16

49 9 3
                                    

"Aç şu kapıyı yoksa gerçekten kıracağım."

Saat gecenin üç buçuğu olmuştu, evi 1.30 saat tüm mahalleyi dolaşarak tanımıştım. Evi gördüğüm gibi kendimi bırakmış ve bu kapıya gelmiştim. Kapıyı gördüğüm gibi zaten çoğu anımızı hatırlamıştım. 2 defa zile basmıştım ve bu salak kapıyı açm-"

"Burayı nasıl buldun?"

Bir anda kapıyı açıp hemen soru sorduğunda üzerine bakındım. Aynıydı, siyah gömlek ve siyah pantolon. Tek fark göğüslerine kadar açık olan düğmelerdi. Yoksa, gerçekten kızla beraber miydi? Elimin tersiyle onu ittirip hızla içeriye girdim. Kız parfümü kokmuyordu, ses yoktu. Yatak odasına ilerliyerek kapalı kapıyı korkuyla açtım. Sadece yatak olan boş odayla karşılaştığımda banyoya ilerledim. Chanyeol omuzunu duvara yaslamış, sinirli bir şekilde oturma odasından beni izliyordu. Banyoyu da boş gördüğümde oturma odasına gittim. Masanın üzerinde bitmek üzere olan bir viski şişesi ve sigara paketleri vardı. Sinirli ve gergin ses tonunu duyduğumda ona döndüm.

"Gerçekten eve kız alıp almadığımı kontrol etmek için mi bu saatte evi buldun?"

"Eve kız aldın mı almadın mı?"

Daha da sinirleniyordu fakat inanın umrumda değildi. Gerçeği bilmeden daha fazla bekleyemezdim.

"Aldım, balkonda."

Tekrar kalbimde büyük bir sızı hissettiğimde gözlerimin dolmaması için balkona ilerlemeye kalkıştım. Beni hemen kolumdan tutarak durduğunda kolunu iterek ilerlemeye çalıştım.

"Beni kendinle karıştırma Baekhyun."

Dolan gözlerimle ona dönerek dudaklarımı ısırdım. Kolumu geri çekerek derin bir nefes aldım. Ne demek istiyordu?

"O gece banyoda seni tanımayacağımı söyledim ve öyle de yaptım. Seni kıskandığımı düşündün ama durum öyle değildi. Kendine benim gözümde çok değer biçtin. Taksiden inmeni ilk başta engelledim çünkü düşüncelerin susmuyordu, tamamen arkadaşcaydı. Sonrasında indiğinde de inan umrumda olmadın. Olsaydın o taksiden inmene izin vermezdim. Buraya girmene izin verdim çünkü burası seninde evin. Aksi bir düşüncen sakın olmasın. Ben kendimi bildim bileli sana aşıktım, seninle açtığım kalbimi bir tek seninle kapatabilirdim. Unutma Baekhyun, böyle olmamı sen istedin ve bende oldum."

Göz yaşlarım yanaklarımdan tek tek süzülüyordu, canımı yakmıştı. Buna bile tepki vermiyordu. Şimdi anlıyordum son zamanlarda ki ciddiyetini. O insanlara karşı her zaman mesafesini korurdu, bende onun gözünde sıradan bir insan olmuştum. Chanyeol, bir damla göz yaşıma dünyaları yakacak Chanyeol artık yoktu.

"İstiyorsan burada kal, kalmak istemiyorsan sana bir taksi çağıracağım."

"Orospunun biriyle inlemelerinizi dinleyecek halim yok, taksi çağırma. Ben kendim giderim."

"Sana beni kendinle karıştırma dedim, evde kız falan yok."

"Olsa da bir şey değişmez."

Oturma odası ve mutfak birleşikti. Cevap vermeyip mutfağa ilerlediğinde Masaya geri oturarak bir sigara yaktı, büyük bir kırgınlıkla onu izledim. Bu evi başımıza yıkabilir ve hayatımıza son verebilirdim. Onu görmek, duymak ve hissetmek istemiyordum.

"Seninle bir daha aynı ortamda bulunmak istemiyorum."

"Seninle tartışmayacağım, tartışılcak bir değerde değilsin."

Artık yüzüme bakıp cevap bile vermiyordu. Beni takmıyordu ve yokmuşum gibi davranıp içkisinden yudumluyordu. Yumruğumu sıktığımı elimin acımasından anlamıştım. Dişlerimi birbirine bastırıyor, sakinleşmeyi bekliyordum. Sol tepesinde ki loş ışığı sinirim yüzünden patlattığımda arkasında bulunan tezgahta ki ledler sayesinde yüzünü görebiliyordum. Patlayan ampule bakınıp bana döndüğünde derin bir nefes almıştı.

Wildflower || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin