olduklarını ama değilim. Yine beyazlı konuşmaya başladı.
"Sana kendimizi tanıtalım belki o zaman hatıtlarsın bizi. Ben İzana o'da Kakucho hatırladın mı şimdi bebeğim?"
LAN ANANI SİKEYİM GERÇEKTENDE ONLAR YA bir dakika bu bana neden bebeğim diyor? Aklımdan geçenkeri okurcasına gülümsedi.
"Noldu çocukluk aşkının sana bebeğim demesine mi takıldın?" diyip kıkırdadı. Çocukken ona takıntılı gibi bir şeydim. Aslında hiç bir zaman değişmedi. Sadece kimseye çaktırmamaya çalışıyordum şu an'a kadar. Yüzümün acıdığını hissettim. Ne zaman kızarsam, bir şey yerken gülsem falan hep böyle olur yanaklarım acır(aa tesadüfe bak bemde de) İzana bana yaklaşmaya başladı. Aramızda santimler kala durdu. O ladar yakındık ki, dudaklarını haraket ettirse benimkilere değicek.
"İşe bak sen sanki birileri kızarmış hm? Her zaman böyleydin. Ne zaman yalnız kalsak yüzün kızarır, konuşamaz olurdun. Beni sevdiğini bilmediğini sandığın için bu durumları gizlemeye çalışırdın." lan bunların hepsini biliyor muydu? Daha çok kızarmaya başladım sanki.
"Sen o-onları biliyor muydun ki? He-hem kim dedi ki sana? Kaku mu?" Lanet olsun fazla kızardığım zaman kekelerdim hep. Kaşlarımı çatarak Kaku'ya baktım.
"Yok Kaku falan demedi bana. Onunla yalnız konuşmak istediğinde ne konuşacağınızı merak edip gizlice sizi dinledim. Sonra bir şey bilmiyormuş gibi Kaku'ya sordum ama inadım inad demiyiceğim Aki'ya söz verdim" diyerek durumu açıkladı İza askm. Anlık aklıma bir fikir geldi. Şimdi İza ile dip dibeyik onu öpsem en fazla ne ola bilir ki?
İ.s: Doğru diyorsun en fazla ne ola bilir ki? Altı üstü üç siker bırakır.
Aha başladı bu piç kaç zamandır ne güzel yoktu niye geldin oç herif neyse. İza'nın yüzünü tuttum ve öptüm. İza şaşırmıştı bu yaptığıma. Lanet olsun kötü fikirdi bunu yapmamalıydım. Tam geri çekilecekken İza beni tutarak geri çekilmemi engelledi. Yumuşak ve yavaş bir şekilde öpüşmeydi. Ama derinleştikçe o yumuşaklık yok oluyordu. En son ağzımdan yanlışlıkla inleme kaçırmamla durdu. Sırıtarak geri çekildi.
"Eğer bir az daha öpüşmeye devam etsek işin sonu hayırlı bitmeyecek bebeğim az yavaş" dedi bay İza. Sonra ise kelepçeleri çıkardı. Ohh ayağıma bir rahatlık geldii dünya'ya bedel. Bir anda bana dönerek ciddi bir yüz ifadesi ile konuşmaya başladı.
"Kelepçelerini açıyorum ama kaçmak yok. Kaçarsansa seni bulur ve bir ay türüyemez hala getiririm. Anaştık mı bebeğim" bu sefer ben sırıttım.
"Aslında onun için illa kaçmam mı gerekiyor hm? O zaman sen çıktığın an kaçayım ben" bunu dememle İza sırıttı ve üzerime eğildi.
"Ah~ hayır tatlım bunun için kaçmana gerek yok sen iste yeter ayrıca kaçmayı aklından bile geçirme" Tam yine öpüşecekken Kaku'nun
"Öhm öhm diyorum belki işinizi sonraya mı bıraksanız hani odada üçüncü birinin olmadığı zamana falan?" demesiyle kıpkırmızı olduğumu hissettim. Biz onu tamamen unutmuşuz oda da olduğunu. İza askm kalktı üstümden bende kalktım. İndik aşağıya aşağıda bi kaç insan vardı ve ben tanımıyordum.
Biri siyahlı sarılı örgülğ saça sahip, uzun boy, mor gözlü, diğeri sarılı mavili saça sahip uzun boy gözlüklü, mor gözlü biri, biri ise beyaz uzun saçlı, mavi gözlü, maskeli, uzun boylu bir erkektiler. Diğeri ise kızdı. Kızın tipi bağırıyordu ki ben bir FAHİŞEYİM.
Kimseyi görünüşe göre yardılamamda ama nerdeyse üzerinde kiyafet yok gibi bir şey amına. Elindeki içki şişesini demiyorum hala. Kız onu süzdüğümü gördü ve ayağa kalkıp bana yaklaştı. Elindeki içkiyi bitirdi ve şişeyi kırarak boynuma dayadı. Şimdi sikmez miyim ben seniii. Gömleğimin düğmelerini açmaya başladım. Her kes napıyor bu mal der gibi bakıyordu ama umursuyor muyum? Tabi ki hayır acil durumlar için göğsümde tuttuğum katana'yı çıkardım. Hiç kimse böyle bir şey beklemiyormuş gibi şaşıp kaldı. Bense katana'yı kızın boğazına bir güzel dayadım ve konuşmaya başladım
"Ya şu siktiğimin şişesini çekersin ya da gözümğ bile kırpmadan başını bedeninden ayırırım. Sen seç hangisi? Bence ikinci daha güzel ve eğlenceli olur" kız bunları beklemiyormuş gibi elindekini hemen yere bıraktı. Sonra ise koşarak evi terk etti. Bende katana'mı geri yerine sokup gömleğimi düğmeledim. O sırada maskeli olan erkek konuşmaya başladı...
ʚEvett burada kesiyoruz. Acaba o maskeli olan kim? Yok canım kesinlikle o kişiyi tanımıyoruz. Ne alaka canımɞ
