3

242 60 58
                                    

iyi okumalar 🫶

sahildeydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sahildeydim.

bu sefer bizimkilerden hiçbiri yoktu, tek başımaydım. tek başıma yüzüme vuran ılık rüzgarı hissediyordum. rüzgarın kahverengi, yeni yıkanmış saçlarımı dağıtmasına izin veriyordum. bacaklarımı kendime çekmiş ve ne kaslı ne de zayıf kollarımı bacaklarıma dolamıştım. denize pek yakın olmasam da kumlara oturuyordum.

üzerimde kolsuz, beyaz atlet gibi bir tişört vardı. altımdaysa siyah, dizlerimin biraz üstünde biten deniz şortum. aslında denize girmeye gelmemiştim ama her an girebilirim diye düşünüyordum. boynumu zincir kolyelerim süslerken güneşin batmasıyla güneş gözlüğümü tişörtün göğüs kısmına takmıştım. terliklerimi çıkarıp yanıma koymuştum ve ayaklarımı kuma gömüp kumun sıcaklığını hissediyordum. bazen yalnız kalmak gerçekten rahatlatıcı oluyordu.

pekala, yine de buraya yalnız kalmaya gelmemiştim.

bir nevi öyleydi, kafa dinlemek istiyordum ama aklımdaki amaç farklıydı. eğer gerçekten kafa dinlemek isteseydim denize daha yakın otururdum ancak şu an sahildeki yürüyüş yoluna daha yakındım.

belki sarışın buradan yürür.

aslında buna inanmıyordum yine de içimde ufacık bir umut vardı. en son evine gitmiştim, 2 gün olmuştu arkadaş olalı. onun hakkında merak ettiğim tonlarca şey varken o, evde oturmayı tercih ediyordu. artık arkadaştık, bana karşı duvarları yıkmaya başlamıştı, bana gülümsemişti... o gün neden ağlıyordu peki? bunu öğrenmeyi istiyordum.

dün de burada, aynı yerde oturmuştum. sahilin bu tarafı evlerine çok yakındı. o yüzden evden çıkarsa buradan illa geçer diye düşünmüştüm ama dün gelmemişti. saat 11'e kadar oturmuştum sahilde, yanımdaki birayı yudumlamıştım. onu düşünmüş, onu özlemiştim. aklımdan başka bir şeyin geçmesi imkansızdı; o sarı teller, koca gözler, pembe dudaklar gözlerimi de aklımı da kör etmişti.

dünün aksine bugün yanımda içki yoktu. bunun bir sebebi her gün içmek istemememdi, diğeri de eğer karşılaşırsak beni içerken görmemesiydi. bugün daha umutluydum, garip bir heyecan vardı üstümde. o yüzden karşılaşırsak 3 kere görüşmüş olurduk ve ikisinde ben içiyor olurdum. benim hakkımda yanlış düşünceleri olmaması için çabalıyordum kendimce. içmeyi seviyordum ama bilmesine gerek yoktu şuanlık.

telefonuma baktığımda saat 10'a geliyordu. onun için bekleyeli bir saat olmuştu, yine gelmeyecek miydi? o aklımdan çıkmadığı gibi lanet evinden de çıkmıyordu!

önce günkü gibi beklersem delirecektim. aklımda sadece tek bir isim yankılanıyordu beni delirtmek ister gibi. jungkook, jungkook, jungkook...

derin bir nefes alıp bir hışımla ayağa kalktım, aptal gibi beklememe gerek yoktu. gelmiyordu işte, günlerdir onun için kendimi parçalıyordum ama umursamıyordu beni. geleceği de yoktu, onu unutmam gerekiyordu. haftanın yedi günü aklımdan çıkmayan çocuğu silip atmam gerekiyordu. hah, başarabilirdim.

teenage dreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin