Martin, Diana ve Javanın doğa üstü Canavarlara karşı dünyayı kurtarma maceraları bu hikayelerde yer almaktadır. Her bölümde farklı doğa üstü canavarlara karşı savaştıkları bölümlerle karşılaşacaksınız. İyi okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
...
Diana'nın anlatımıyla
Torington Akademy'de yine bir okul günündeydim. Martin'in çocuksu davranışlarına katlandığım bir gün daha. Merkezden gelebilecek her çağrıya karşı hazır durumdaydım. Okulun yemekhanesine doğru ilerledim ve sıraya geçtim.
martin en ön sırada karşısına gelen her türlü yemeği tabağına dolduruyordu. Bir yandan java'ya sesleniyordu. "Java biraz daha doldur, şeker sportif mükemmel vücudumun sırrı." diyordu.
Java onun tabağına bir çikolatalı kek daha ekledi. Martin elini keke daldırıp ağzına attı. O sırada yemekhaneden içeriye martinin uzun zamandır düşürmeye çalıştığı kız girdi. Kız arkadaşıyla konuşurken martin anıden kızların önüne zıpladı.
"merhaba ben Martin ve sen betty..." dedi çapkın şekilde ama ağzının o kadar da temiz olmadığının farkında değildi. Betty "Sen bizden uzak dur" diyerek arkadaşıyla koşarak kaçtı.
Yanına gittim ve ona "benden bir öneri martin temizliğine dikkat et, kızların seni beğenmesini istiyorsan." dedim alayla.
"ne diyorsun diana ben senden bin kat daha temizim." diyerek zıplarken elindeki tabağı üstüme döktü."NE YAPTIĞININ FARKINDA MISIN" dedim ve karnına tekme attım.
sonra ayağa kalktı ve çikolata bulaşmış parmağıyla beni işaret etti. "ben etrafı kirletmiyorum." dedi ve parmağındakini farkedip hemen sildi. hiddettle ona yaklaştım ve ona "tamam seninle iddiaya girerim ki bir gün boyunca bile temiz duramazsın" dedim.
"Kabul ediyorum" dedi alayla. ve devam etti, "Ve kaybeden ki bu sen olacaksın, bu kişi javanın ayaklarına masaj yapmak zorunda olacak." dedi javayı işaret ederek.
bir an tereddüt etmedim değil ama kabul ettim. Bir anda martinin kol saati çalmaya başladı. Saatten bakmaya başladı ve merkezden geldiği için saat dolabın yönünü işaret ediyordu.
"Java bu dolabı hemen aç" dedi martin. ve o dolabı açtığında merkeze doğru giden yol açıldı. Biz içeriye girerken martin hala tıkınma peşindeydi.
Aniden yerden çıkan tarama cihazı hepimizi taradı. içeride çok sayıda çalışanlar vardı.
"Martin giriş"
"Diana giriş"
"Java giriş"
diye ufak çaplı anons etti. ve MAM'ın odasına çıkan asansöre bindik. tam çıkmadan karşımıza billy çıktı. martinle el hareketlerini yaptılar. martin billy'ye döndü ve "çikolatalı dondurma mı, vanilyalı mı istersin."dedi. ve "mendillerini de unutma diana temizliğe önem veriyo" dedi alayla.
içeri girdiğimizde MAM ellerinde eldivenlerle 3D canavarlar savaştırıyordu. Bizi görünce durdurdu ve masasına doğru yöneldi.
"Sizi buraya çağırmamın sebebi ingilterenin kuzeyindeki bir kütüphanede kaybolan küçük bir kızı bulmanız için." dedi MAM.
