"sıkıldım," diye mırıldanan nicole'a çevirdim bakışlarımı. sahilden sonra en çok geldiğimiz yerdeydik, biraz arka sokaklardaki boş evin çatısında. aslında çatısı da yoktu evin, üst tarafı düz bir teras gibiydi ve orada bacaklarımızı aşağı sallarken oturuyorduk. yüksekte olduğumuz için deniz gözüküyordu ve güneşin batmasına az kalmış gibi duruyordu.dediğim gibi, sahilde olmadığımız zamanlar burada toplanırdık. geç saatlere kadar sohbet eder, arada içerdik. ayaklarımı aşağı sallandırırken ılık rüzgarın yüzüme vuruşunu seviyordum. buraya bizden başka pek gelen olmazdı, terk edilmiş gibiydi.
bana açtığı sigara paketini uzatan jess'e ardından da pakete baktım bir süre. elimle paketi ona doğru ittirdiğimde anında kaşlarını kaldırmış, ne olduğunu anlamak istercesine gözlerime bakmıştı. dilimi yavaşça alt dudağımın üstünde gezdirdim. "içmeyeceğim."
hepsi bir anda çok anormal bir şey söylemişim gibi bana baktı. oysa ki içmek istememem normal değil miydi? jess yanıma oturmuş ve yüzümü incelemişti. "hayret? neden?"
nedenini söylersem alacağım tepkilerden çekinip omuz silktim ve bakışlarımı jess'ten çekip karşımızdaki denize diktim. "istemiyorum." arkadan gelen jadon kolunu omzuma atıp yanıma oturmuştu. kıkırdayarak imalı bir şekilde konuştu. "hadi hadi, var sende bir şeyler."
herkesin ilgi odağı olduğumu fark ettiğim anda derince iç çektim. bizimkilerin sorgusundan yırtma ihtimalim çok düşüktü. uğraşmak istemedim ve sessizce mırıldandım. "jungkook'la buluşacağım."
jadon dediğimde bir kahkaha patlatmış ve oyuncu bir tavırla konuşmuştu. diğerleri de kendi aralarında kıkırdıyordu. "anlayamadım?"
"jungkook'la buluşacağım işte."
arkadaki betona oturan nicole'un imalı sesini duydum. "bunun sigarayla alakası ne peki?" son kelimeyi uzatarak söylemişti ve sırıtarak konuştuğu belli oluyordu. cidden, benimle uğraşmaya bayılıyorlardı.
jess aklına gelen şeyler sessizce küfür etmiş ve gözlerini kısıp beni izlemişti. ben de ne yapacağımı bilememiş bir şekilde bakışlarımı hepsinin üstünde gezdiriyordum. "aşık mı oldun lan sen?" dedi jess ciddi bir şekilde.
"hayır." evet.
"o zaman jungkook'la sigara içmemenin alakasını anlatın bayım." dedikten sonra nicole'la birlikte gülüşmüştü tiana.
"belki," dedim ve iç çektim. bundan sonra gelen kelimelerim daha sessizdi. "rahatsız olur."
son dediğimden sonra herkes 'oo'lamaya, imalı imalı kahkahalar atmaya başlamışlardı. hepsini öldürmek istiyordum. jess'le göz göze geldiğimde 'hadi yine iyisin' dercesine başını iki yana sallayıp sırıtıyordu. aslında herkes sırıtıyordu ve beni sinir etmeye çalışıyorlardı.
sırtımı denize verecek şekilde döndüm duvarda. artık ayaklarım yerdeki betona değiyordu ve karşımdaki kızlara bakıyordum. tiana'nın yüzü bir anda ciddileşti ve gözlerini kısıp kaşlarını çattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teenage dream
Fanfictionmevsimler değiştiğinde, benimle kalacak mısın? 🖇 : teenage taekook 🖇 : summer love 🖇 : soft 🎶 : teenage dream, stephen dawes