belli bir nedenden dolayı gönderilmiş olmalıyım. çünkü, başıboş süzülüp durmanın işimin bir parçası olmadığından gayet de eminim. yani, ruhların çatlaklardan sızmak için burada olduğumu da az çok biliyor gibiyim, ama geri kalan hikayem hakkında benimde çok belirgin bir fikrim yok.
kendi hikayemi dahi ayrıntılarıyla inceleyemezken başkalarınınkine müdahale etmek ne kadar doğru bilemiyorum, ama bunu sorgulamak da istemem. ama yine de biliyorsundur, boşluktan bir anda fırlamadım ben, her ne kadar teknik olarak biraz öyle olsa da. belli bir oluşum aşamam var ama bu işin sıkıcı ve çok da ilgi çekici olmayan kısmı. ilgi çekici olan şey, benim benliğimin, sonsuz siyah dalgalarla boğuşurken bir anda sarmalanması olabilir. hatta ilgiyi toplayan kısım bir çok şey olabilir, milyonlarca hayat yaşayıp milyonlarca ruha sızdım ancak bu kadar zendeleyici bir şey ile hiç karşılaşmamıştım
boğuluş işte, bilirsin, ruhun dayanamaz ve sürüklenmek bile bir süre sonra o kadar zor gelir ki nefes dahi alamazsın. kendini ördüğün duvarların içine hapseder, zihnindeki cehennemde yakarsın benliğini, alevlerin arasında dahi boğulabilirsin.
bu kadar geniş seçenekleri olduğunu hayal dahi edemezdim.bu iş ilgi çekici olmaya bile yaklaşabilir.
belki, varoluş anlamımı bile bulabilirim önüme serilmiş yorgun ruhların kalıntılarında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
immersum
Spiritualmakus bir talihten ibaretim/ibaretsin/ibaretiz, kuzey rüzgarını kıvrımlarında hissedebilmen tek dileğim.