2. bölüm

5 3 0
                                    

Sonra kimse mesaj atmadı,zaten uykuya dalmışım.Uyandığımda üzerime dün giydiklerimi giyip aşağı indim anneme seslendim annem odasında yoktu mutfağa girdim orada da yoktu.Bütün evi aradım ama annem yoktu hemen telefonumu çıkarıp annemi aradım telefonu meşgul.Kapıda bir not buldum notta "İntikam soğuk yenen bir yemektir Afrodit"bu hiç annemin yazısına benzemiyordu arkasına baktım arkasında "babanın düşmanı"yazıyordu nasıl yani benim babam ben 41 günlükken beni bırakıp gitmişti.Şaşkınlıkla hemen otobüse binip okula gittim sınıfa girer girmez Savaş,Yıldırım ve Arda beraber sohbet ediyorlardı.Yanlarına gittiğimde zaten anlamışlardı bir şeylerin ters gittiğini.Arda konuşmaya başladı"Ne oldu yüzünden düşen bin parça"haklıydı moralim çok bozuktu"Size olanları anlatıcam bugün sabah annemi evde bulamadım ve kapıda bir not buldum notta "İntikam soğuk yenen bir yemektir Afrodit"yazıyordu arkasında da babanın düşmanı yazıyordu."Herkes şok içinde bana bakıyordu"Kim bu,baban evdemiydi peki."Hayır babam ben 41 günlükken beni bırakmış ve evden kaçmış dedim.
Gün boyunca çok dalgındım akşam hep beraber Savaş'ın evine gittik ve bu olayı çözmeye çalıştık.Tam olarak konuşmalar şu şekildeydi
Yıldırım:Afrodit bir sorum var neden 41 gün?"
Afrodit:Bilmiyorum belki bize bir şey anlatmaya çalışıyor.
Sonra benim telefonum çalmaya başladı telefonu hoparlöre aldım ve konuşmaya başladım.
Anne?!
Kızım sana bir otel odası ayırttım en yakın arkadaşlarını alıp oraya git tamam mı?
Tamam anne iyi misin?
Kızım şuan sana otelin konumunu atacağım oraya git.
Telefonu yüzüme kapattı dona kaldım kimin işi bu delirmek üzereyim.
"Hadi ne duruyorsunuz gidelim şu otele Afrodit bizim kankamız onu yanlız bırakamayız"dedi Arda.
"Hadi çantanızı alın hemen arabaya binip gidelim"Savaş'ın cümlesiyle herkes çantasını hazırlayıp kapının önüne geçti.Hemen arabaya binip otele gittik annemin adını felan verdim bize anahtarımızı verdi oda numarasını görünce şaşkınlıktan bayılcaktım oda numaramız 41.Hemen resepsiyona döndüm oda numarasını annem mi seçti diye sordum."Evet,hatta annene en lüks odaları önerdik ama illa 41 numarayı seçti"dedi hayatımın ikince şokuna uğradım.Birbirimize bakıyorduk hemen odayı çıktık ve telefon çaldı.Arayan annemdi bize akşam yemeği için bir yer ayırtmış hep beraber restoranta indik annemin bize ayırtmış olduğu masaya oturduk.Ve gene 41 masa numaramız 41.
"Masa numarasına bakın"dedim ve üçüncü bir şok yaşadık.,Kimsenin yemek yiyesi yoktu odaya çıktık şömineyi yakıp başına oturduk konuşmaya başladık:
Afrodit: Şimdi ne yapıcağız annem bize bir şey anlatmaya çalışıyordu.
Yıldırım:Bir kaç gün bekliycez annenin bize verdiği ip uçlarını çözmeye çalışacağız ve sakin kalıcağız tamam mı?"
Herkes tamam dedi ve hepimiz şöminenin başında uykuya daldık.
Sabah oldu şöminenin başında uyuya kaldığımızı farkettim herkes uyuyordu bir tek ben uyanıktım.Çantamdan suyumu alıp içtim o sırada Savaşa mesaj geldi herkes kıpırdamaya başladı.Savaş gözlerini açıp bana baktı "uyanmışsın"
"Günaydın,telefonuna mesaj geldi baksana."Mesaj Elif hanımdan "Bebeğim okula gelmedin ne oldu şu mal Afrodit sana bir şey mi yaptı?"Sinirden yüzüm kıpkırmızı oldu hemen tuvalete gittim elimi yüzümü yıkayıp salona geldim.Savaş yüzüme bile bakmıyordu kızgın olduğumun farkındaydı."Afrodit Elif'in kusuruna bakma o biraz böyledir ben Elif'e hak vermiyorum sen mal değilsin"en azından Elif gibi düşünmemesine sevinmiştim."Savaş cidden hiç şuan Elif ile uğraşamam zaten sinirden ağlamak üzereyim beni biraz rahat bırak"Savaş'ın gözleri doldu.
"Afrodit çok özür dilerim kısa bir süredir tanışıyoruz ama ağlamana dayanamam kendine gelmen lazım ve sakin olman lütfen kendini bu kadar yıpratma"bu sözleri beni o kadar rahatlamıştım ki yüzümde küçük bir gülümseme vardı.5 dakika sonra Arda ve Yıldırım uyandı."Afrodit kalk bize bir kahvaltı hazırla"ben mi hazırlıyım sizde yardım edin dedim.
"Afrodit bi anneni arasan-
Derken telefon çaldı annem "sabah kahvaltısı yapmayın oturup biraz düşünün"dedi.Hiçbirimiz neyi düşünceğimizi anlamamıştık.Suçlu olan bensem teslim oluyorum.Şömineyi yakıp başına oturduk ve düşünmeye başladık ne yapacağımızı.
Savaş ve Arda camdan dışarı bakıyordu dışarıda kar yağıyordu,Yıldırım halıya yatıp tavana bakıyordu ben ise duvara.Ama hepimizin içinde fırtına vardı.

41Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin