SENİ KISKANIYORUM ANLASANA

gizem

Sabah kalktığımda bunların bir rüya olabilceğini düşündüm. Ama telefonumda Aşkım yazan o bildirimi görünce sevinçten yere düşmüştüm. Ne acıydı ama :)

Aşkım: tüm sensiz gecen sabahlara küfrettim. Bu zamana kadar nerdeydin? Günaydın :)

Bu mesajdan sonra dururmuyum ben? Hemen üzerimi degiştirip herzaman ki gibi makyajımı yaptım. Saçımı kendi doğallığına bırakıp açık bıraktım. Hızlıydım. Sevgilimi bekletemezdim degilmi?

-Anneeeeg Anneee
Ben cıkıyorum.

Annemin cevap vermesini beklemeden cıktım evden. Arabama dogru yol alırken yanımda beliren siyah arabanın icinden cıkan yakışıklı sempatik cocugun benim sevgilim oldugunu bilmek iç acıcıydı. Beraber kahvaltı yaptıktan sonra okula gelmiştik. Dünden beri mesajlarına cevap vermedigim cocuk bankta oturmuş sohbet ediyordu. Arabadan inince kayra yanıma gelip elimi tuttu. Bu gercekten mükemmel bişeydi. Ve yürümeye başlamıştık. Bi kaç dakika sonra tüm gözler bizim üzerimide toplanmıştı. Ne olduysa ozamn oldu zaten. Ekin bizi gördü ve deliye döndü. Bana olan bakışları nefretinin en büyük kanıtıydı. Ondan sonra okulda ona raslamadım zaten. Tüm dersler hemen bitiyodu kayrayla , saatler akıp geciyodu. Emre ve ömer bizim durumumuza cok şaşırmışlardı. Kayranın bana olan duygularını biliyorlarmıs ama benim ona olan duygularım hepsini şaşırtmıştı. Son derste cografyaydı hani sevmedigimiz şu derslerden biri olan coğrafya. Pelin hoca hem dersi anlatıyor hemde dersi kaynatan arkadaslarımın sorularıyla ugraşıyordu. Zilin calmasıyla rahatlamıştık. Kayranın eline aldıgı telefondan sonra bi işinin oldugunu söyleyip beni taksiyle göndermişti. Ama ben cok merak edip onu takip etmeye başladım. Bu cok yanlış bi şeydi belkide ama merak etmiştim.

Cok uzak bi yere gitmemişti. Bir kaç sokak ötede bir cafeye girmişti. Cafenin girişine geldigimde kayranın garsondan bir mektup aldıgını gördüm. Mektubu yırtıp hemen icindekini okumaya başlamıştı. Ben ilk defa orada şahit olmuştum onun gözünden akan yaşlara. Neden aglıyodu hatta neden bu kadar cok aglıyodu. Merak etmistim ve telefonu elime alıp onu aradım. Ama cok normal konuşuyodu. Hatta beni sevdigini söyleyip gülmüstü. Neden bunu yapıyordu neden böyle bir tepki veriyordu ki. Beni sonra arıcagını söyledi ve kapattı. Onu izliyordum. Mektubu eline aldı ve cafeden cıktı. Hemen bi agacın arkasına gecip ona yakalanmamaya ugraşıyodum. Mektubu parcalara ayırdı yolda ilerlerken. O kadar cok parcaya ayırdıki o parcaların bir araya gelip okunması imkansız hale geldi. Ama ben hem onu takip edip hemde yolda giderken attıgı parcaları topluyordum. Ve sonunda bitmişti hepsi bendeydi parcaların. Ama kayrayı kaybetmiştim. Eve gittim hemen mektubu birleştirmem gerekiyordu. Hemen eve geldim. Odama cıkıp hepsini yatagıma yaydım ama olmuyordu iste birlesmiyordu. Odadan cıkıp soguk bişeler almak için mutfaga gittim fatma teyzeye soguk bişeler istedigimi söyledim sizinde tahmin ettiginiz gibi o bizim yardımcılarımızdan biriydi limonata sevdigimden fatma teyzenin bana verdigi limonatayı alıp odama çıktım biraz daha önümdekilere baktıgımda iki parcanın birbirine uydugunu farkettim.

Ondan u zak dur

Kimden uzak durcaktı ve kimdi bunu yazan sormalı mıydım. Hayır bunu yapamazdım.

Ne yapmalıydım?