O'NA DOĞRU +21

KALP ENKAZI

Amy'nin anlatımından

Sonunda yataktan kalkmayı başarabilmiştik, vücudum inanılmaz bi işkenceye maruz kalmış gibiydi öyle bir işkenceydi ki bu sesimi bile çıkarmak istemiyordum.

Buraya gelmeden önce her gün harabe evimizin önünde ki çardakta hayal kurar birgün çok güzel bir evliliğim ve çocuklarım olacağını düşlerdim

Bu hayaller biz taşralılar için ulaşılmaz bi seçenekti, kasabadaki hiçbir kadının mutlu bir yaşamı yoktu neredeyse onları gören genç kızlar evlilikten korlarlardı hatta, bazı kadınlar kocalarının çalışmamasından eve ekmek getirmemesinden yakınırlardı geçinme problemi her zaman büyük bir sorundu
Kimse aşkı kovalamaya cesaret edemezdi taşrada her şey fazlasıyla gerçekti ve insanın yüzüne çarpıyordu

Böyle bi krallık nasıl olur da taşralı bi kıza evlilik için gelirdi genellikle soylu aileler kendi aralarında evlilik yaparlar zenginliklerine zenginlik katarlardı

Yapılan soylu düğünlerin meti taşralıların dilinden bir ay düşmezdi

Kasaba ve saray arasında öyle bir bilgi akışı vardı ki saraylıların bile duymadığı dedikodular tüccarlar sayesinde ilk kasabaya ulaşırdı.

Düğünler aşırı görkemli olurdu 7 gün 7 gece yemekler yeni içkiler içilir kahkahalar sarayın surlarını döverdi.

Ancak kralın taze ölümü nedeniyle lyon ve ben sadece nikahla evlenmiştik
Şanssızlığım beni sarayda bile buluyordu en acısı da yanımda kimsenin olmamasıydı belki mahallemin evliliğimden haberi bile yoktu.

Aynanın karşısında ayakta dikilmiş hizmetçilerin beni hazırlaçasını beklerken düşüncelere dalmıştım ta ki lyonun göz kamaştırıcı cüssesini arkamda görene kadar

Aynadan göz göze gelmiştik bana öyle bir bakıyordu ki şuan bile elbisemi sıyırıp içime girmesini isteyebilirdim lanet olsun ne ara bu kadar arsız olmuştum kendine gelme zamanı amy

"sevgili karım hazırsanız büyük salona kadar size eşlik etmek isterim"

Lyonun iç gıcıklayıcı sesiyle arkamı dönmüş önünde reverans yapmıştım

"tabii ki kralım zekle"

Lyon elini havada sallayarak hizmetçilere çıkmasını emretmiş ve yavaş yavaş yanıma gelmişti

Boynuma doğru eğilerek kokumu içine çekmiş ve kulağıma fısıldamıştı
"lanet olsun amy şuracıkta seni ters çevirip içine girmemem için bir sebep ver bana"

"ahh kralım lütfen ne kadar sizinle aynı hisleri paylaşıyor olsak da vücudumun benimle aynı fikirde oıduğunu sanmıyorum"

"haklısın bebeğim seni yormamalıyım"

Lyon beni kendine sıkıca çekerek dudaklarıma sertçe bir öpücük kondurmuş bir eliyle de kalçamı sıkmıştı

"hadi bebeğim gidelim artık"

Lyonla kol kola girerek büyük salona ilerlemeye başlamıştık koridorda bize denk gelen askerler ve hizmetçiler saygıyla önümüzde eğilmiş ve yolumuza devam etmiştik.

Büyük salonun kapısına geldiğimizde ise içerden yüksek seste tartışmayı andıran sesler geliyordu kulağıma gelen seslerin ne olduğunu anlamazken kafamı kaldırıp lyona bakmtım o ise kaşları çatmış kapıdaki askerlere açın emri vermişti

İçeri girer girmez ana kraliçeyi genç bir kızla tartışırken bulmuştuk bu duruma bir hayli şaşırsam da lyon öyle durmuyordu sanırım bu kızı tanıyordu.