MAFIA IN DANGEROUS • TAEKOOK

52

Haiiii, ben geldiiim. Ayyy mid taekookumu özlemişiiim.

Bölümü yazarken sıcaktan buharlaştım amk. Bu ne sıcaktır arkadaşım, bölümü gece yazmama rağmen piştim imdatlar olsun ya ksdhfjdshf

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung, mutfak masasını tezgahın olduğu bölüme doğru biraz çekip yaklaştırmış, sonra da beni masaya oturtmuştu.

Full odak tarife baka baka yapmak için açtığı telefonunu tezgahın kenarına yasladı. Krep için gerekli malzemeleri sayıp hatta dolaptan çıkartmak için yardımcı olacağım sırada bana doğru hızlıca dönüp uyluklarımdan tutarak alnıma dudaklarını bastırdı.

"Ben alırım. Sen otur bebeğim."

Malzemeleri buzdolabından çıkarttığı gibi tezgaha bıraktı. "Unlar nerede ya!" diye kendi kendine söylendiğinde kıkırdadım. "Şu soldaki dolabı aç. Geçen sefer oradaydı un kavanozu."

"Teşekkür ederim bebeğim." diyerek dudaklarını uzatarak bana havadan öpücük atarken söylediğim dolaba yönelip un kavanozunu buldu.

Su bardağına döktüğü unun bir kısmını tezgaha dökerken ofladığında kıkırdadım. "Yardım edeyim işte Tete." diye mırıldandığımda beni onaylamadığına dair homurtular çıkarttı.

"Hallediyorum ben, hallettim bak." İkinci su bardağına koyduğu unu kaba dökerken bana omzunun üstünden bakıp göz kırptı.

"Yumurtalar böyle mi konuyor?" diye bana sorduğunda kahkaha attım. "Hayır Tete. Tezgahın kenarına çok hafifçe vur, ya da yumurtaları birbirine çarparakta kırabilirsin. Ama çok sert vurma eline akar."

Ofladı. "Gerildim bir nedense." diye homurdanarak yumurtaları yavaşça birbirine çarptı. "Ee Jungkook kırılmadı bu? Daha mı sert-"

Konuşurken yumurtaları bir kez daha birbirine çarptığında kırılan yumurtaların akı parmaklarına ve tezgaha aktı.

"Kaba sarısını ve akını dök, yere dökülecek dikkat et Tete." diye neredeyse tek bir nefeste konuştuğumda kıkırdayarak dediğimi uygulamaya koyuldu.

"Kabukları da atıyor muyuz?" diye sorduğunda bu kez kıkırdayan ben oldum. "Hayır hayır, kabuklarını katmıyoruz, bak düştüyse kaptan al. Katır kutur olur yerken krepler." dediğimde dudaklarını büzerek ıslık çaldı.

"Yemek yapmak çok zahmetli işmiş sahi." Kabukları çöp kutusuna atıp ellerine bulaşan yumurtaları yıkama ihtiyacı duymadan bana döndü ve dudaklarımın ortasına kaçamak bir öpücük kondurdu.

"Ama sana değer canımın içi. Senin için her şeyi yaparım. Zerre bilgim ve alakam olmadığı şeyleri bile..." diyerek kaşlarıyla arkasında kalan kabı işaret ettiğinde dudaklarım yavaşça yukarıya doğru kıvrıldı.

Kalbim pır pır çarparken uzanıp burnunun ucundaki beninden öpüp geri çekildim.

Taehyung başını çevirip yara izimden öpüp ellerini yıkamak için tezgaha döndü.

Ellerini üstüne üstünkörü kurularken ışığı kapanan telefonuna tıklayıp tarif ekranına geri döndü.

"2 su bardağı süt." diye homurdanırken unu koyduğu bardağa süt boşalttı. "Tuz da eklemeyi unutma Tete."

"Tamamdır onu da hemen koyuyorum." diye homurdandı dikkatli bir şekilde ikinci kez doldurduğu bardaktaki sütü kaba boşalttı.

Sonra da çekmeceleri karıştırıp tatlı kaşığı çıkarttığı gibi şeker kavanozuna uzandı. "O şeker, yanındaki tuz Tete." diye onu uyardığımda kıkırdadı. "Kesinlikle bilerek yaptım. Tuz ve şekeri ayırt edebilirim yani." diye hırıltılı bir sesle homurdandığında sırıttım.