Sunoo, Jungkook ile mükemmel ilerleyen ilişkisindeki tek sorunun Taehyung olduğunu düşünüyordu. Belki de paranoyaydı, emin değildi. Şüphenin güzel olan her şeyi mahvettiğini bilmiyordu. Öğrenecekti.
[tamamlandı]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şakasız söylüyorum bölümü yirmi kere baştan yazıp sildim, her seferinde plan değiştirdim. Gidişat olarak çokça kafa karışıklığı yaşadığım için bir türlü devam edemedim. Ama sonra her şeyi boşverip ilk başta yaptığım gibi kasmadan, freshtakıldığım kurguya geri döndüm. Demem o ki ilkler yüksek beklenti vaad etmez. Devotion yb sizlerle, yorumlarınızı özledim ♡
••••
Jungkook fosur fosur uyuyorken sırf can sıkıntısından evdeki tüm işlerimi bitirmiş temizlikçiyi arayarak bugünlük gelmemesini söylemiştim. Gece dörde kadar sohbet edip film izlediğimiz için uyandırmamıştım. Ben yine en geç dokuzda uyanmıştım çünkü alışkındım sabahlamaya.
Kışın ortasında iş yapmaktan terlediğim için duş alıp öyle içmiştim kahvemi. Bakım yapmaya bayılıyordum. İki saat boyunca çeşitli kremler maskeler ve serumlarla güzelliğime güzellik katmıştım. İnanılmaz ferahlamış hissediyordum.
Dışarda lapa lapa kar yağıyorken içerde çizgili, mavi atletimle dolaşıyordum. Altımda aynı şekilde mavi şortum vardı. Plajda olsam asla sırıtımazdı. Bize uyum sağlamayan tek şey yanlış mevsim olurdu.
Yapacak hiçbir şeyim kalmadığında Jungkook'u rahatsız etmeye gittim. Uyansın istiyordum.
Son ses Doin' Time açmış ve odanın içinde ordan oraya giderken kendimi çoktan kaptırdığımın farkında olmadan klipteki dev Lana gibi hareketler sergilemeye başlamıştım.
Böyle şarkılarda başka bir evrenin insanıymış gibi hissetmekten kendimi alıkoyamıyordum.
Kıpırdanmaktan öteye gitmeyen koca devim Jungkook, ısrarla uyanmayınca üstüne uzanıp yüzünün her yanını şapır şupur öpmüştüm. Artık gözlerini açmış ve olaya anlam vermeye çalışırken aniden harekete geçmek zorunda kalan refleksleriyle düşmemi engellemişti. Çok tatlıydı.
"Bebeğim bebeğim koca bebeğim." "Hm?"
Uykulu şapşal halini bir kenara bırakıp gülümsedi. Halinden çok memnun görünüyordu. Yüz ifadesini bozmak istedim.
Hemen uyum sağlamasını aşırı seksi bulduğum için onu öptüm. Kapalı dudaklarına saliseler süren içten bir öpücük kondurup geri çekilmiştim. Benim için anlamı yoktu ama belli ki Jungkook'u haddinden fazla mutlu etmiştim. Kalbinin düzensiz akışını göğsümde hissediyordum.
İşin içine hisler dahil olduğu için bu küçük hamle gerçekten anlam mı kazanmıştı? Kalbin etkisi gerçekten değişikti. Hayatım boyunca göğsümde joker kartla dolaşıp bir gün başkasının en ufak hareketine anlam yükleyeceğini bilmek saatli bombayla dolaşmak gibiydi.
