JungMin-7 ithaf edilmiştir..
***
Doğum günün kutlu olsun Jungkook." Jungkook, yapmacık bir gülümsemeyle teşekkür edip kendisine uzatılan hediye paketini eline aldı. Doğum günlerinden nefret ediyordu, özellikle de yapmacık insanların olduğu parti ortamlarından.
Herkes sırasıyla hediyesini vermiş geriye sadece Jungkook'un en yakın arkadaşlarından biri olan Hoseok, kalmıştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde misafirler bir bir dağılmış, Namjoon, Seokjin, Yoongi, Hoseok ve Taehyung kalmıştı. Jungkook, yorgunlukla kendini koltuğa atıp, elleriyle yüzünü sıvazladı.
"Oflama Jungkook, sıra benim hediyemde" Hoseok, heyecanlı bir şekilde Jungkook'un önünde durdu. "Sevgilim, getirir misin?" Diye seslendiğinde Taehyung, kucağında bir bebek pusetiyle onlara doğru yaklaştı. Hoseok, bebeği Taehyung'un elindeki pusetten alıp Jungkook'un kucağına vererek ellerini çırpıp konuştu.
"Doğum günün kutlu olsun kardeşim, bundan sonra yanlız kalmayacaksın. Sana bir arkadaş getirdim" dedi. Jungkook, kaşlarını çatıp bir hyung'una birde kucağındaki pembe saçlı bebeğe baktı. "Hyung, ne demek oluyor bu?" Diye sordu merakla.
Hoseok, tebessüm etmiş daha sonra sorduğu soruyu yanıtlamıştı. "Bak Jungkook, bu gördüğün sevimli şey bir catboy, adı Jimin. Onu senin için aldım, her zaman yanında olsun" Jungkook'un yüzüne sevimli bir gülümseme yayıldı.
"Çok teşekkür ederim hyung, peki ben ona bakabilir miyim ki. Ya beceremezsem?" Diye sordu masumca. Jungkook, dışardan her ne kadar serseri gibi görünse de aslında çok sevimli ve masum bir karakterdi, tabi bu yönünü sadece sevdiklerine gösteriyordu.
"Yapabilirsin, sana inanıyorum ben. Bak şimdi bu çantada seni birkaç gün idare edecek kadar mama ve kıyafet var. Çantanın ön cebinde Jimin'in kimliği ve küçük bir kitapçık var, tüm bilgiler orda yazıyor ne yapman gerektiğini zamanla öğrenirsin" içtenlikle konuşup genç bedeni rahatlatmaya çalıştı.
Diğer hyung'ları da ona güvendiğini ve başaracağını söyleyip veda ettikten sonra Jungkook'u Jimin'le yanlız bırakıp evden çıktılar. Jungkook, küçük gözlerini irice açmış, ağzındaki emziği emerek dikkatle yüzüne bakan pembe saçlı bebeğe bakıp gülümsemişti.
"Merhaba bebeğim, bundan sonra benimlesin" dedi miniğinin gözlerine bakarken. Jimin, şaşkınlıkla ağzını açmış emziğin yere yuvarlanmasına sebep olmuştu. Çok tatlı bir görüntüydü bu. Jungkook, bebeğiyle bir süre oynamış, daha sonra çantada bulunan kitapçığı açarak okumuştu.
-catboy'lar her ay bir yaş alırlar, on sekizinci yaş gününden sonra büyümeleri normal hızda devam eder
-catboy'lar sahiplerine karşı çok düşkün ve aşırı hassaslardır.
-18 yaşına girdiklerinde kızgınlık geçirirler, yardım almaları gerekir.
-3 yaşına kadar sıvı mamayla beslenmeli 3 yaşından sonra katı gıdaya geçiş yapılabilir.
-4 bazı catboy türleri geç konuşmaya başlar.
Ve bunun gibi birçok bilgi vardı kitapçıkta. Elindeki kitapçığı kapatıp sehpaya bıraktı, koltuğa uzattığı miniğini alarak mutfağa ilerledi. "Gel bakalım bebeğim, karnını doyuralım saatte geç oldu" dedi kucağında Jimin'le mutfağa girmiş suyu ısıtmak için ısıtıcıyı çalıştırmıştı.
Suyun ısınmasını beklerken kolları arasında duran sevimli bebeğiyle konuşmaya başladı. "Çok güzelsin sen, neden bu kadar güzelsin? Ahh sen daha konuşamıyordun değil mi? Ne kadar aptalım" Jimin, irice açılan gözleri, aralık dolgun pembe dudakları, minik burnu ve pembe saçlarıyla çok güzeldi.
