1

15.3K 977 903
                                    

••••••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


••••••

Sunoo, Jungkook'un kolları arasındayken rutin haline gelen derin bir kabusla sınanıyor ve erkek arkadaşını başka bir adamla, en yakın arkadaşıyla, sevişirken görüyordu.

Kapalı göz kapaklarının ardında dehşete kapılmış bir ifadeyle farkında olmadan Jungkook'un omzunu sıkıyor ve sanki gördüklerinin suçlusu oymuş gibi kendince intikam alıyordu.

İlişkinin başında papatya çayına batırılmışcasına rahat olan dünya görüşü Taehyung ve Jungkook'un arkadaşlığına tanıklık ettiğinde yerini yumuşayamayan çatık kaşlara bırakmıştı. Günden güne gergin bir insana dönüşerek çevresini endişelendiriyor değiştiğini söyleyenler yüzünden kendine gelme süreci ters tepiyordu.

Bugün görmekte olduğu kabus diğerlerinden farklıydı. O kadar gerçekçiydi ki rüyanın bilincinde olduğu halde acı çekiyordu. Jungkook kendisine gösterdiği tebessümün on katını altında usulca inleyen Taehyung'a bahşediyorken o an iyi hissetmesi imkansız bir hal almıştı. Çok tutkulu bir o kadar da şefkatli sevişiyorlardı. Bunun nasıl mümkün olduğunu bilmiyordu bile.

Hâlbuki onların cinsel hayatı rutinden ibaretti. En azından o böyle düşünüyordu.

Taehyung'un nerdeyse her gün başka birini aldığı yatak odasındaydılar. Nefret ettiği güzelliği Jungkook'un gözünü alamadığı yegane şey oluvermişti. Hisler çok ağır vuruyordu. Ara verdikleri bu süreçte Jungkook omzuna doğru yol alan parmaklara naif öpücükler sıralayıp belini okşadığında Taehyung'tan işittiği kıkırtıya ağlamak istedi. Jungkook'a bu kadar bağlandığını bilmiyordu.

Tanrı ona biraz acımış olmalıydı. Zaman ve mekan kavramının olmadığı bu yerde onları nerden izlediğini bile kestirememişken Jungkook'un Taehyung'un kulağına eğilip "sevgilim..." diye fısıldadığını şiddetle işittiğinde kabusu son buldu. Çünkü uyanmıştı.

Bitmek bilmeyen kabusun ardından her şey çok hızlı ilerledi. Gürültüyle uyanmasına rağmen Jungkook'un uykusuna devam etmesi Sunoo'yu ağlattı. Kırgınlıktan omuzları düşmüş çocuklar gibi içli içli gözyaşı döküyordu şimdi. Bunun için kendince haklı sebepleri vardı.

Taehyung ne zaman kötü hissetse Jungkook o söylemeden bunu hissedip yanında bitiyordu. Aralarındaki görünmez ipi kesmeyi çok isterdi fakat olmuyordu. Onlar, zamanlarının sonuna dek asla ayrılmayacak gibiydi.

"Sevgilim." Aynı hitabı farklı hislerle duymak daha çok mahvetti. Sarılmaya çalışan Jungkook'a ancak iki saniye direnebilmişti. Canını yakan oydu. İyileştirebilecek kişi de yine o olmalıydı. "Neden ağlıyorsun kabus mu gördün?" Konuşmadan başını salladı. Sevgilisinin güvenli kolları şimdiden iyi gelmişti.

fri(end)s ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin