Bellatrix Lestrange:Bellatrix "Bella" Lestrange (kızlık soyadı Black), en önemli ölüm yiyendir. Bellatrix, serinin ilk kitaplarında adsız bir yan karakterken, daha sonraki kitaplarda ana kötü karakterlerden biri haline gelmiştir.
Serinin beşinci kitabı Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nda ise Harry Potter'in vaftiz babası olan kuzeni Sirius Black'i öldürmüştür. Lord Voldemort'un en sıkı destekçilerinden biridir. Bellatrix'in yaptığı büyük bir hata yüzünden de Harry, Hermione ve Ron bir hortkuluğun yerini bulup onu yok ederler. Serinin 7. kitabında ise Malfoy'ların malikanesinde Dobby, Harry, Ron, Luna, Hermione ve Luna'nın babasını buharlaştırırken Bellatrix'in attığı hançer ile Dobbyi öldürmüştür. Son savaşta Molly Weasley tarafından "Kızımı bırak, seni kaltak!!!" diyerek öldürülür. Ayrıca 7. kitapta Fred Weasley ve Nymphadora Tonks'u öldürmüştür.
Asası 42,3 cm ceviz ve ejderha yüreği teli, esnemezdir.
Kasasında gemino ve flagrante laneti (büyüsü) vardır. (Çoğaltma Büyüsü)
Serinin beşinci kitabı Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın film uyarlamasında Bellatrix'i Helena Bonham Cartercanlandırmaktadır. Harry Potter ve Melez Prens ve Harry Potter ve Ölüm Yadigarları filminde de kendisi canlandırmıştır.
Kocası Rodolphus Lestrange, kocasının kardeşi Rabastan Lestrange ve genç Barty Crouch Jr ile beraber Crouch'un yönettiği mahkemede Azkaban'a atıldı. Zümrüdüanka Yoldaşlığı filminde Azkaban'dan kaçmıştır.
Rodolphus Lestrange ile evlidir. Kız kardeşi Narcissa "Cissy" Black Malfoy'dur (Lucius Malfoy'un eşi). Andromeda Tonks, Bellatrix ve Narcissa'nın kız kardeşidir; fakat bir Muggle doğumlu büyücü ile evlendiğinden Bella ve Cissy Andromeda'yı reddetmiştir.
Draco Malfoy (Narcissa'nın oğlu) ve Nymphadora Tonks (Andromeda'nın kızı) Bellatrix'in yeğenleridir. Bellatrix son kitapta Nymphadora'yı öldürmüştür; nedeni Nymphadora'nın babasının bir muggle olması ve Nymphadora'nın bir kurtadam olan Remus Lupin ile evlenmesi ve ailelerinin adına leke sürmesidir. En güçlü 9. büyücüdür.
Lord Voldemort'un en sadık hizmetkarıdır. İsminin anlamı : Bellatrix(Fransızca) hoş, güzel ve asil anlamındadır. Karanlık Lord tarafından bizzat eğitilmiş ve bir kara büyü ustasıdır. Ayrıca Voldemort'a aşıktır.
Rodolphus Lestrange:En sadık Ölüm Yiyenlerden biridir.Bellatrix Lestrange(Black)ile evlidir.1980 yılında Longbottom ailesine işkence edenlerden biri olduğu için Azkaban'a atılmıştır.1996'da ise toplu firara katılmış ve karısıyla birlikte serbest kalmıştır.Esrar Dairesi'nde savaşırken tekrar yakalanmış ancak tekrar kaçmıştır.Hogwarts savaşına katılmış,Nymphadora Tonks tarafından yakalanmıştır.
Regulus Arcturus Black:Regulus, Sirius'un küçük erkek kardeşiydi. Sirius'un aksine, Regulus ebeveynlerinin favorisiydi. Çünkü Regulus ailesinin safkanların yüceliği konusunda, kibirlilik derecesine varan gururlarını ve geleneklerini benimsemişti. Gerçekten de Regulus 1977 yılında 16 yaşındayken Voldemort'un Ölüm Yiyenlerinden biri oldu.
Sirius, Regulus'un paniklemesi ve kaçmaya çalışması yüzünden Ölüm Yiyenler tarafından öldürüldüğünü düşünüyordu. İşin aslı Regulus, Voldemort'un ne yaptığını kendi gözleriyle görünce kalbinde birtakım değişimler başlamıştı.
1979'da, Voldemort, Regulus'tan bir ev cini istediği zaman, Regulus çok düşkün olduğu Kreacher'ı yolladı. Ne yazık ki evcini, Voldemort'un gizli hortkuluğunu sakladığı bir adadaki mağarada ölüme terk edildi. Regulus'un verdiği emirle evcini evine geri döndü. Kreacher'ın ona anlattığı hikâye bardağı taşıran son damla olmuştu. Bunun üzerine Regulus Voldemort'u yok etmeye karar verdi.
Karanlık Lord'un ağzından kaçırdığı kibirli sözlerden, Regulus saklı olan şeyin ne olduğunu çözdü. Regulus evcinine o adaya birlikte geri dönmelerini emretti ve gerçek hortkuluğun yerine sahtesini yerleştirdi. Regulus Black, bu sahte tılsıma Voldemort'a: "Sen bu notu okumadan çok önce öleceğimi biliyorum, ama yine de sırrını ortaya çıkaranın ben olduğumu bilmeni istiyorum. R.A.B" notunu bırakmıştır.Kreacher'a gerçek olanı almasını ve yok etmesini söyledi. Regulus taşın üzerindeki kazandan iksiri içti ve orada kilitli kaldı. Ardından İnferusların saldırısına uğrayıp gölün altına çekildi.O, kaçan Kracher'a olanları ailedeki kimseye anlatmamasını söyledi. Böylece onlar bir şey bilmeden onu koruyacaklardı. O namı-diğer "R.A.B" idi.
Lucius Malfoy:Asası Karaağaç, çekirdeği ise Ejderha Yürekteli'dir. İstemeyerek de olsa asasını Voldemort'a vermiştir. Asasını kaybettiği için otoritesini de kaybetmiştir.
Wiltshire'da oturur. Bir zamanlar Voldemort'un destekçisi olan gruptandır. Bir ölüm yiyendir. Severus Snape, Lucius'un eski arkadaşıdır. Severus Snape Hogwarts'a ilk geldiğinde Sınıf Başkanıdır. Snape Slytherin masasına oturunca onun sırtını sıvazlamıştır. Voldemort tekrar eski gücünü kazanmaya çalışırken ona olan bağlılığı canlanır. Evinde çok çeşitli Karanlık Sanatlar Malzemesi vardır. Bazılarını evde bazılarını da yemek odasının döşemesinin altındaki bir odada saklar. Hogwarts'a safkan büyücü olmayan hiç kimsenin alınmaması için sürekli baskı yaparak gücünü ve parasını bu değişiklik yapılsın diye kullanır. Dumbledore'un etkisiz bir müdür olduğunu düşündüğü için onun zaman zaman geçici olarak görevden uzaklaşmasını sağlar.
Yıllardır onlarla yaşayan Dobby adında bir evcinleri vardır. Fakat Harry onu ustaca bir oyunla serbest bırakmıştır. Büyücü Topluluğundaki etkisini kullanarak çok miktarda bağış ve yardımlarla Sihir Bakanlığında hatırı sayılır bir güç elde etmiştir. Bakan Cornelius Fudge da ona safkan büyücü olmasından ve sayılamayacak kadar çok olan parasından ötürü ses çıkarmamaktadır. Lucius, Tehlikeli Yaratıkların Yönetimi Komitesi'nde görevlidir.
Bakanlıkta yapılan savaştan sonra Azkaban'da hapse atılmıştır. Kendisiyle birlikte daha birçok kişiyi de yakalatmıştır, hem de kehaneti alamadan. Asıl görevi kehaneti almak olduğundan Voldemort ona kızgındır. Tutuklandıktan sonra evine baskın düzenlenerek tehlikeli olabilecek her şeye bakanlık tarafından el konulmuştur.
Voldemort'un yeniden güçlenmesi ve Azkaban'ı koruyan Ruh Emicilerin mahkûmları serbest bırakmasından sonra ise Voldemort'un yanında yerini almıştır. Ancak Voldemort kendisine tam anlamıyla güvenmemektedir. Esas isteğinin kendi güçlenmesi olduğunu Voldemort'un güçlenmesi veya ideallerinin çok önem taşımadığını bilmektedir. Son yaptığı işlerde de başarısızlığa uğrayınca ceza olarak oğluna Dumbledore'u öldürme görevini verir. Aslında Voldemort da Draco'nun bu görevi başaramayacağını bilmektedir. Lucius ile karısı için oğullarının başarısızlığını ve bunun bedelini ödediğini görmek gerçekten çok acı olacaktır.
Hogwarts'taki savaşta Lucius, oğlunun hayatından şüphe duyar. Bağıran Baraka'da konuşurlarken bunu doğrudan Voldemort'a söylemese de tek hedefi oğlunu sağ salim kurtulması için savaşın bitirilip Harry'nin yakalanmasıdır. Bunun için Voldemort'u ikna etmeye çalışır. Ancak o bunu farkındadır.
Son savaştan sonra iyilerin tarafına geçmiştir.